Ticaret Limited Şirketine ait olduğu dikkate alınarak davacı ...’ın bahse konu şirketin yetkilisi olup olmadığının araştırılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kabule göre de; 1- Van Ticaret Borsasının badem içinin el koyma tarihi olan 2013 yılında kg fiyatı olarak bildirdiği 25 – 26,50 TL aralığının ortalaması olan 25,75 TL’den el konulan 3.937 kg badem içinin el koyma tarihindeki toplam değeri olan 101.377,75 TL’nin kdv eklenmeden, el koyma tarihi olan 08.10.2013 tarihi ile tasfiye tarihi olan 26.08.2014 tarihi arasındaki yasal faizinin davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, 2- El konulan badem içlerinin tasfiye satış bedeli ile tasfiye tarihindeki piyasa satış fiyatı arasındaki farka ilişkin olarak hesaplanan 32.248.98 TL'nin tasfiye tarihi olan 26.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bu miktara el koyma tarihinden itibaren...
Her ne kadar dosya kapsamından söz konusu boruların davalı muhtarlığın talebi ile döşendiği anlaşılmaktaysa da köylere ait yer altı sulama boruları döşeme ve bakımı görevi Köylere Hizmet Götürme Birliğine ait olduğundan, Tatvan Köylere Hizmet Götürme Birliğinin davaya dahil edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yapılan müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme isteminde de bulunulduğundan; oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak arazi niteliğindeki taşınmazın, gelir metodu esas alınmak suretiyle, kamulaştırmasız el konulan bölümün bedeli ile taşınmazın eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan bölüm bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki...
Bu itibarla; Dava konusu taşınmaza, davalı idare tarafından, 09.10.1956 tarihinden önce el atıldığı ileri sürüldüğünden, dava konusu taşınmaza ...... programı içinde dava konusu taşınmazdan boru geçirilmek suretiyle fiilen ne zaman el atıldığının kesin olarak belirlenmesi gerektiğinden taraflardan dava konusu taşınmaza el atma ile ilgili her türlü delili de sorulup, ilgili resmi kuruluşlardan dava konusu taşınmazın 1956 öncesi hava ......ları temin edilerek, refakate re'sen alınacak hava fotogrometri uzmanı bilirkişiler eşliğinde mahallinde keşif yapılarak, hava fotoğrafları üzerinde dava konusu taşınmazın konumu da gösterilmek suretiyle taşınmaza fiilen hangi tarihte el atıldığı kesin olarak saptandıktan sonra, Dava konusu taşınmaza 09.10.1956 tarihinden sonra el atıldığının tespiti halinde; işin esasına girilerek sonucuna göre; Dava konusu taşınmaza 09.10.1956 tarihinden önce el atıldığının tespiti halinde ise; davanın reddine, Karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle eksik...
Ancak; 1)Yapılan incelemede; davalı idarece dava konusu taşınmaza kanalizasyon boru hattı geçirmek ve rögar kapağı konulmak suretiyle el atıldığı, fen bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor ve krokilerde, dört adet rögar kapağı konulmak suretiyle el atılan toplam alanın 10,24 m² olarak hesaplandığı ve el atılan bu bölümlerin krokide gösterildiği, ancak kanalizasyon boru hattı geçirilen kısımlar krokide gösterilmediği gibi, mahkemece taşınmazın 965 m²'lik kısmının zemin bedelini hesaplayan bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır....
Ancak; 1-Kamulaştırmasız el atma hukuksal nedenine dayalı olarak tazminata hükmolunabilmesi için, idarelerin taşınmaza sahiplenme kastı ile fiilen el koyması gerekir....
Şöyle ki; 1)Bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, arazi niteliğindeki taşınmazın gelir metodu esas alınarak, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı tespit ettirilerek el konulan bölüm bedeli, kal ve eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve kal kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine; şayet kal ve eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, böyle bir inceleme yapmayan ve taşınmazın zeminine Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümlerinin kamulaştırmasız el atma davalarında da kıyasen uygulanacağı dikkate alınmaksızın soyut ifadelerle değer biçen geçersiz bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde...
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, dava konusu taşınmazlara ilişkin 04.07.2007 tarihli kamu yararı kararı verildiği, kıymet taktirlerinin yapıldığı ancak başkaca bir işlem yapılmadığı, halen de davalı idarece taşınmazlara fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır. Kamulaştırmasız el atma olgusunun kabul edilebilmesi için kamulaştırma ile el atma yetkisi kendisine tanınmış olan idarenin taşınmaza fiilen el atmış olması gerekir. Davalı idarenin taşınmazlara ilişkin kamulaştırma kararı alması kamulaştırmasız el atma olarak kabul edilemez. Davacının tasarruf etme ve kullanma yetkisini kısıtlayan veya ortadan kaldıran kalıcı ve fiili bir el atma söz konusu değildir. Bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, dava konusu taşınmazlara ilişkin 04.07.2007 tarihli kamu yararı kararı verildiği, kıymet taktirlerinin yapıldığı ancak başkaca bir işlem yapılmadığı, halen de davalı idarece taşınmazlara fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır. Kamulaştırmasız el atma olgusunun kabul edilebilmesi için kamulaştırma ile el atma yetkisi kendisine tanınmış olan idarenin taşınmaza fiilen el atmış olması gerekir. Davalı idarenin taşınmazlara ilişkin kamulaştırma kararı alması kamulaştırmasız el atma olarak kabul edilemez. Davacının tasarruf etme ve kullanma yetkisini kısıtlayan veya ortadan kaldıran kalıcı ve fiili bir el atma söz konusu değildir. Bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"El koyma kararı verilmesi talebine ilişkin olarak yapılan yargılama sırasında; Elbistan Ağır Ceza Mahkemesiyle Elbistan Sulh Ceza Hakimliği arasında oluşan olumlu görev uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Elbistan Ağır Ceza Mahkemesinin 28/07/2015 günlü el koyma kararına vaki itiraz üzerine merci Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince el koyma kararı verme görevinin Sulh Ceza Hakimliğinin görevi kapsamında bulunduğu gerekçesiyle itirazın kabulüne ve dosyanın yetkili ve görevli Elbistan Sulh Ceza Hakimliğine görderilmesine karar verildiği, Elbistan Sulh Ceza Hakimliğince de 08/09/2015 tarihinde el koyma kararı verildiği, bu kararı da itirazen inceleyen Malatya 2....
Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde davacı dava konusu taşınmaza fiilen el atıldığını iddia ettiğine göre mahkemece davaya konu yere fiilen el atılıp atılmadığı, el atılmış ise ne şekilde ve ne miktarda el atıldığı mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle belirlenip buna göre husumetin hangi idareye ait olacağı da gözönünde tutulup oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile davanın hukuki el atmadan kaynaklanan tazminat istemi olarak nitelendirilerek usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....