ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2022 NUMARASI : 2022/364 ESAS 2022/377 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, Manavgat ilçesi, Hisar Mahallesi 1482 ada 1 parsel ve 1486 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara kamulaştırmasız olarak el atıldığını, bu durumun kalıcı nitelikte olup buna ilişkin olarak müvekkiline kamulaştırma bedeli de ödenmediğini, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin müvekkili lehine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:Davanın Yargı Yolu Caiz Olmaması sebebiyle HMK'nın 114/1- b ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
El koyma ve müsaderenin muhakkak uygulanması gerektiği kabul edildiği takdirde özellikle iyiniyetli üçüncü kişiler yönünden eşyanın belirli koşullar dahilinde iadesi veya bu mümkün olamıyorsa eşya sahibinin zararının tazmini gerektiği hususu da kararlarda sıkça zikredilmektedir. Müsadere veya geçici el koyma yoluyla mülkiyet hakkına yapılan müdahalelerin bireyin menfaatleri ile kamunun yararı arasında olması gereken adil dengeyi bozmaması için öncelikle suça konu eşyanın malikinin davranışı ile suç arasında uygun bir illiyet bağının olması, iyi niyetli eşya malikine eşyanın iade edilmesi veya iyi niyetli malikin bu nedenle oluşan zararının tazmin edilmesi gerekmektedir Somut olayda, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma ve sağlama suçu kapsamında el konulan kamyon iyi niyetli üçüncü kişi konumundaki davacıya ait olduğu anlaşıldıktan sonra dahi el koyma tedbirinin fiili olarak uygulanmasına devam edilmiştir....
Yine, HGK'nin 19.09.2019 tarihli ve 2017/1-1273 Esas, 2019/911 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, kamulaştırmasız elatma nedeniyle taşınmaz mal malikinin, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar idarenin taşınmaza elatması haksız fiil niteliğindedir. Sonuç olarak kamulaştırmasız elatma nedeniyle mal sahibi, taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir. Ancak kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat davasından sonraki dönem için ecrimisil istenemeyeceği kuşkusuzdur....
Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/2960 Müt. sayılı 09.12.2010 tarihli kararı ile davacı şirketin ve ortaklarının tüm mal varlıklarına ve banka hesaplarına el konulması ile faaliyetlerine devam edemeyen davacıların, davalı Kuruma bağlı şubelerini de kapatmak zorunda kaldıklarını, el koyma kararı mücbir sebep olduğundan borçlara faiz işletilemeyeceğini ileri sürerek, ödenmeyen borçların dökümünün Kurumdan istenmesine, el koyma kararından dolayı ödeyemedikleri borçların tahsilatına yönelik icrai işlemlerin el koyma kararı kaldırılana kadar durdurulmasına ve borçlara faiz işletilmemesine karar verilmesini istemiştir. II.CEVAP Davalı SGK Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; Savcılık kararı ile yapılan bir işlemden dolayı davacıların kendilerine bir hak çıkarmalarının mümkün olmadığını, el koyma kararına karşı savcılığa veya idari bir karar varsa İdare Mahkemelerinde itiraz etmeleri gerektiğini belirterek, davanın reddi ile %10 haksız çıkma tazminatına karar verilmesini istemiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce ecrimisile yönelik olarak kararın kesin olması nedeniyle usulden reddine, kamulaştırmasız el koyma bedeli yönelik olarak ise esastan reddine karar verilmiş olup, hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....
Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Davacının sahibi olduğu araca 26.06.2009 – 18.08.2009 tarihleri arasında haksız el konulmasından dolayı 5271 sayılı CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince tazminat davası açtığı, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek davacı lehine manevi tazminata hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmeyerek yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Yasal faizin açıkca el koyma tarihi olan 26.06.2009 tarihinden itibaren talep edilmesine rağmen kabul edilen maddi tazminat miktarı için faizin 26.06.2008 tarihinden itibaren başlatılmasına...
Sulh Ceza Hakimliğinin 2016/3971 değişik iş sayılı kararıyla malvarlıklarına tedbir konulduğunu, bu kararın daha sonra kaldırıldığını ancak kaldırma kararına bir türlü ulaşamadıklarını, yine Mutki Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da bu süreçte kendi aidiyetlerindeki bir başka hakim hakkında el koyma kararı uygulanması için bankalara yazı yazıldığında sehven ekli listedeki davacıların da malvarlığına el konulduğunu, el koyma işleminin hukuka aykırı olduğunu, davacıların el koyma işleminden sonra yapmak zorunda kaldıkları harcamalar için borçlanmak zorunda kaldıklarını ve bu süreçte ruhsal çöküntüye uğradıklarını belirterek davacıların maddi ve manevi zararlarının tazmini için her bir davacı için 50,00' şer TL maddi, 100.000,00'er TL manevi tazminat el koyma tarihinden işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. 2....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/715 KARAR NO : 2022/707 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÖLKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2022 NUMARASI : 2022/56 ESAS - 2022/46 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; davacıların maliki oldukları Ordu İli Gölköy İlçesi Bulut Mh 177 ada 13 sayılı parsele, davalı idarenin ENH geçirmek suretiyle fiilen el attığını, idarece acele el koyma işleminin yapıldığını, ancak bedel tespiti ve tescil davasının açılmadığını belirtip, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak sureti ile taşınmazın el atılan kısmının ölçümlenerek el atma tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/713 KARAR NO : 2022/703 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÖLKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2022 NUMARASI : 2022/5 ESAS - 2022/27 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının maliki olduğu Ordu İli Gölköy İlçesi Bulut Mh 168 ada 129 sayılı parsele, davalı idarenin ENH geçirmek suretiyle fiilen el attığını, idarece acele el koyma işleminin yapıldığını, ancak bedel tespiti ve tescil davasının açılmadığını belirtip, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak sureti ile taşınmazın el atılan kısmının ölçümlenerek el atma tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/716 KARAR NO : 2022/706 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÖLKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2022 NUMARASI : 2022/55 ESAS - 2022/18 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının maliki olduğu Ordu İli Gölköy İlçesi Aydoğan Mh 248 ada 16 sayılı parsele, davalı idarenin ENH geçirmek suretiyle fiilen el attığını, idarece acele el koyma işleminin yapıldığını, ancak bedel tespiti ve tescil davasının açılmadığını belirtip, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak sureti ile taşınmazın el atılan kısmının ölçümlenerek el atma tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....