Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İdare Mahkemesinin, 2003/1005 Esas, 2005/367 Karar sayılı ilamı ile iptal edilip iptal kararının kesinleştiği ileri sürülerek eldeki dava açılmışsa da; anılan idare mahkemesi ilamının; dava konusu taşınmazın bulunduğu alandaki imar planında revizyon yapılmasına ilişkin 27.03.2003 günlü 6 sayılı Belediye Meclis Kararı ve revizyon imar planının iptaline ilişkin olduğu görülmektedir. Yine, 616 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu bölgede, 29.04.2002 tarihli ve 66 sayılı Encümen Kararı uyarınca yapılan ikinci imar uygulamasının iptal edildiğine ilişkin dosyaya herhangi bir bilgi, belge ve karar sunulmadığı gibi, anılan Encümen kararının idari yargıda iptal edildiği de ileri sürülmemiştir....

    İdare Mahkemesinin, 2003/1003 Esas, 2005/365 Karar sayılı ilamı ile iptal edilip iptal kararının kesinleştiği ileri sürülerek eldeki dava açılmışsa da; anılan idare mahkemesi ilamının; dava konusu taşınmazın bulunduğu alandaki imar planında revizyon yapılmasına ilişkin 27.03.2003 günlü 6 sayılı Belediye Meclis Kararı ve revizyon imar planının iptaline ilişkin olduğu görülmektedir. Yine, 620 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu bölgede, 29.04.2002 tarihli ve 66 sayılı Encümen Kararı uyarınca yapılan ikinci imar uygulamasının iptal edildiğine ilişkin dosyaya herhangi bir bilgi, belge ve karar sunulmadığı gibi, anılan Encümen kararının idari yargıda iptal edildiği de ileri sürülmemiştir....

      İdare Mahkemesinin, 2003/1002 Esas, 2005/364 Karar sayılı ilamı ile iptal edilip iptal kararının kesinleştiği ileri sürülerek eldeki dava açılmışsa da; anılan İdare Mahkemesi ilamının, dava konusu taşınmazın bulunduğu alandaki imar planında revizyon yapılmasına ilişkin 27.03.2003 günlü 6 sayılı Belediye Meclis Kararı ve revizyon imar planının iptaline ilişkin olduğu görülmektedir. Yine 617 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu bölgede, 29.04.2002 tarihli ve 66 sayılı Encümen kararı uyarınca yapılan ikinci imar uygulamasının iptal edildiğine ilişkin dosyaya herhangi bir bilgi, belge ve karar sunulmadığı gibi, anılan Encümen kararının idari yargıda iptal edildiği de ileri sürülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.05.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar vekili, müvekkillerine ait taşınmaz paylarının sahte vekaletname ile davacıya satıldığını, bu nedenle açtıkları tapu iptal ve tescil davasının lehlerine sonuçlanarak kesinleştiğini, TMK'nun 724. maddesindeki şartların oluşmadığını, davanın reddini savunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava kadastro öncesi bir tapu kaydına dayalı olarak açılmış tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olmayıp zilyetliğe ve miras hakkına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, karar asliye hukuk mahkemesince verildiğine göre, hükme yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay 8.Hukuk Dairesi olmakla dosyanın anılan Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.2.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL Dava, kamulaştırmadan kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 5. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE 17.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece, tapu iptal tescil davası tefrik edilmiş,ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması talebinin ise reddine karar verilmiştir. Davacının, aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması davasının dinlenilebilmesi için, tapu iptal tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi gerekmektedir. Bu nedenle, tapu iptal tescil dosyasının bekletici mesele yapılıp, tapu iptal tescil davasının kabulüne karar verilmesi halinde ise, davalı banka vekilinin sunduğu, davacının ipotek tesisine onay verdiğine ilişkin 02.06.2011 tarihli "muvafakatname", davanın sonucunu etkileyecek nitelikte olduğundan, bu belgenin delil olarak değerlendirilmesi gerekmektedir....

                Sayılı dosyasına verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2000'li yılların başından itibaren mangal kömürü ve piknik ürünleri paketlemeleri alanında faaliyet gösterdiğini, ... ürünleri haklı bir marka değerine ulaştığını, davalının adına tescil ettirdiği "..." markalarını yoğun ve ciddi olarak kullanmadığını, müvekkilinin "..." ibaresi ile marka başvurusu yaptığında davalının tescil başvurusuna itirazda bulunarak kötü niyetli davranmakta olduğunu ileri sürerek, davalıya ait ... tescil nolu ... ibareli markanın 20.sınıfta kayıtlı olduğu tüm mal ve hizmetler yönünden kullanılmama nedeniyle iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ... isminin yıllardır müvekkillerine ait olduğunu, yıllardır onlar tarafından kullanıldığını, müvekkilinin tescil ettirdiği markanın her bir ürününü kullandığını, ... tescil nolu ......

                  Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği-dolu pafta sistemi –genel ilke ile bağdaşmaz. Ne varki, davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtayın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur. (YHGK 11.11.1983 Tarih, 981/8-80 Esas, 983/1162 Sayılı Kararı.)...

                    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 13.12.2016 gün ve 2015/17751 Esas, 2016/10297 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, 1093 parsel sayılı taşınmazda yapılan imar uygulamasının iptal edilmesi nedeniyle kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu