ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla; Davacının 300.000,00 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, davanın reddine karar verildiği, dairemizce yapılan incelemede; davacı vekilinin dava dosyasına sunduğu 28/04/2009 tarihli genel vekâletname ile dava açtığı, 5271 sayılı Kanun gereğince tazminat davası açma hususunda vekâletnamede ayrıca özel yetki bulunmasının zorunlu olmadığı, bu kapsamda davacının talebi ilgili inceleme ve araştırma yapılması gerekçesi ile kanun yararına bozulması üzerine, yerel mahkemece duruşma açılıp tazminata esas dosyada yapılan yargılama sonucunda aracın iadesi yönünde karar verilmiş ise de söz konusu aracın suçta kullanıldığı sabit olup el koymanın haksız olmadığı, ayrıca davacının bir zararı söz konusuysa bunu tazminata esas dosyada sanık Nazmi Demirkıran'dan istemesi gerektiği gerekçesi...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat ve ecrimisil bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın tazminat talebi yönünden kabulüne, ecrimisil yönünden kısmen kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin tazminat bedeli yönünden esastan reddine, ecrimisil bedeli yönünden ise reddine dair kararı ile birlikte Tavas Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/208 E. - 2020/59 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat ve ecrimisil bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Bu açıklamalar ışığında, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, davacı lehine el koyma nedeniyle 1.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi, 2-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının toplamı üzerinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü kısmında yer verilen oranlar üzerinden, nispi vekalet ücretine yerine, karar tarihindeki maktu vekalet ücretine hükmedilmesi, 3-''27/12/2013'' olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığında ''2005'' olarak yazılması, 4-Yapılan temyiz incelemeleri sırasında, aynı konu ve nedene dayalı olarak birden fazla dava açıldığının tespit edilmesi nedeniyle, hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, davacı lehine aynı konu ve nedene dayalı açılmış başka dava bulunup bulunmadığının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istemli davanın yapılan yargılaması sonunda; açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
Mahallesi 6551 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak tazminat davasına dair Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17.02.2014 günlü ve 2013/205-2014/87 sayılı hükmün düzeltilerek onanması hakkında Dairece verilen 02.03.2015 günlü ve 2015/15326-2015/3115 sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
Maddesi uyarınca bedel tespiti ve tescil davası açılmadığını, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açma hakkının doğduğunu, taşınmazın idare tarafından yol olarak ayrılması nedeniyle mağdur durumda olduklarını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL'nin taşınmaza el atıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 13/09/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 85.551,00 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 05/05/20017 tarih ve 2017/192 sayılı Kamu yararına göre idare tarafından kamulaştırma işlemlerinin yapıldığını, yapılan işlemin yasal dayanağı olduğunu, dava konusu taşınmaza ilişkin idarenin acele el koyma talep ettiğini, mahkemece el koyma kararı verildiğini, haksız el atmadan bahsedilemeyeceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
HUMK.nun 5219 sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 1.890,00 TL.yi geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, B-Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat istemi yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Dosyaya getirtilen ilgili belediye başkanlıkları ve tapu müdürlüğü cevap yazılarından bilirkişi kurulunca somut emsal kabul edilen ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : İstinaf başvurusunun esastan reddi Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hükme yönelik, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 24.01.2017 tarihli, 2017/177 Esas, 2017/271 Karar sayılı "istinaf başvurusunun esastan reddine" ilişkin kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tazminat talebinin dayanağı olan Akçakale 1....
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın emsale göre üstün ve eksik yönleri tartışılmak suretiyle m2 bedeli 5.977,80 TL olarak tespit edildiğine göre bu bedel esas alınarak kamulaştırmasız el koyma tazminatının belirlenmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın 2014 yılı emlak beyan değerinin 6.928,00 TL olması nedeniyle birim değerin emlak beyan değerinden daha düşük olamayacağı belirtilerek emlak vergi beyan değeri esas alınmak suretiyle hesaplama yapılması, 3-Davaya konu taşınmazda yapılaşmanın tamamlanmış olduğu, el atılan arsanın aynı amaçlı kullanılması mümkün olmadığı, el atılan alanın yapı alanına tesiri olmadığı gerekçeleri ile dava konusu taşınmazın belirlenen m² değerinden %10 değer azalışı uygulayan bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınması, 4-Davacılar vekili dava dilekçe ile tazminatın faizi ile tahsilini talep ettiğine ve dava konusu taşınmazın tazminat bedelinin tespitine ilişkin değerlendirme dava tarihlerine göre yapıldığından hükmedilen bedele, davacılar...
Mahkeme kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere, tazminata olay (el koyma) tarihinden itibaren faiz yürütülmesi yerinde görülmemiştir. Ancak, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden; kararın, HUMK'nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle hüküm bölümünün 2. bendinde yer alan: "...el koyma tarihi olan 15/06/2002'den..." ibarelerinin çıkartılarak yerine: "dava tarihi olan 13/04/2006'dan" biçimindeki sözcük dizisinin yazılmasına; öteki temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA 13/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....