KARŞI OY YAZISI Dava, haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş, kararı davalı temyiz etmiştir. Davacılar vekili, müvekkillerine ait araca ceza soruşturması kapsamında 22/04/2005 tarihinde haksız olarak el konulduğunu, yapılan ceza yargılaması neticesinde müvekkillerinin beraatine ve el konulan aracın iadesine karar verildiğini belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesinin kararı ile takibin iptaline karar verildiğini, bu nedenle eldeki dava açılarak davalı idare tarafından müvekkiline ait av derilerine haksız olarak el konulması ve imha edilmesi ile oluşan maddi zararının tazmini ile bu süreç nedeniyle müvekkilinin yaşadığı üzüntüden dolayı manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Bu halde dava ve uyuşmazlık, davacının suç sayılan eylemi nedeniyle ele geçirilen ve el konulan suç eşyasının imhası nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 141 vd. maddelerine dayanılarak haksız el koyma kararı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğundan uyuşmazlığın çözümünde 5271 sayılı CMK'nın 141 vd. maddeleri ile TBK'daki haksız fiil hükümleri uygulanacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 30/04/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız el koyma nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 24/06/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Davacının davalı ...'na yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
koyma bedelinin 67.738,80....
Yakalanan veya tutuklanan kimsenin gerek aile gerek iş çevresinde itibarının sarsılması, aile, çocuk ve yakınları için tutukevinde hasret çekilmesi, kişinin tutuklanması nedeniyle ruhi sıkıntılar çekmesi, cezaevi şartları, buralarda duyduğu acı ve ızdıraplar kişinin manevi zararının giderilmesini gerekli kılar. Tutuklanan kimseye verilecek manevi tazminatın tespitinde; tutukluluk süresi, kişinin sosyal ve ekonomik durumu, üzerine yüklenen ve ceza kovuşturmasına konu olan suçun nitelik ve kapsamı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek davacı lehine el koyma nedeniyle manevi tazminata hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmemiştir....
Dava, haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, bir suç dolayısı ile yapılan soruşturma sırasında, tarafına ait kamyona el konulduğunu, yapılan ceza yargılaması neticesinde beraat ettiğini, kararın kesinleşmesi ile birlikte aracın iadesine karar verildiğini, ancak bu süreçte kamyonun bakımsızlık nedeniyle zarar gördüğünü, aynı zamanda kamyonu işletememesi nedeni ile kazanç kaybına uğradığını belirterek maddi tazminat talep etmiştir....
hesaplanması Mahkememizce kabul görmemiş ve raporda da belirtildiği gibi, el koyma nedeniyle meydana gelen maddi talebi karşılayacak veri olmadığından hesaplama yapılamadığı tespitleri de dikkate alınarak, söz konusu haksız el koyma sebebiyle davacının maddi zarara uğradığı hususunu davacı depoda muhafaza iddialarını somut delillerle ispat edememiş olup, bu sebeple davacının söz konusu el koyma nedeniyle maddi zarara uğradığı talebini ispat edemediğinden, maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine, manevi tazminat yönünden ise davalı taraf söz konusu el koymayı kendi tasarımının taklit edildiği iddiasıyla soruşturma makamlarından talep etmiş ve bu kapsamda el koyma işlemlerinin Küçükçekmece 3....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; 13.02.2014 tarihli ... yazısına göre, dava konusu taşınmazın 2183,27 m² si 1/1000 ölçekli ....., büyük kısmının İlköğretim tesis alanında, (1020,09 m²) ile yol alanında (607,80 m² si) diğer bir kısmı ise (555,38 m²'si) ticaret bölgesi inşaat alanında kaldığı bildirilmiş, 22.12.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazdan ifrazen 1790 ada 130 parsel sayılı taşınmaza Mümine Gençoğlu İlköğretim Okul bahçesi, 1790 ada 131 parsel sayılı taşınmaza yol, 1790 ada 129 parsel sayılı taşınmaza asfalt yol ve yaya kaldırımı yapılmak suretiyle fiili el konulduğu tespit edilmiş ve el koyma olgusunun gerçekleştiği anlaşıldığından; fiili olarak el konulan taşınmaza ilişkin açılan kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat ve ecrimisil davasında adli yargı görevli olup, mahkemece işin esası hakkında...
Asliye Hukuk Mahkemesinde kamulaştırmasız el koyma nedeniyle taşınmaz malın bedelinin tahsili talepli dava açtıklarını savunmuştur. Dosya içerisinde bulunması gereken ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/339 esas sayılı ve kamulaştırmasız el koyma nedeniyle taşınmaz malın bedelinin tahsili talepli dosyanın, işbu ecrimisil talepli dosya içine konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 28.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ayrıca; 2-2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiği dikkate alındığında 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 günü arasında fiilen el koyulan taşınmazlarla ilgili açılan kamulaştırmasız el koyma davalarında Geçici 6.maddenin 7.fıkrası gereği vekalet ücretinin maktu olarak, 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulan taşınmazlar yönünden açılan davalarda ise her türlü vekalet ücretinin genel hükümler doğrultusunda nispi olarak uygulanması gerekmektedir. Buna göre 1980 yılında fiilen el koyulan dava konusu taşınmaza fiilen el koyma tarihi dikkate alınarak vekalet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması da bozmayı gerektirmiştir....