"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ...İnş.Ltd.Şti. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı işçi ... tarafından, ... ve davalı ...İnşaat Temizlik Sağlık Hizmetleri Gıda Turizm San. ve Tic Ltd Şti aleyhine açılan işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davasının yargılama sonucunda, İzmir 4. İş Mahkemesi'nin 25.06.2012 tarih ve 2011/122 esas, 2012/369 karar sayılı kararı ile, davanın kabulüne hükmedildiğini, kararın, Yargıtay tarafından onandığını, ... adına vekili tarafından, Karşıyaka 2....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/30 ESAS-2020/303 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı iddiası;davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının 2000 tarihinden 19/02/2011 tarihine kadar davalı şirketin sahip olduğu ve aynı zamanda davalı şirketin alt işvereni konumunda olan Nemtrans Şirketinde çalıştığını, Nemtrans şirketinde çalışırken Nakliyat İş Sendikasına üye olduğunu, bir kısım sendikalı işçilerin sendika üyeliğinden istifa ederek davalı şirkette ücret zammı ile birlikte çalışmasına devam ettirildiğini, kendisinin üyelikten istifa etmemesi nedeniyle kendisine zam yapılmadığını, fark ücreti ve sendikal tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Somut dosyada davalı T6 ye dava konusu 18.000,00 TL'nin dava dilekçesinden anlaşıldığı üzere araba alması için verilen borç olduğu iddiası gözönüne alınmakla birlikte davalı tarafça da cevap dilekçesinde iş bu dava konusu alacak ile hiçbir bağı bulunmayan işçilik alacaklarından bahsedildiği ve iş bu dava konusu alacağın işçilik alacakları ve işçi –işveren ilişkisinden kaynaklanmadığının kabul edildiği anlaşılmış olup davalı ile davacı arasında işçi-işveren ilişkisi olsa da bu dosyada borç olduğu belirtilen dava konusu olan 18.000,00 TL alacak iddiasının konusunun, iş ilişkisinden kaynaklanmadığı, davanın ödünç sözleşmesine dayalı alacak davası olduğu, uyuşmazlığın iş ilişkisinden ve işçilik alacağından kaynaklanmadığı nazara alındığında,mahkemenin uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu yönünde ki hükmünde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan...
Bir an için müvekkil şirket ile alt- üst işveren ilişkisi içerisinde işçi çalıştırıldığı kabul edilse dahi davacının çalışması, emir ve talimat alması vs. hususlarının tümü davalı firmanın yükümlülüğündedir. Zira davacı taraf, davalı yemek firması bünyesinde görevini icra etmiş olup, bu husus SGK kayıtları ile sabittir(Davacıya ait SGK kayıtlarının celbini talep ediyoruz.). Bilindiği üzere, SGK kayıtları müvekkil lehine kesin delil niteliğini haiz olup, aksinin aynı şekilde kesin ve yazılı delil ile ispatının gerektiği izahtan varestedir. Davacının müvekkil şirket çalışanıymış gibi alacak iddiasında bulunması kabul edilemezdir. Kaldı ki alacak iddiaları ispata muhtaç olup, yazılı delil ile iddialarının ispatı gerekir. Davacının aksini tanıkla ispatlamak istemesi durumunda tanık dinletilmesine muvafakatimiz bulunmamaktadır....
Taraflar arasındaki sözleşmenin konusunu ve işin niteliği birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 4857 sayılı yasa bağlamında işçi işveren ilişkisi olduğunun kabulü gerekir. 5521 sayılı Kanun’da ise, işçi sayılan kişilerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuki uyuşmazlıklarda İş Mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir. Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlık işçi-iş veren ilişkisinden kaynaklandığına göre davaya bakmakla görevli mahkeme İş Mahkemesidir. O halde, mahkemece, İş Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....
Dosya kapsamına göre davacı, davalı İdareye ait işyerinde değişen alt işverenler nezdinde itfaiye eri olarak çalışmıştır.4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde, işveren bir iş sözleşmesine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak açıklanmıştır. O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin. Alt işverenin başlangıçta bir işyerinin olması şart değildir. Alt işveren, işveren sıfatını ilk defa asıl işverenden aldığı iş ve bu işin görüldüğü işyeri nedeniyle kazanmış olabilir....
Yine, işe iade davası kabul edilmiş ve karar kesinleşmiş ancak işçi süresinde işe başlama başvurusunda bulunmamışsa veya başvuruda bulunmuş ancak işverenin süresinde işe davet etmesine rağmen işçi işe davete icabet etmemiş ise fesih geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir. Ancak işveren işçiyi süresinde başvuruya rağmen işe başlatmamış ise eldeki alacak davasının feshe bağlı alacaklar açısından erken açıldığının kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağının bu nedenle usulden reddine karar verilmelidir. Feshin geçersizliğine karar verilmesi ve işçinin işverene başvurması üzerine işe başlatılması halinde ise davaya konu fesih ortadan kalktığından, feshe bağlı alacaklar reddedilmelidir. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafça Samsun 4. İş Mahkemesinin 2016/220 esas sayılı dava dosyası ile açılan işe iade davasının sonucu mahkemece araştırılmamıştır....
Somut olayda davanın, davacılar ile davalılar arasındaki ilişki işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanmayıp, davalıların haksız eylem ve sigorta hukuku uyarınca zarardan sorumlu tutulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda İş Kanunundan kaynaklanmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi, davanın işveren aleyhine iş mahkemesinde açılan dava ile birleştirilmesi talep edilmiş olmasına göre, Asliye Hukuk Mahkemesince birleştirme kararı verilmelidir. Ancak görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01/11/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu alacakların belirlenebilir alacak olması halinde belirsiz alacak davası veya kısmi dava açılmayacağını, HMK'nun 107.maddesi hükmüne açıkça aykırı açılan işbu davanın reddinin gerektiğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı işçinin Partem Temizlik Ltd....
Gerekçe: Dava işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak istemli davadır. İstinaf incelemesi HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf edenin sıfatı ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre ve özellikle davalı işveren belediyenin 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödemesinin gerekmesi, davacının Toplu İş Sözleşmesi ile getirilen mali ve sosyal haklardan faydalandırılmasının gerekmesi, ilave tediye ve akdi ikramiyenin ödendiğinin ispat yükü üzerinde olan davalı işveren tarafından ispatlanmaması karşısında mahkemenin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalının istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir....