Temyiz Sebepleri Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırmadan vazgeçtiklerini, acele el koyma dosyasında belirlenen bedelin acele el koyma dosyasında depo edilen bedelin davalılara ödenmiş olması halinde davalılardan tahsili, ödenmemiş ise idareye iadesi gerektiğini ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline ilişkin davadan feragat edilmesi halinde acele el koyma bedelinin iade edilip edilmeyeceğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2.2942 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat istemi ile imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş, davalı idare vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 14/12/2021 günü usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden taraf vekillerinin yokluklarında incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilerek, dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat istemi ile imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkindir...
Dairemizce yapılan bu değerlendirmede davacının dava açmakta haklı olduğu, kurumun acele el koyma kararıyla el attığı taşınmaz için iki yıl geçmesine rağmen kamulaştırma davasını açmadığı dolayısıyla yasanın 29.maddesi kapsamında tüm yargılama giderlerinin kurum üzerinde bırakılması, kurum yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır. 3- Kamulaştırmasız el atma nedeniyle ecrimisil: Davalı kurumun davacının taşınmazına el attığı sabittir. Ancak, kurumun eylemi el koyma kararına dayandığından haksız işgal tazminatı olarak nitelendirilen ecrimisil hesaplanması ve kurumun bundan sorumlu tutulması hatalı olmuştur. Ne var ki, davalı kurumu istinaf itirazı bulunmadığından kaldırma nedeni yapılmamış bununla birlikte davacı vekilinin istinaf başvurusu bu yönüyle reddedilmiştir....
Dairemizce yapılan bu değerlendirmede davacının dava açmakta haklı olduğu, kurumun acele el koyma kararıyla el attığı taşınmaz için iki yıl geçmesine rağmen kamulaştırma davasını açmadığı dolayısıyla yasanın 29.maddesi kapsamında tüm yargılama giderlerinin kurum üzerinde bırakılması, kurum yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır. 3- Kamulaştırmasız el atma nedeniyle ecrimisil: Davalı kurumun davacının taşınmazına el attığı sabittir. Ancak, kurumun eylemi el koyma kararına dayandığından haksız işgal tazminatı olarak nitelendirilen ecrimisil hesaplanması ve kurumun bundan sorumlu tutulması hatalı olmuştur. Ne var ki, davalı kurumu istinaf itirazı bulunmadığından kaldırma nedeni yapılmamış bununla birlikte davacı vekilinin istinaf başvurusu bu yönüyle reddedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, davalı belediyece acele el koyma kararı ile el konulan taşınmazda hissedarların hisselerinin yanlış belirlenmesi nedeniyle yapılan maddi hatanın düzeltilmesi talebine ilişkin bulunduğundan, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 5.Hukuk Dairesine aittir SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 5.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca açılan acele kamulaştırma nedeni ile değer tespiti,tespit edilen bedelin taksitlendirilmesi ve taşınmaza el koyma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Taksitlendirme talebinin reddine, el koyma ve değer tespiti taleplerinin kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca açılan acele kamulaştırma nedeni ile değer tespiti,tespit edilen bedelin taksitlendirilmesi ve taşınmaza el koyma istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca açılan acele kamulaştırma nedeni ile değer tespiti,tespit edilen bedelin taksitlendirilmesi ve taşınmaza el koyma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Taksitlendirme talebinin reddine, el koyma ve değer tespiti taleplerinin kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca açılan acele kamulaştırma nedeni ile değer tespiti,tespit edilen bedelin taksitlendirilmesi ve taşınmaza el koyma istemine ilişkindir....
Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/4782 Soruşturma – 2015/4142 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacıya ait araca resmi belgede sahtecilik suçu kapsamında 04.02.2014 – 07.04.2015 tarihleri arasında 427 gün süre ile el konulduğu, yapılan soruşturma sonunda 16.03.2015 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığında karar verildiği, el koyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla; Davacının 64.500 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın el koyma, 3.023,16 TL yediemin ücreti olarak maddi tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece manevi tazminat talebinin reddine, 9.356,66 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden, 2.067,50 TL resmi yediemin ücretinin ödeme itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine Dairemizce yapılan...
Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/85 Değişik ... sayılı kararıyla tasfiyesine karar verilmesi üzerine 72.000 TL bedelle tasfiye edildiği, davacı tarafından el konulan ... için 09.06.2010 tarihinde 38.700 TL teminatın yatırılması üzerine aracın ... sahibi olan ...’a iade edildiği, yapılan yargılama sonucunda davacı ve arac şoförü olan sanık ...’ın beraatine, ceviz içinin tasfiye bedelinin işletilecek faiziyle birlikte davacıya iadesine hükmedildiği, kararın 04.05.2012 tarihinde kesinleştiği, el koyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla; Davacının el konulan cevizin piyasa değerinin 140.000 TL olmasına rağmen 70.000 TL bedelle tasifeye edildiğinden bahisle 70.000 TL tasfiye bedelinden ettiği zararın el koyma tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve yine söz konusu aracın teminatının kendisi tarafından yatırılması...
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....