Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre; davacının talep etmiş olduğu trafik kazasından kaynaklı rücu ettiği alacak talepleri ile takas defi'nin, yine davalıların talep etmiş olduğu işçilik alacaklarına davacı tarafından yapılan ödemelerin mahsubu isteminin değerlendirilerek tüm alacak ve borç ilişkileri açısından karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece bozma öncesi yapılan yargılama sonunda, bilirkişi raporuna dayanılarak; davacının, davalıların başlattığı işçilik alacaklarına ilişkin icra takip dosyasına yapılan ödemenin mahsubundan sonra bakiye alacak miktarı konusunda davacının 2.758,61TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ise de; söz konusu hesaplamaların asıl alacaklar üzerinden değil yapılan icra takipleri sonrasında masraflarında dahil edilerek belirlenen miktarlar olduğu anlaşılmıştır. Bu doğrultuda tüm dosya kapsamında yapılan icra takipleri için, takas veya mahsup taleplerinin değerlendirilmesinde, icra takibine konu olan asıl alacak miktarlarının esas alınması gerekmektedir....

    Davacının işçilik alacaklarından kaynaklı yaptığı ödemelere ilişkin davalıya rücu hakkı, sözleşme serbestisi gereği taraflar arasında imzalanan devir protokolü ile sabit hale gelmiştir. Davalının cevap dilekçesi vermediği, usulüne uygun bir zamanaşımı itirazında bulunmadığı, zamanaşımı itirazının bir defi olduğu re'sen mahkememizce dikkate alınamayacağı gözetildiğinde buna ilişkin bir hukuki değerlendirme yapılmamıştır. Dosyada alınan hukuki denetime elverişli, ayrıntılı bilirkişi raporu ile de davacının işçilik alacaklarından kaynaklı yaptığı ödemelerin miktarı tespit edilmiştir. Akabinde davacı vekilinin ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

      Sonuç: Temyize konu olan kararın hüküm kısmındaki “01/2013 dönemine ait TİS'den kaynaklı ücret ve işçilik alacaklarından net 513,16 TL'nin TİS 75. maddesi gereğince 17.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faiziyle birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,” hükmünü içeren hükmün A fıkrasının 8 sıra numaralı bendinin tümüyle hükümden çıkarılarak A fıkrasının 7 sıra numaralı bendindeki “01/2013 dönemine ait TİS'den kaynaklı ücret ve işçilik alacaklarından net 513,16 TL'nin TİS 75. maddesi gereğince 17.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faiziyle birlikte” hükmünden sonra gelmek üzere “davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 06.12.2013 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi....

        İl Özel İdaresinin ihale yolu ile hizmet satın aldığı alt işveren şirket işçisi olup, Mahkemece araştırılması gereken husus, davacı gibi alt işveren işçilerinin işçilik alacaklarından kaynaklı sorumluluklarının hangi kuruma devredildiğidir. Buna göre, Mahkemece bu husus açıklığa kavuşturulmamış olup, önceki bozma ilamının gereği yerine getirilmediğinden yeniden bozma kararı verilmesi gerekmektedir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.09.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanun'un 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumlu olacaktır. Somut olayda, ... Diyaliz Sağlık Hizm. Ltd. Şti. ile davalı .... arasında 18/12/2009 tarihinde devir-satış protokolü yapılmıştır....

            Sözleşmelerde davacı idarenin işçilik ücretlerinden ve tazminatlarından sorumlu olduğuna dair açık herhangi bir hükme rastlanılmamıştır. Yargıtay'ın son dönem içtihatlarında sözleşme hükümlerinde yüklenici tarafından ödenen işçilik alacaklarının idarenin ödeyeceğine dair özel hüküm bulunması halinde bu sözleşme hükmü esas alınır. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmaması halinde işçilik alacaklarından yüklenici firmalar sorumlu tutulmalıdır. İdarenin ödenen işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmamaktadır. Yine idarenin müteselsilen sorumluluğu gereği ödediği işçilik alacaklarının sorumluluğu da yine yüklenici firmalardadır. Taraflar arasında imzalanan sözleşmeler incelenmiş, davacı idarenin işçilik alacaklarından sorumlu olduğuna dair bir madde tespit edilememiştir. Bu halde davacının ödenen işçilik alacakları nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır....

              DAVA : İşçilik Alacaklarından Kaynaklı Rücuen Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/03/2022 KARAR TARİHİ : 26/10/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 26/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan İşçilik Alacaklarından Kaynaklı Rücuen Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile Müvekkil ile davalı arasında hizmet sözleşmesi imzalandığını, Hizmet alımı kapsamında çalıştırılan personellerden Yunus Emre Aslan'ın ...6. İş Mahkemesi'nin 2018/ 278 Esas, 2020/ 207 Karar sayılı ilamı gereğince .... 25. İcra Müdürlüğünün 2021 / 1585 Esas sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, takip sonrası ve idare tarafından icra dosyasına 18.517,49.TL ödendiğini, ... işten çıkartılması sonucu ...6. İş Mahkemesi'nin 2018/280 Esas 2020/208 Karar sayılı ilamı gereğince... 10....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalılar ... Sosyal Hizm. Kurye Dağ. Taş. İnş. Yat. San. ve Tic. Ltd. ile ... Güv. Sist. Tem. Kurye Dağı. Taş. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı işçinin işçilik alacaklarından kaynaklı dava açtığını ve kazandığını, müvekkili aleyhine takip başlattığını, müvekkili tarafından takip dosyasına 23.446,55 TL ödemede bulunulduğunu, işçilik alacaklarından davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek, 23.446,55 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir....

                  İncelenen taraflar arasındaki sözleşme ve eki şartnamelerinde sözleşme kapsamında çalıştırılan işçilerin iş akitlerinin feshi halinde doğacak işçilik alacaklarından davalı yüklenicinin sorumlu olacağına dair açık hüküm bulunduğu görülmekle, davacı tarafından dava dışı işçilere ödenen işçilik alacaklarından davalı yüklenicinin hizmet dönemine tekabül eden miktarların tamamının davalıdan rücuen tahsilini talep edebileceği anlaşılmıştır. Yine Yargıtay ..... Hukuk Dairesinin son içtihatlarında da asıl işveren ve yüklenici arasında imzalanan sözleşmelerde, işçilik alacaklarından asıl işverenin sorumlu olacağına dair açık bir hükmün bulunmaması halinde dahi asıl işveren tarafından ödenen işçilik alacaklarının tamamının rücuen talep edebileceği belirtilmiştir. (Yargıtay .... Hukuk Dairesinin 10/02/2020 tarih ve 2019/643 esas-2020/822 karar sayılı ilamı.) Dosya hesap bilirkişisine tevdi edilerek alınan raporda; dava dışı işçiler......

                    fiili işçilik ücretleri ile ilgili özlük haklarına ilişkin olduğunu, 6552 sayılı torba yasa uyarınca sorumluluk tek başına davacı idareye ait olduğunu, taraflar arasında imzalanmış sözleşme ve eklerinde işçilik alacaklarından yüklenicinin sorumlu olduğuna dair madde olsa dahi, sözleşmenin tip olarak hazırlanması ve genel işlem şartlarına tabi olması nedeniyle bu maddeler hükümsüz olduğunu, bir an için kurum ile müvekkil şirket arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu düşünülse dahi, söz konusu işçilik alacaklarının tamamından müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek söz konusu davanın reddini savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu