Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- MUHALEFET ŞERHİ- İhtiyati tedbir isteminin reddi üzerine HMK’nun 391/3 hükmüne göre tedbir isteyene kanun yoluna başvurma hakkı tanınmış olup, kendisi dinlenmeden aleyhine tedbir kararı verilene de hem tedbire itiraz etme hem de itirazının reddi hâlinde temyiz yoluna başvurma (HMK m.394/5) imkânı öngörülmüştür. Bu nedenle tedbir kararı verilirken karşı tarafın dinlenmiş olmasının kanun yoluna başvurma imkânını ortadan kaldırdığı şeklindeki görüş taraflar arasındaki eşitlik (AY m.10) ilkesine ve hukuki dinlenilme hakkına (HMK m.27) aykırıdır. İhtiyati tedbir incelemesinin duruşmalı olarak yapılması durumunda karşı taraf HMK’nun m.394/1 hükmündeki itiraz hakkını duruşma sırasında kullanabileceği için ona yeniden (ikinci bir) itiraz hakkı tanınmamıştır....

    Mahkemece mevcut delil durumuna göre ihtiyati tedbir isteminin teminat karşılığında kabulüne karar verilerek çekler üzerine ödenmemesi için ihtiyati tedbir konulmuş, karara karşı taraf itiraz etmiş, itiraz üzerine mahkemece talebin kabulü ile tedbirin kaldırılmasına dair verilen karar talep eden vekilince temyiz edilmiştir. 6100 Sayılı HMK'nın 389 ve devamı maddelerinde ihtiyati tedbir müessesesi düzenlenmiştir. 390. maddede tedbir talep edenin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirteceği ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, 397/1. maddesinde ise ihtiyati tedbir kararının dava açılmadan önce verilmesi halinde tedbir talep edenin, bu kararın uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde esas hakkındaki davasını açmak ve dava açtığına ilişkin evrakı, kararı uygulayan memura ibrazla dosyaya koydurtmak ve karşılığında bir belge almak zorunda olduğu aksi takdirde tedbir kendiliğinden kaldırılacağı...

      İTİRAZ : Davalı vekili 09/07/2020 havale tarihli itiraz dilekçesinde özetle: aleyhlerine tedbir kararı verildiği için öncelikle itiraz eden (3.kişi) olarak uyap kayıtlarına gerekli eklemenin yapılmasını,müvekkili şirket aleyhine tedbir kararı alınmış olan dava dosyasının asıl davalısının DEDAŞ olduğunu, davacı tarafından dava dosyasında davalı hakkında tedbir kararı verilmesinin talep edilmiş olduğunu, müvekkili şirket aleyhine tedbir kararı verilmiş olmasının HMK 389. ve maddelerinde düzenlenen tedbire ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmiş olduğunu, zira tedbir kararının davanın tarafları hakkında verilebilmekte olduğunu, davadan önce tedbir talep edilmesi durumunda ise tedbir eden tarafın iki hafta içinde esas hakkındaki davasını açmak durumunda olduğunu, bu halde bile aleyhine tedbir kararı talep edilen taraf hakkında dava açmak zorunluluğunun bulunduğunu, tedbir talebinin taraflar arasında ve talebe bağlı olduğunu, davacısı ve davalısı olmadığı bir dosyada aleyhlerine tedbir...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL (ihtiyati tedbir) Taraflar arasında görülen davada; Davacı vekili tarafından yapılan ihtiyati tedbir başvurusu mahkemece 24.02.2012 tarihinde ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verildiği, daha sonra davacı vekilinin bu kez 28.02.2012 tarihinde dilekçesiyle Rita Değirmenci'nin asli müdahillik talebinde bulunduğu ve davacı-karşı davalı sıfatıyla dilekçe verdikleri ve yine tedbir talebinde bulundukları, bu taleplerinin aynı şekilde 06.03.2012 tarihinde reddedildiği, bundan sonra davalı tarafın esasa cevaplarıyla birlikte 16.04.2012 tarihinde karşı dava açtıkları, bundan sonra davacının yanında hakkında henüz karar verilmeyen ve asli müdahillik talebinde bulunan Rita Değirmenci ile birlikte tedbir talebini tekrar değerlendirmek ve .......

        Bu durumda İİK'nun 72/3. maddesinin 1. cümlesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, talep halinde ancak icra veznesine yatan paranın alacaklıya verilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, davacı yanın ise bu yönde herhangi bir ihtiyati tedbir talebinin bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Mahkemece 08/08/2022 tarihli ara karar ile; HMK'nun 389.maddesine göre; "...ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir" hükmüne yer verildiği, HMK'nun 390/3.maddesine göre ise, tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebi ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, bu açıklamalar kapsamında davanın esasını çözer mahiyette tedbir kararı verilemeyeceğinden, ihtiyati tedbir verilmesini gerektirecek düzeyde yeterli delil sunulmadığı, ihtiyati tedbir talep edenin ihtiyati tedbir isteminde haklı olduğunu yaklaşık olarak ispat etmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

            HD'nin 2019/2981 esas-2019/4812 karar sayılı ve 17.10.2019 tarihli ilamı ile: Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir.Açıklanan hukuki değerlendirme çerçevesinde bir davada hükümle elde edilebilecek hususta ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine, "uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine" karar verilmiştir....

              Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir....

              Geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmış ise de; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli, hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararında açıkça belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir....

              HD'nin 2019/2981 esas-2019/4812 karar sayılı ve 17.10.2019 tarihli ilamı ile: "Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir."denilmiş, açıklanan hukuki değerlendirme çerçevesinde bir davada hükümle elde edilebilecek hususta ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine, uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu