Dairesinin 2007/5183 E. ve 2011/1862 K. sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle tescilin yolsuz hâle gelip gelmediği noktasında toplandığı, ancak mahkemece bir başka dosyada verilen direnme kararının Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca incelenerek 30.06.2010 tarih ve 2010/14-274 E., 2010/356 K. sayılı onama kararı ile bu davadaki uyuşmazlığın da çözümlendiği, anılan kararda Anayasa Mahkemesinin iptal kararının etkisinin tartışıldığı ve iptal kararının tamamlanmış hukuki durum ve olaylara etkili olacak şekilde geriye yürümeyeceğinin belirtildiği, böyle olunca davalının taşınmazı satın alıp adına tescil ettirdikten sonra Anayasa Mahkemesi tarafından dayanak yasa hükmünün iptaline karar verilmiş olmasının davalının tamamlanmış hukuki durumuna bir etkisinin olmayacağı ve mevcut tescili yolsuz hale getirmeyeceği, somut olayda dava konusu taşınmaz tapuda davalı adına tescil edildikten sonra Danıştay 13....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen TMK 194. maddesine dayalı tapu iptal ve tescil davasında mahkemenin 7.5.2015 tarihli ilk kararında, mahkemece kadının aile konutu talebi yönünden reddine, tapu iptal ve tescil davası yönünden de genel mahkemenin görevli olduğu belirtilerek, görevsizlik kararı vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonucunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın düzenlemiş olduğu rapor okundu, açıklamaları dinlendi, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğiyle Tapu Müdürlüğü aleyhine açılmış, tapusu iptal edilmesi istenilen taşınmazların kayıt malikleri davaya dahil edilerek, mahkemece tapunun iptaline karar verilmiştir. Bilindiği üzere; tapu iptal ve tescil davaları kayıt maliki ya da malikleri aleyhine açılır. Öte yandan usul hukukumuzda dahili dava şeklinde bir müessese bulunmayıp, bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilmesi mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptal ve tescil davası sonucunda yerel mahkemece kısmen kabulüne ilişkin verilen karar asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın düzenlemiş olduğu rapor okundu, açıklamaları dinlendi, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve terekeye iade isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile satış işleminin iptaline dair verilen karar Dairece"... Hemen belirtmek gerekir ki; tapu kaydına (zilyetliğe) dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Asıl dava elatmanın önlenmesi ve yıkım, karşı dava ise ... Medeni Kanununun 713/2.maddesi uyarınca tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteminin kabulüne, tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmiş, hüküm tapu iptal tescil davasının davacısı tarafından temyiz edilmiştir Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 8.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 25.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Tapu iptal ve tescil istemi yönünden; dava dilekçesinde 55.000,00 TL tazminat isteminde bulunularak ve bu bedel üzerinden harçlandırılmak suretiyle eldeki davanın açıldığı, tapu iptal ve tescil istemi yönünden dava değeri gösterilmediği gibi harç da yatırılmadığı, mahkemece tensip ile birlikte davacı tarafa iki haftalık kesin süre verilerek iptal ve tescil isteği yönünden bedel bildirmesi ve harcını yatırmasının istendiği, davacı tarafın ara kararın gereklerini yerine getirmediği, mahkemece de 03.12.2015 tarihli celsede 6100 sayılı HMK’nin 150/1. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına, 19.02.2016 tarihinde de hüküm tarihine kadar 3 aylık süre dolmadığından bahisle iptal ve tescil isteği yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. 492 sayılı Harçlar Kanununun 30. maddesinde; ‘’ Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL,KAYYIM KARARININ KALDIRILMASI Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, kayyım kararının kaldırılması davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Hazine tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, 5737 sayılı yasanın 17. maddesine dayalı olarak açılan tapu iptal, tescil ve kayyımlık kararının kaldırılması isteğine ilişkindir....
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında iptal, tescil olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, tapu iptal ve tescil isteminin kanıtlanamadığı, tenkis talebinde ise hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya içeriği ve özellikle de davanın kabulü halinde mirasçı sıfatıyla hak sahibi olacak ...ve ...'un beyanlarından temlikin gerçek satış olduğu, mal kaçırma amacıyla muvazaalı şekilde yapılmadığı saptanmak suretiyle tapu iptal ve tescil isteğinin reddine karar verilmesi doğrudur. Her ne kadar terditli istek olan tenkis hakkında mahkemece hak düşürücü sürenin geçtiği kabul edilmişse de mirasbırakanın ölüm ve dava tarihleri dikkate alındığında hak düşürücü sürenin geçmediğinin kabulü gerekir. Ne var ki, temlikin gerçek satış olduğu saptandığına göre tenkis isteğinin de bu nedenle reddedilmesi yerindedir. Mahkeme kararı açıklanan gerekçeyle ve sonucu itibariyle doğrudur....
Asliye Hukuk ve ... İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, ihalenin feshi ile tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, İİK'nun 134/4. maddesi uyarınca ihalenin feshi davalarında görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olduğu ve görevin kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İcra Hukuk Mahkemesi ise, ihalenin feshi talebinin İcra Mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle bu talebin tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi gerektiği, ancak tapu iptal ve tescil talebinin malvarlığına ilişkin davalardan olması sebebiyle 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle tapu iptal ve tescil talebi yönünden görevsizlik kararı vermiştir....
HUKUK DAİRESİ Mahkemenin nitelendirmesinde talebin tapu iptal ve tescil isteyene yönelik olup ortaklığa ilişkin bir talebin bulunmadığı, bu haliyle davanın inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptal -tescil olmadığı takdirde tazminat istemi olduğu belirtilmiştir. Buna göre uyuşmazlık inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptal tescil -alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine 01/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....