Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesi'nce yaptırılan inceleme sonucunda araçtaki arızanın gizli ayıptan kaynaklandığının tespit edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 46.307,52 TL tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ...... vekili, araçtaki arızanın davacının kusuru nedeniyle meydana geldiğini belirterek, davanın reddini istemiştir. Davalı ........ vekili, aracın diğer davalıdan satın alınmış olması sebebiyle müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca araçtaki arızanın davacının kusuru nedeniyle meydana geldiğini, davaya konu araçta üretimden kaynaklı herhangi bir arızanın bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir....

    kaynaklı masraflarını, tamir süresince araçtan yoksun kalması nedeniyle araç yoksunluğundan kaynaklanan zararın giderilmesini, sonuç olarak, artırmak üzere ayıptan kaynaklı olarak 15.09.2020 tarihinde satış sözleşmesi ile satışı yapılan aracın ayıp oranında bedelinden şimdilik 3000TL indirim yapılmasını ve bu bedelin satış tarihi olan 15.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, hesaplanacak değere artırılmak üzere ayıptan kaynaklı tamir masrafı ve araç yoksunluğu maddi zararları için toplam 1000TL'nin 15.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

      Satış sözleşmesinde ayıptan kaynaklı davalara ilişkin zamanaşımı 6098 sayılı TBK'nın 231. Maddesinde; " Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz. Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz." şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre satıcının ağır kusurlu olması hali istisna olmak üzere satıcıya karşı ayıptan kaynaklı her türlü dava hakkı satılanın devir tarihinden itibaren 2 yıllık sürenin geçmesi halinde zamanaşımına uğramaktadır. Somut olayda satılanın davalıya teslim tarihi ----- ihtarnamenin çekildiği veya takip tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımının dolduğu anlaşılmıştır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmeye konu aracın ÖTV'sinin eksik yatırılması ve daha sonra alıcıdan tahsil edilmesi nedeniyle satıcıdan TBK'nun 219 ve devamı maddeleri gereğince ayıptan sorumluluk kuralları gereğince tazmine ilişkin davadır. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

        Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda, 666 kg gipeli interlok örme kumaşın davalıdan satın alınan dava konusu gipe iplik kullanılarak örüldüğü, kumaşların bir kısmında kesik kesik enine çizgi hatası, bir kısımında ise kesik kesik boyuna çizgi hatasının bulunduğu, örme kumaşta boyuna çizgi hatasının iğne ve platin kaynaklı olması nedeniyle kullanım hatasından kaynaklandığı, dolayısıyla 135 kilogram yeşil renk kumaştaki ayıptan dolayı davalının sorumluluğun bulunmadığı, diğer kumaşlardaki enine çizgi hatasının puntolu ipliğin içerisindeki elastan ipliğin kopması sonucu oluştuğu, bu ayıbın davalıdan satın alınan puntolu ipliğin ayıplı olmasından kaynaklandığı, elastan ipliğin kopması sonucu oluşan kesik enine çizgi hatasının kumaşın boyanmasından sonra anlaşabilecek gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, 531 kg. gipeli interlok örme kumaşın kesik kesik enine çizgi hatası nedeniyle ayıplı olduğu, belirtilmiştir....

          Dosyaya ibraz edilen bilirkişi heyet raporunda araçta herhangi bir üretim hatası veya ayıptan bahsedilemeyeceği, kullanıcının bilinçsiz, yetersiz ve dikkatsiz kullanımının araçtan sağlanan faydayı belirlediği, davalı tarafın garanti kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirdiği, davacı tarafın ileri sürdüğü şikayetlerin bir çoğunun doğrudan veya dolaylı olarak kullanım kaynaklı olduğu ve üretim kaynaklı olmadığı, Dava konusu araçta; Aracın dava tarihi itibari ile 4 yıl 4 ay gibi bir süre ile takribi 68.000 KM ye kadar kullanıldığı davaya konu arızaların araçtan sağlanılan faydaya etki edecek kısmının kullanıcı hatalarından kaynaklandığı araçta herhangi bir gizli ayıptan bahsedilemeyeceği açıkça belirtilmiş olup davacının aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ve sair zararların tazmini talep hakkı olmadığına ilişkin değerlendirme yerinde ve yeterlidir....

          arıza veya şikayet başvurusu veya davalı tarafça aynı elektrik hattında trafonun periyodik bakım ve kontrollerinin yapılmamasından, üretim kaynaklı gizli ayıptan yahut yük kaynaklı zorlanmalardan da oluşabileceği dikkate alındığında ve dava dışı sigortalıya ait trafo arızasının davalı sorumluluğundaki elektrik dağıtım hattındaki enerji kalitesizliğinden kaynaklı olup olmadığının somut verilerle tespit edilememiş olduğunun, dava konusu hasara ilişkin Davalı ......

            Davalı ...Motorlu Araçlar Şti vekili, TTK.nun 25/4. ve BK.nun 207.maddeleri uyarınca tüccarlar arasındaki zamanaşımı süresinin ticari satışlarda 6 ay olduğu ve 10.11.2005 tarihinde satın alınan araçla ilgili davanın zamanaşımına uğradığını, ayrıca süresi içinde ayıpla ilgili ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, araçtaki arızanın imalat kaynaklı olmadığını, aracın kazaya karıştıdığından hasarlı olduğunu, araçtaki mevcut değer kaybının neye göre belirlendiğinin bilinmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir....

              Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 3/2 bendi nazara alındığında haklarında açılan davada aynı sebepten kaynaklı ret kararı -----------ücreti takdir edilmiştir....

                TBK m.221 kapsamında “sözleşmenin yukarıda açıklanan maddelerinde yer alan hükümler” gereği, aracın motorunda var olduğu sonradan anlaşılan “bozukluktan (ayıptan)” dolayı davalının davacıya karşı hukuki sorumluluğunun bulunmadığı, noktasındaki hükmün geçerliliği "Satıcı satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu" olmasına bağlanmıştır. Davalı zaten ihale yoluyla hasarlı araçların alım satımına ilişkin faaliyet yürütmekte olup, davacının imzası da bulunan taraflar arasındaki üyelik sözleşmesi içeriği de bu hususu doğrulamakta ve davacı yanca da bu husus bilinmektedir. Tarafların tacir niteliği gereği dava konusu araçtaki motor hasarının varlığı ile ilgili TBK m.221 gereği davalının sorumsuzluğa yönelik sözleşme hükmü; davalının mevcut arızalı motor kaynaklı gizli ayıbın varlığında ağır kusuru söz konusu olmadığından geçerlidir....

                  UYAP Entegrasyonu