El atılan kısmın taşınmazın imar planında yol olarak ayrılan kısmında kaldığının anlaşılması halinde, el atmanın kaldırılmasının imar planında değişiklik yapılmadıkça sonucuna etkili olmayacağı, aksi halde yani imar planında konut alanında bulunan kısmında kaldığının anlaşılmasında ise davanın konusuz kalacağı dikkate alınarak; Mahkemece; el atılan ve sonrasında el atmanın sona erdirildiği bölümün imar planındaki durumu (yol olarak planlanan kısımda olup olmadığı) hususunda ek rapor alınarak, Düzenlenecek raporla birlikte Dairemize gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi....
Yukarıda belirtilen her iki dosyadaki fen bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilerek dava konusu 6551 ada 3 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atılıp atılmadığı kesin olarak belirlendikten sonra fiilen el atma varsa sadece el atılan bölüm yönünden kamulaştırmasız el atma bedelinin tespiti ile bu kısmın idare adına tesciline karar verilmesi, fiilen el atılmayan taşınmaz hakkında mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın, dava konusu taşınmazın, genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazda el atmanın önlenmesi, uğranılan zararın tazmini, eski hale iade ile ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazda el atmanın önlenmesi, uğranılan zararın tazmini, eski hale iade ile ecrimisil istemine ilişkindir....
Dava konusu taşınmaza fiilen hangi tarihte (ay, gün ve yıl olarak) el atıldığı taraflardan sorularak, el atma tarihine ilişkin tüm belgeler (yer teslim tutanağı, geçici ve kesin kabul tutanakları vs) ile dava konusu taşınmaz ve çevresine ait 04.11.1983 tarihinden öncesini ve bu tarihten sonrasını gösterir şekilde hava fotoğrafları getirtilip, hava fotoğrafları ile ölçekli kroki çakıştırılmak suretiyle el atma tarihinin kesin olarak tespit edilerek; El atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden önce olduğunun tespiti halinde el atma tarihi itibariyle, el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olduğunun tespiti halinde ise dava tarihi itibariyle, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içinde bulunup bulunmadığı araştırılarak, plan içinde değilse belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber belediye ve altyapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd. gibi) yararlanıp yararlanmadığının, özellikle etrafının...
Mahallesi, 33564 ada 8 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak bedelinin ve ecrimisilin tahsili istenilmiştir. Mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, 142 m² miktarındaki 33564 ada 8 parsel sayılı taşınmaza yol yapılmak suretiyle fiilen ve hukuken el atıldığını ileri sürerek kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin tahsilini istemiş, mahkemece (sehven) kısmi hukuki el atma olduğu kabul edilerek dosyanın tefriki ile (mevcut durumda olmayan) hukuki el atma yönünden bakılan eldeki dava dosyasında ise dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; imar planında park ve yol olarak ayrılan 434 ada 15, 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazların toplam 110,20 m2'lik kısmına, proje doğrultusunda yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı ve davacılar tarafından el atılan kısımlarla ilgili olarak Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açılıp 2009/436 esas sayılı dosya üzerinden görülen davanın kabulüne karar verilmesinden sonra, davacılar tarafından taşınmazın geri kalan kısımlarının bedelinin tahsili için işbu davanın açıldığı anlaşılmış olup, dava konusu taşınmazlarda proje doğrultusunda fiili el atmanın başladığı ve kısmi olarak el atılan taşınmazlarla ilgili olarak tamamı yönünden kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği ve 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı İBK uyarınca davaya bakma görevinin adli yargıya ait olduğu gözetilerek, işin esasına girilip, talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
Şöyle ki; 1-Davacı tarafından yol olarak el atılan taşınmazların bedeli ile el atmadan arta kalan ve kullanılamaz halen gelen kısımların bedeli ve uğranılan zararın tazmini talep edildiği halde, sadece dava konusu 273 parsel üzerinde bulunan ve el atma sebebiyle zarar gören bina bedeline hükmedilmiştir....
Ancak; 1)Dava konusu taşınmazın kamulaştırmasız el atmadan arta kalan kısmının konumu, yüzölçümü dikkate alındığında, bu kısımda değer artışı uygulanamayacağının gözetilmemesi, 2)Davacıların hissesi oranında el atılan kısmın tapu kaydının iptaline karar verilmesi gerekirken, el atılan kısmın tamamının iptaline karar verilmesi, 3)Mahkemece, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın dere yatağı ve yol olarak terkinine karar verilmemesi, 4)04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi harca hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan karar düzeltme harcı ile temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 02/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 23/12/2014 NUMARASI : 2013/455-2014/455 Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, taşınmazın yol olarak el atılan bölüm yönünden davanın kabulüne, el atılmayan kısım için yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekilince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın el atılan bölümünün dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle; davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir....
Kamulaştırma Kanununun 12/5. maddesinde [kısmen kamulaştırılan (kamulaştırmasız el atılan) paylı mülkiyete konu taşınmaz mal evvelce paydaşlar arasında fiilen bölünerek bir veya birkaç paydaşın tasarruf ve yararlanmasına bırakılmış ve yapılan kısmi kamulaştırma (veya kamulaştırmasız el atma) bu yerin tamamını veya bir kısmını kapsıyor ise, bu durumda kamulaştırmaya ilişkin işlemler sadece bu paydaş veya paydaşlar hakkında yürütülerek kamulaştırma (veya kamulaştırmasız el atma) bedeli payları oranında kendilerine ödenir. Pay veya paydaşların sadece bu kısım için dava hakkı vardır. Taşınmaz malın kamulaştırılmayan (veya kamulaştırmasız el atılmayan) kısmı üzerinde hakları kalmaz ve adları paydaşlar arasından çıkartılır. Kamulaştırılan (veya kamulaştırmasız el atılan) ve bedeli ödenen bu yerler tapu sicilinde idare adına tescil olunur.] hükmü nazara alındığında, taşınmaz üzerinde meydana gelen bu fiili durum nazara alınarak değerlendirme yapılması gerekir....