TBK m.221 kapsamında “sözleşmenin yukarıda açıklanan maddelerinde yer alan hükümler” gereği, aracın motorunda var olduğu sonradan anlaşılan “bozukluktan (ayıptan)” dolayı davalının davacıya karşı hukuki sorumluluğunun bulunmadığı, noktasındaki hükmün geçerliliği "Satıcı satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu" olmasına bağlanmıştır. Davalı zaten ihale yoluyla hasarlı araçların alım satımına ilişkin faaliyet yürütmekte olup, davacının imzası da bulunan taraflar arasındaki üyelik sözleşmesi içeriği de bu hususu doğrulamakta ve davacı yanca da bu husus bilinmektedir. Tarafların tacir niteliği gereği dava konusu araçtaki motor hasarının varlığı ile ilgili TBK m.221 gereği davalının sorumsuzluğa yönelik sözleşme hükmü; davalının mevcut arızalı motor kaynaklı gizli ayıbın varlığında ağır kusuru söz konusu olmadığından geçerlidir....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; makinedeki arızanın üretimden değil kullanım hatasından ve davalının servis hizmetlerinin yeterli titizlikte verilmemesinden kaynaklı olduğu, davacının üretimdeki ayıptan dolayı sözleşmenin feshi ile ayıplı malın davalıya iadesi ile ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davacının talebiyle bağlı kalınarak, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....
Davalı vekili, araçta üretimden kaynaklı kusur bulunmadığını, davacının taleplerinin yasal koşullarının oluşmadığını, davacının araçtan faydalanmaya devam ettiğini, boya kalınlık değerlerinin üreticinin verdiği değerlere uygun olduğunu, araçta ayıbın bulunmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir....
- KARAR - Davacı vekili, davacının davalılardan traktör aldığını, satın alınan traktörde üretim hatasından kaynaklı arızalar meydana geldiğini, gizli ayıptan doğan davacı zararının giderilmesi için davalılara noter kanalı ile ayıp ihbarında bulunulduğunu, davalıların zararı karşılamadığını ileri sürerek, davaya konu traktörün ayıplı çıkması nedeniyle 6502 Sayılı Yasa’nın 11. maddesinde belirtilen seçimlik haklardan imkan bulunması halinde ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine aksi halde ise ayıp oranında satış bedelinde indirim yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ......
- K A R A R - Mahkemece ayıplı aracın ayıptan ari misli ile değiştirilmesine dair verilen karar, davalılar vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 29.02.2012 günlü kararı ile onanmış olup, bu karara karşı davalılar vekillerinin karar düzeltme istemleri ile yeniden yapılan inceleme sonucu; 1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir. 2) Dava, ayıplı aracın ayıptan ari misli ile değiştirilmesi istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmeye konu aracın ÖTV'sinin eksik yatırılması ve daha sonra alıcıdan tahsil edilmesi nedeniyle satıcıdan TBK'nun 219 ve devamı maddeleri gereğince ayıptan sorumluluk kuralları gereğince tazmine ilişkin itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Davalı vekili rapora karşı, ayıbın açık ayıp niteliğinde olduğu, çıplak gözle tespit edilebileceği, bu ayıp olsa dahi satıcının bu ayıptan sorumluluğunun olmadığı, ayrıca alıcının ihbarı zamanında yapmadığı gerekçeleri ile itiraz etmiş, davacı vekili ise ortaya çıkan ayıptan kaynaklı olarak araçta değer kaybının olduğu yönünde bilirkişi raporuna itiraz etmişlerdir. Sözkonusu bilirkişi raporunun ayıbın varlığı ve niteliği konusundaki değerlendirmeleri ile bu değişimden kaynaklı olarak araçta değer kaybının olmayacağına yönelik değerlendirmeleri; sunroof içerisindeki tahliye hortumları ve fitilleri ilk bakışta gözle görülemeyecek parçalardan olması, burada var olan bir ayıbın ancak teknik inceleme ve yağışlı havada aracın kullanılması ile belirlenebilecek olması sebepleri ile hazırlanan rapor usule ve yasaya uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür....
Açılan dava ile davacının üretimden kaynaklı ayıplı mal iddiasına dayandığı, üretim hatasından kaynaklı ayıpların üreticiye halefiyet ilişkisinin kendisine tanıdığı haklar ile sınırlı yöneltebileceği, çeşitli Yargıtay ve BAM içtihatlarında da görüleceği üzere 6089 Sayılı TBK göre halefiyetten kaynaklı olarak üretici şirket T8 Tic. Ltd. şirketine Türkiye distrbitörü T4 Ltd. Şirketinin yöneltebileceği haklarla sınırlı olarak ileri sürebileceği, halefiyet ilişkisinin kül halinde sirayet ettiği ve T4 Ltd. Şti'nin tüketici sıfatının bulunmasının mümkün olmadığı, üretimden kaynaklı olarak mülga 4077 Sayılı Tüketiciyi Koruma Kanunu 4. maddesinde açıkca ''İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı... ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. ... Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, kanunda düzenlenen ayıptan dolayı sorumluluk şartlarının bulunmaması nedeniyle müvekkili şirketin sorumluğunu gidilemeyeceğini, davacının kanunda öngörülen süre içinde bildirimde bulunmadığını, davacı tarafın taleplerinin uygulanabilir olmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur. Dava; taraflar arasında yapılmış araç satış sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında .... Noterliği'nin 23/12/2020 tarih ve ... yevmiye numaralı işlemi ile satış işlemi gerçekleştirildiği, satışa konu araca ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ... Sor. sayılı dosyası ile ihtiyati tedbir konulduğu ihtilafsızdır....
Satıcının ayıptan sorumluluğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 219-231. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp kavramının tanımı kanunda tam olarak bulunmamakla birlikte, ayıptan sorumluluk halleri bu maddelerde hüküm altına alınmıştır. Ayıp kavramı hakkındaki genel tanım, sözleşme gereği edimin taşıması gereken nitelik ile mevcut nitelik arasındaki fark şeklindedir. TBK. m. 219’da sözleşmeye aykırılık halinde iki ayrı durum mevcuttur. Bunların ilki, satıcının alıcıya birtakım nitelikler bildirmesi ve bu niteliklerin söz konusu şeyde bulunmamasıdır. İkincisi ise sözleşme konusu şeyden beklenen faydayı azaltan veya ortadan kaldıran durumların mevcut olmasıdır. Buna dürüstlük kuralı çerçevesinde karar verilmektedir. Alıcının beklediği faydanın dürüstlük kuralı çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Burada objektif değer baz alınır. Satıcının ayıptan sorumluluğunun doğması için aranan şartlar: a) Ortada bir ayıp bulunmalıdır Ayıp; maddi, ekonomik veya hukuki olabilir....