Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya içeriğine göre; uyuşmazlığın arsa sahibi davalının paydaşı olduğu apartmanın dış cephesine, dış cephe kompozit uygulaması yapılması iddiasına dayalı girişilen takibe itirazın iptaline ilişkin olduğu, dosya içinde mevcut ......2010 tarihli protokol başlıklı belge incelendiğinde, belgenin davacı ile dava dışı ... arasında imzalandığı, protokolde davaya konu binaya mantolama işi dışında ayrıca dış cephe kompozit levha uygulamasının da kararlaştırıldığı, protokol kapsamında dava dışı ...'...

    Kooperatif üyesi olan davalı, yükleniciye ödeme yaparak onun hissesine karşılık gelen bağımsız bölümün tapusunu aldığını savunmaktadır. Bu durumda, yükleniciye bağımsız bölüm verilmesi gerekip gerekmediği, davalının tapusunu aldığı bağımsız bölümün yüklenici hissesine karşılık gelip gelmediği, yüklenicinin üyeliği söz konusu ise peşin ödemeli üye olup olmadığı, davalının kooperatif üyeliğiyle yükleniciden aldığını savunduğu bağımsız bölümün aynı üyelik kapsamında kalıp kalmadığı üzerinde durulması, yüklenici ile kooperatif arasında dava bulunduğu belirtilmekle söz konusu davanın bu davaya etkisinin değerlendirilmesi, sonuç olarak davalının aidat ödeme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığının belirlenebilmesi için denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki eser sözleşmesine dayalı tapu iptali, alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

        - K A R A R - Davacılar vekili, bir kısım arsa sahipleriyle davalı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkili muris ..... mirasçılarının hissesine dairenin ve davacıların hissesine dükkanların sözleşme uyarınca verilmesi gereken %... tapu kaydının verilmediği ileri sürülmüş ve ........2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, müvekkilleri ..., Yakup, ..., ..., ...., ...'ya verilmeyen bir daire bedeli olarak 132.000 TL ve tüm davacılara verilmesi gereken dükkan payına ilişkin olarak paylarına karşılık gelen 135.231,00 TLnin müvekkillerine ödenmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; verilmesi gereken daire yerine verilen dairenin daha değerli olduğu gerekçesiyle bu talebin reddine, sözleşme uyarınca verilmesi gereken ... dükkanın tapu kaydının verilmesi mümkün olmadığından bedelle ilgili talebin davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte; borçlu icra mahkemesine başvurusunda, babası ...’dan kalan mirasın tamamını mahkeme kararı ile reddettiğini ileri sürerek muris ... adına kayıtlı ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... Ada ... Parselde kayıtlı taşınmazın borçlu hissesine ilişkin kısmına konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulüne ve haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....

            KARAR Davacılar, davalı ile kardeş olduklarını, iki taraf arasında yapılan sözleşmeler gereğince davalının elde ettiği ürünlerden kendilerinin hissesine düşeni vermediğini ileri sürerek, davacıların her biri için 1.500 YTL'nin tahsiline ve sözleşmede belirtilen tarlanın davacı ... adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Davacı ... ile davalı arasında yapılan 11.8.2003 tarihli sözleşme gereğince, davalının elde ettiği üründen davacı ... hissesine düşen miktarı vermediği, yeni tarafların babası olan davacı ... ile davalı arasında yapılan aynı tarihli sözleşme gereğince davalı tarafından ekilip biçilen kayısı bahçesinden elde edilen üründen davacıların hissesine düşen miktarın verilmediği belirtilerek, ürün bedelinin tahsili ve davacı ... ile yapılan sözleşmede belirtilen tarlanın, ... adına tascili talepli bu dava açılmıştır....

              Mahkemece, satış vadi sözleşmesinin 30.04.2001 tarihinde tapuya şerh verildiğini, haczin ise bu tarihten sonra 04.07.2005 tarihinde konulduğunu, davacının bu sözleşmeden doğan haklarını 5 yıl süre ile davalı alacaklıya karşı da ileri sürebileceği, davacının yargılama sırasında talebini borçlunun hissesine düşen paranın iadesi şeklinde istirdadda dönüştürdüğünü, davanın kısmen kabulü ile borçlunun hissesine düşen 13.573,71 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı alacaklıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Kamulaştırma kararından önce; davacının ½ hissesine düşen taşınmazın yüzölçümünün 20.715,5 m2 olduğu ve 18.149 m2’sinin kamulaştırıldığı, arta kalan 2.568,5 m2’lik kısmın 1/10 pay olarak tapu kütüğüne işlendiği ve dinlenen tanık beyanlarının davacının iddialarını doğruladığının anlaşılmasına göre, davacının hissesine düşen bedel yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi. ........

                  Meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulan taşınmazın tapuda arsa vasfında olup 225,69 metrekare miktarında olduğu ve 2313/22569 hissesine tekabül eden 23,13 metrekaresinin borçluya ait olduğu anlaşılmaktadır. Öncelikle arsa ve binanın toplam değerinin belirlenmesi, sonrasında da belirlenen değer üzerinden borçlunun hissesine düşen miktarın tespit edilmesi, buna göre de haline münasip ev değeri dikkate alınarak şikayetin incelenmesi gerekirken, sadece arsa değeri ile borçlunun fiilen oturduğu dairenin değerinin esas alınarak, yapılan hesaplamanın hükme esas alınması isabetsizdir....

                    İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak bu Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermeleri, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri, Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır. Bu Kanun gereğince yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği tespit edilen işverenler bir yıl süreyle bu fıkrayla sağlanan destek unsurlarından yararlanma.") hükmüne yer verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu