Ana ya da babanın tek başına ya da birlikte çocuğun soyadını belirleme hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Çocuğun soyadı, soybağı hükümlerine göre kanun tarafından belirlenmektedir. b)Bu bağlamda,...nın 20. maddesinde düzenlenen aile hayatına saygı gösterilmesi hakkının ihlalinden de sözedilemez. Zira, aile aynı soydan olup, bir aile sıra numarası altında kayıtlı olan kişiler ile onların eş ve çocuklarıdır. Dar anlamda çekirdek aile ise, ana, baba ve çocuklardan ibarettir. Ana ve baba arasındaki hukuki ilişki, hısımlık ilişkisi olmayıp, uzun süreli bir sözleşme, yani evlilik sözleşmesidir. Bu sözleşme, ölümle ya da boşanmayla sona ermektedir. Oysa, çocuklar ile ana, baba arasındaki ilişki soybağı ilişkisi olup, ana, babanın ölmeleri ya da boşanmaları soybağı ilişkisinde değişikliğe yol açmaz. Aile bağları çocuklar açısından devam eder. Bu nedenle de kişinin ana ya da babasını seçme özgürlüğünden söz edilemez. Şimdi burada sorulması gereken soru şudur....
ı birlikte evlat edinmelerine karar verilmesini istedikleri, mahkemece davanın kabulü ile evlat edinmeye ve davalı Onur'un baba adının "..." anne adının "..." olarak tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında, eşler tarafından birlikte evlat edinilen ergin kişilerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılamaz. Bu durumda mahkemece, koşulların oluşması nedeniyle davanın kabulü ile evlat edinmeye karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken ayrıca evlat edinenin ana ve baba adının değiştirilerek tesciline şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'...
Türk Medeni Kanunu'nun 307. maddesinde, evli olmayan kişinin otuz yaşını doldurması halinde tek başına evlât edinebileceği; 314. maddesinde, ana babaya ait olan hak ve yükümlülüklerin evlat edinene geçeceği ve eşler tarafından birlikte evlât edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlât edinen eşlerin adlarının yazılacağı; Küçüklerin Evlat Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzüğün 20. maddesinde de, eşler tarafından birlikte evlât edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına, ana ve baba adı olarak evlât edinen eşlerin adlarının yazılacağı, küçüğün tek başına evlât edinilmesi halinde de aynı yöntemin uygulanacağı düzenlenmiştir. Somut olayda, evlat edinilen küçük ...'in anne adı davacının adı ile değiştirilmiş ve davacı, küçüğün baba adının da değiştirilmesini talep etmişse de, küçük ...'...
İlki çocuk ...’ın anasının davacı ... olduğunun tespiti, ikincisi ise velayet hakkının davacılara verilmesi isteğidir. 4721 sayılı T.M.K.’nun 282.maddesine göre çocuk ile ana arasında soybağı doğum ile kurulur. Çocuk ile baba arasında soybağı ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmü ile kurulur. Evlilik dışında doğan çocuk,ana babasının birbiri ile evlenmesi halinde kendiliğinden evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin hükümlere tabi olur. (T.M.K. 292) Eşler evlilik dışında doğmuş ortak çocuklarını, evlenme sırasında veye evlenmeden sonra, yerleşim yerlerindeki veya evlenmenin yapıldığı yerdeki Nüfus memuruna bildirmek zorundadırlar. (T.M.K 293/1) Ergin olmayan çocuk ana babanın velayet altındadır.Yasal sebep olmadıkça velayet,ana ve babadan alınamaz.(T.M.K. 335/1) Görüldüğü gibi çocuk ile ana arasında soybağı doğum ile kendiliğinden kurulmaktadır. Çünkü çocuğu doğuran kadın anadır....
Ana ve baba, velayetleri devam ettiği sürece çocuğun mallarını yönetme hakkına sahip ve bununla yükümlüdürler; kural olarak hesap ve güvence vermezler. Ana ve babanın yükümlülüklerini yerine getirmedikleri durumlarda hakim müdahale eder (TMK m. 352). Ana ve baba, çocuk mallarının gelirlerini öncelikle çocuğun bakımı, yetiştirilmesi ve eğitimi için; hakkaniyete uyduğu ölçüde de aile ihtiyaçlarını karşılamak üzere sarfedebilirler (TMK m. 355). Ana ve baba, çocuğun mallarını yönetmekte her ne sebeple olursa olsun yeterince özen göstermezlerse hakim, malların korunması için uygun önlemleri alır. Hakim, özellikle malların yönetimi konusunda talimat verebilir; belirli zamanlarda verilen bilgi ve hesabı yeterli görmezse, malların tevdi edilmesine veya güvence gösterilmesine karar verebilir (TMK m. 360)....
Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını Türk Medeni Kanunu'nun 324. maddesinin (1.) fıkrasında gösterilen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı kendilerinden alınabilir (TMK m. 324/2). Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan davalının, bu hakkını amacına aykırı olarak kullandığını kabule yeterli delil mevcut olmadığı gibi, kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikede olduğuna ilişkin bir delil de bulunmamaktadır. Bir çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Bu tür kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya engel olunabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, ana baba rızasının aranmaması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, evlilik dışı doğan çocuğun annesi tarafından kuruma bırakılarak evlatlık verilmesinin istendiği belirtilerek, evlat edinmede ana ve baba rızasının aranmamasını istemiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 07.12.2013 doğumlu ...'ün 09.12.2013 tarihinde kuruma yerleştirildiği ve bu karardan sonra temyize konu davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple çocuk ile baba arasında daha uzun ve uygun süreli kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlat Edinmede Ana ve Baba Rızasının Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 312/1. maddesi gereğince, evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilen küçüğün ana/babasından birinin rızası eksik olursa, kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, mahkemece bu rızanın aranıp aranmayacağına karar verir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Korunma Kararı ve Evlat Edinmede Ana-Baba Rızasının Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, koruma kararı ve evlat edinmede ana-baba rızasının aranmamasına ilişkindir. Mahkemece verilen ilk hüküm Dairemizin 16.11.2017 tarihli kararı ile "Korunmaya muhtaç çocuklar hakkında, Kanunda öngörülen tedbirlerin alınması ve evlat edinme işlemi, küçüğün haklarına etkili olduğu gibi, yasal temsilcilerinin haklarına da etkilidir. Bu bakımdan davanın küçüklerin yasal temsilcisine husumet yöneltilerek görülmesi, gösterilmesi halinde onların da delillerinin toplanması gerekir....