"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kadın lehine hükmolunan nafaka ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Çocukla ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveyn arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki kurulmasından beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir.Baba ile çocuk aracında kurulan kişisel ilişki uzun ve çocuğun menfaatine aykırıdır. Çocuk ile baba arasında çocuğun yaşı gözetilerek daha uygun süreli kişisel ilişki kurulmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
ilişki kurması ve sürdürmesi, çocuk için bir hak olduğu gibi ana veya baba için de bir haktır....
G.." isminde kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığının tespiti ile mevcut ise ana,baba kardeşlerini ve çocuklarını gösterir nüfus kayıtlarının; 2-Davacının mirasbırakanları "Emin kızı G.. G.." ve "Emin kızı Z.. Ö..'in ana,baba, kardeşlerini ve çocuklarını gösterir nüfus kayıtlarının ilgili nüfus müdürlüğünden istenmesi evraka eklenmesi, ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine, GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.4.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
in ana, baba ve kardeşlerini gösterir nüfus aile kayıt tablosunun, b)Taşınmazın bulunduğu Dalca köyünde tapu kayıt maliki "... kızı ... ..." isminde kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığının tespiti ile mevcut ise ana, baba, kardeşlerini ve çocuklarını gösterir nüfus kayıtlarının ilgili Nüfus Müdürlüğünden, 2-Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/90-79 E.K. sayılı dava dosyasının ilgili Mahkemesinden temini ile istenilen hususların eksiksiz dosya arasına alınıp alınmadığının denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
-KARAR- Temyiz incelemesine esas olmak üzere; 1-a)Dava konusu 68 ve 378 parsellerde "..." ve 405 parselde "..." olarak yazılı kayıt maliki isminde kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığının tespiti ile mevcut ise ana,baba,kardeşlerini ve çocuklarını gösterir vukuatlı nüfus kayıtlarının, b) "..."'in (T.C. No:...) ana,baba,kardeşlerini ve çocuklarını gösterir vukuatlı nüfus kayıtlarının ilgili Nüfus Müdürlüğünden temini,kardeşlerinin mirasçılarını gösterir nüfus kayıt örneklerinin ilgili Nüfus Müdürlüğünden temini ile ile istenilen hususların eksiksiz dosya arasına alınıp alınmadığı denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; 506 sayılı Kanunun 2934 sayılı Kanun ile değişik 3. maddesi gereği 18 yaşının altında baba veya anasına ait işyerinde çalışan mümeyyiz küçüklerin Medeni Kanunun 271. maddesi hükmüne istinaden; çocuk ile baba veya ana arasında yapılacak herhangi bir tasarrufta çocuk borç altına girerse sözleşmenin sıhhati hususu bir vasinin iştiraki ve hakimin tasdikine bağlı olduğunu, mümeyyiz küçükler ile baba veya ana arasında yapılacak bir hizmet akdinin bu şartları ihtiva etmemesi durumunda geçerli bir hizmet akdinden ve dolayısıyla çocuğun sigortalılığından söz etmenin mümkün olmadığını, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür....
Ana ve baba evli değilse velâyet anaya aittir (TMK md.337). 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu uyarınca velayet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar. Velayet, aynı zamanda ana-babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri de içerir. Ana ve babanın çocukların kişiliklerine ilişkin hak ve ödevleri; özellikle çocukları şahıslarına, bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir. Bu bağlamda sağlayacağı eğitim ile istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlak sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir....
Türk Medeni Kanunu 352. madde "Anne ve baba, velayetleri devam ettiği sürece çocuğun mallarını yönetme hakkına sahip ve bununla yükümlüdürler, kural olarak hesap ve güvence vermezler." hükmünü, Türk Medeni Kanunu 354. madde "Ana ve baba, kusurları sebebiyle velayetleri kaldırılmadıkça, çocuğun mallarını kullanabilirler." hükmünü, Türk Medeni Kanunu 355. madde ise "Ana ve baba çocuk mallarının gelirlerini öncelikle çocuğun bakımı, yetiştirilmesi ve eğitimi için, hakkaniyete uygun ölçüde de aile ihtiyaçlarını karşılamak üzere sarfedebilirler." hükmünü düzenlemiştir. Yukarıda belirtilen maddeler ışığında, davacı annenin velayet hakkını kötüye kullanması sözkonusu olmadığı gibi, mahkemece çocukların malvarlığına konulan tedbirler davacı annenin velayet hakkını kullanmayı engeller niteliktedir. Mahkemece bu hususlar nazara alınmadan velayeti davacı annede olan çocukların malvarlıkları üzerine tedbir konulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
KÜÇÜĞÜN RIZASI VE YAŞITEMYİZ EDİLEBİLEN KARARLAR 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 308 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 308. maddesinde "evlat edinilenin, evlat edinenden en az onsekiz yaş küçük olması şarttır" hükmü mevcuttur. Dosyada mevcut nüfus kayıt örneklerinden, 20.02.1960 doğumlu davacı C… ….. E… …. ile 22.02.1975 doğumlu olup dava ve hüküm tarihinde ergin olan davalı B… ….. B… …arasındaki yaş farkının onsekiz yıldan az olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, yasal şartın oluşmaması nedeniyle davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken Medeni Kanununun 308. maddesi hükmüne aykırı olarak davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....