Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gözüktüğünü ancak aracın devrini resmi şekilde almadıklarını beyan ettikleri, davacının ruhsat sahibi olsa bile aktif dava husumetinin bulunmadığı belirlenmişse de, aynı dosya kapsamında hakkında beraatine hükmedilen sanık...’ın haksız tutuklamaya dayalı olarak tazminat davası açtığı ve Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/103 Esas – 2012/224 Karar sayılı dosyasında lehine tazminata hükmedildiği, ancak aracın fiili sahibi olduğu anlaşılan ... tarafından el koyma nedeniyle tazminat davası açılmadığı anlaşılmakla; Davacının aracını davacıdan habersiz şekilde suçta kullanan sanık...’ın Hırsızlık ve Kamu malına zarar verme suçları nedeniyle hakkında yürütülen soruşturma sonunda beraatine hükmedildiği, el koymaya konu olan aracın da iadesine karar verildiği, bu nedenle davacının el koyma işlemi nedeniyle uğradığını iddia ettiği maddi kaybını davalıdan talep edemeyeceği, bunun yerine davacının aracını kendisinden habersiz şekilde suçta kullanan kişiden Borçlar Kanunundaki sorumluluk...

    Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/1375 Esas – 2010/160 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacılara ait tanker ve çekiciye hırsızlık suçundan 02.08.2010 tarihinde el konulduğu, yapılan yargılama sonunda beraatlerine hükmedildiği, beraat hükmünün 14.04.2010 tarihinde kesinleştiği, tel koyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanuna tabi olduğu anlaşılmakla; Davacının 39.500 TL maddi, 10.500 TL manevi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, el koyma işleminin 01 Haziran 2005 tarihinden önce gerçekleşmiş olması nedeniyle davanın 466 sayılı Kanuna tabi olduğu ve 466 sayılı Kanunda el koymadan kaynaklı tazminat sebebinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde; Yapılan yargılamaya, toplanıp...

      yetkili olup olmadığının araştırılması gerektiğini, el koyma tedbiri usule uygun olduğundan davacının tazminat talebinin reddi gerektiğini, talep edilen tazminat miktarının fazla olduğunu, faizin ancak kararın esinleşmesinden itibaren uygulanması gerektiğini, davanın reddi gerektiğini, öne sürmüştür. 3.Batman 1....

        maddelerine göre tanıklıktan çekinebilecek kimseler arasındaki mektuplara ve belgelere el koyma; 128. maddesinde, suçtan elde edildiği değerlendirilen taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma; 129. maddesinde, postada el koyma; 130. maddesinde, avukat bürolarında arama, el koyma ve postada el koyma; 134. maddesinde de bilgisayarlarda, bilgisayar programlarında ve kütüklerinde arama, kopyalama ve el koyma tedbirinin uygulanma koşullarına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Kanunda öngörülen koşullar oluşmamasına rağmen eşya veya malvarlığı değerlerine el konulması durumunda, ilgili kişiler açısından koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talep etme hakkı doğacaktır. b) El konulan eşyanın korunması için gerekli tedbirlerin alınmaması: El konulan eşyanın geçici olarak Devletin kontrolü altında kalması nedeniyle, değerinin muhafazası ve zarar görmemesi için gerekli tedbirler yetkili merciler tarafından alınmalıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin olarak açılan davada Ankara 4. Asliye Hukuk ve Şanlıurfa 1.Ağır Ceza Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava, davacının 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemine ilişkin 6.maddesine dayanarak telofolarına el konulması nedeniyle uğradığı zararının tazmini istemine ilişkindir. Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesince, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemlerinde yetkili mahkemenin Ağır Ceza mahkemeleri olduğundan söz edilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. Şanlıurfa 1....

            Bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek davacı lehine el koyma nedeniyle manevi tazminata hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak, yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre davalı vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ve davacı tarafa maktu vekalet ücreti ödenmemesi gerektiğine, davacı vekilinin el koyma nedeniyle manevi tazminat şartların oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak, ONANMASINA, 04.02.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              maddelerine göre tanıklıktan çekinebilecek kimseler arasındaki mektuplara ve belgelere el koyma; 128. maddesinde, suçtan elde edildiği değerlendirilen taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma; 129. maddesinde, postada el koyma; 130. maddesinde, avukat bürolarında arama, el koyma ve postada el koyma; 134. maddesinde de bilgisayarlarda, bilgisayar programlarında ve kütüklerinde arama, kopyalama ve el koyma tedbirinin uygulanma koşullarına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Kanunda öngörülen koşullar oluşmamasına rağmen eşya veya malvarlığı değerlerine el konulması durumunda, ilgili kişiler açısından koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talep etme hakkı doğacaktır. b) El konulan eşyanın korunması için gerekli tedbirlerin alınmaması: El konulan eşyanın geçici olarak Devletin kontrolü altında kalması nedeniyle, değerinin muhafazası ve zarar görmemesi için gerekli tedbirler yetkili merciler tarafından alınmalıdır....

                Dosya içeriğine göre, el koyma işlemi CMK hükümlerine uygun olarak yapılmış ancak el koyma koruma tedbiri nedeniyle tazminat verilmesini öngören CMK’nın 141/1-j maddesi gereğince el konulan çayların “korunması için gerekli tedbirlerin alınmaması” nedeniyle davacının oluşan zararları yönünden tazminata hak kazandığı anlaşılmış, koşulları oluşmadığından davacı vekilinin duruşma isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen yürürlükte bulunan CMUK'un 318. ve 5271 sayılı kanunun 299. maddeleri gereğince reddine karar verilmiş, davacının sahibi olduğu çaya 28.01.2009 tarihinde haksız el konulmasından dolayı 5271 sayılı CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince tazminat davası açtığı, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek davacı lehine manevi tazminata hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı .... vekili Avukat ... tarafından, davalı Maliye Bakanlığı aleyhine 15/07/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumet yönünden reddine dair verilen 02/02/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız el koyma nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, müşterisine satılan yakıt için taşıma yapılırken 23/07/2003 tarihinde jandarma görevlileri tarafından yakıta ve araçlara haksız olarak el konulduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir....

                    Bozma üzerine yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, 5271 sayılı CMK'nın Yedinci Bölümünde, Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat ana başlığı altında, 141 ilâ 144. maddelerinde tazminat isteme koşulları ve sonuçları yeniden kapsamlı bir şekilde düzenlenmiş ise de; 1Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5320 sayılı CMK'nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 6/2. maddesindeki Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ilâ 144. madde hükümlerinin 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanacağı, bu kapsamda el koyma işleminin gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanunun 1. maddesinin 6. fıkrasında hangi hallerde tazminat istenebileceğinin tahdidi şekilde sıralandığı ve anılan Kanunun 1. maddesi kapsamında haksız el koyma nedeniyle tazminat isteme konusunda düzenleme bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek, somut olayda olduğu...

                      UYAP Entegrasyonu