KARŞI OY YAZISI Dava, haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş, kararı davalı temyiz etmiştir. Davacılar vekili, müvekkillerine ait araca ceza soruşturması kapsamında 22/04/2005 tarihinde haksız olarak el konulduğunu, yapılan ceza yargılaması neticesinde müvekkillerinin beraatine ve el konulan aracın iadesine karar verildiğini belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/1172 E-2012/107 K sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının ..., davalısının ... olduğu, dava dilekçesinde taşınmaza kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat isteminde bulunulduğu, mahkemece 100.700 TL tazminata hükmedildiği, temyiz üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2012/25718 E-2013/2011 K sayılı kararı ile eksik inceleme gerekçesiyle bozulduğu, karar düzeltme istemi üzerine aynı dairenin 2013/1115 E- 2013/16007 K sayılı kararı ile harç ve vekalet ücreti yönünden de bozulduğu, mahkeme kararının henüz kesinleşmemiş olduğu anlaşılmıştır. Dava, düzenleme ortaklık payına isabet eden kısmın ödenip Yargıtay bozması üzerine iadesine ilişkin olup; eldeki davada mahkemece kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat istemine ilişkin dava bekletici mesele yapılarak bu davanın sonucuna bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....
Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/302 esas sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanık ....hakkında dolandırıcılık suçundan davanın derdest bulunduğu, suça konu hayvanlara el konulduğu ancak el koyma kararının hakim onayına sunulmaması nedeniyle davacı vekilinin itirazı üzerine Kars 2....
Davacı vekili 21.06.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; "müvekkilinin İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. nezdinde bulunan hesabına Şişli Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma nedeniyle Şişli 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/473 D.İş sayılı 02.04.2009 tarihli el koyma kararı doğrultusunda bloke konulduğunu, el koyma sonucunda müvekkilinin el koyma tarihinde sahip olduğu 200.000 "OLMKS" ve 1.586,263 "VANET" olmak üzere toplam değeri 7.988,854 TL değerinde olan hisse senetlerinin İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.'...
işleminin 01.06.2005 tarihinden önce gerçekleşmiş olması nedeniyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 6. maddesine göre, davanın 466 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu ve yapılan ceza yargılamasının sonunda davacı hakkında açılan ceza davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verildiği dikkate alındığında, haksız el koyma işleminin gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanunun 1. maddesinin 6. fıkrasında hangi hallerde tazminat istenebileceğinin tahdidi şekilde sıralandığı ve anılan Kanunun 1. maddesi kapsamında haksız el koyma nedeniyle tazminat isteme konusunda düzenleme bulunmadığı, 466 sayılı Kanunun 1. maddesi hükmü nedeniyle haksız el koyma nedeniyle tazminat istenemeyeceği gerekçesi yerine, elkoyma işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte olmayan 5271 sayılı CMK'nın 142/1 maddesi gereğince değerlendirme yapılarak davanın reddine...
Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/444 Soruşturma - 2009/601 Karar nolu dosyasında davacıya ait aracı kullanan Maşallah Güngörmüş hakkında takipsizlik kararı verildiği de gözetilerek, haksız el koyma nedeniyle Maşaallah Güngörmüş tarafından açılmış bir tazminat davasının bulunup bulunmadığının araştırılmaması, 2- Haksız elkoymada manevi tazminat şartları bulunmadığı halde davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesi, 4- Davacının sahibi olduğu araca 27.03.2009 – 23.10.2009 tarihleri arasında haksız el konulması iddiasıyla 5271 sayılı CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince tazminat davası açtığı, tazminat istemine dayanak teşkil eden ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/444 Soruşturma nolu dosyasında bahse konu araca ilişkin iade yazısının 16.10.2009 tarihinde ......
Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/573 Esas – 2011/397 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacıya ait 14.500 kg sarımsağa transit rejimi kurallarına aykırılık suçundan 26.08.2005 tarihinde el konulduğu, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 09.07.2013 tarihinde kesinleştiği, el koyma tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununa tabi olduğu anlaşılmakla; Davacının 33.520 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, el konulan sarımsakların 08.09.2005 tarihinde davacı şirket yetkilisine yediemin olarak tam ve eksiksiz olarak iade edilmesine rağmen gerekli özen ve tedbirin gösterilmemesi sonucu el konulan sarımsakların çürümesi nedeniyle 07.02.2006 tarihinde imha edildiği gerekçesi ile davacının el konulan sarımsakların çürümesinde kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/965 Esas – 2013/680 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, malen sorumlu olan davacıya ait otomobile 4733 sayılı Kanuna muhalefet suçunda kullanıldığından bahisle 18.10.2012 tarihinde el konulduğu, yapılan yargılama sonunda sanıkların mahkumiyetine ve aracın müsaderesine hükmedildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine aracın iyi niyetli üçüncü kişiye ait olduğu gerekçesi ile müsadereye ilişkin kısmın çıkarılarak 25.04.2017 tarihinde kesinleştiği, el koyma tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulanan 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununa tabi olduğu anlaşılmakla; Davacının 168.367,95 TL maddi, 250.000,00 TL manevi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece tazminat davasının davacı ve suçta kullanan sanık arasında genel hükümlere göre açılacak bir tazminat davasına konu edilmesi gerektiği gözetilerek tazminat isteme koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine hükmedilmesi...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Hüküm : Davanın Reddi Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; mahkemece el koyma işleminin gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanunun 1. maddesinin 6. fıkrasında hangi hallerde tazminat istenebileceğinin tahdidi şekilde sıralandığı ve anılan Kanunun 1. maddesi kapsamında haksız el koyma nedeniyle tazminat isteme konusunda düzenleme bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı yön bulunmadığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 11.05.2015 tarihinde oybirliğiyle...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/217 Esas 2017/455 karar nolu dosyası ile acele el koyma kararı alındığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından; " Dosya içerisinde yer alan Van 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/217 E. Sayılı Acele el koyma davasının incelenmesinde dava konusu parsele yönelik acele el koyma davasının 08/03/2017 tarihinde açıldığı ve 17/05/2017 tarihinde karar verildiği, Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre acele el koyma davalarının neticelenmesinden sonra 6 aylık makul süre içerisinde idare tarafından bedel tespiti ve tescil davasının açılmaması halinde kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açılabileceğinin, iş bu davanın 12/06/2017 tarihinde acele el koyma davasının karara bağlanmasından yaklaşık 1 ay sonra açılması nedeni ile makul sürenin dolmadığı gerekçesi ile davanın reddine " Karar verilmiştir....