Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde davacının ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak tarafın, davayı üçüncü kişiye ihbar etmemiş olması, üçüncü kişiye karşı olan rücu hakkının düşmesini gerektirmez. Yalnız, kendisine karşı rücu davası açılan üçüncü kişi (davalı), davacının birinci davayı iyi takip etmediği için(yani kusuru nedeniyle) kaybettiğini ispat ederek, kendisine karşı açılan rücu davasının kısmen veya tamamen reddini sağlayabilir....

    ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkı bulunmadığı” hükmü de davalının sorumluluğunun olmadığını göstermektedir. Ayrıca, özelleştirme sürecinde, taraflarca takip edilen dosyalara ilişkin listeler hazırlanarak tesbit tutanakları düzenlenmiş olup, dava konusu ödemeye ilişkin dava ve icra dosyası bu tutanaklarda yer almamaktadır. Hisselerin tamamının kamuya ait olduğu 29/05/2013 tarihi öncesi, 05.06.2007 tarihinde yapılan ödeme nedeniyle davacının (devir öncesi) 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne istinaden yine hisselerinin tamamı kamuya ait bulunan davalı ...'tan dava konusu alacağı talep etmesi nasıl mümkün değil ise, 29/05/2013 tarihli hisse devir sözleşmesi ile tamamen el değiştiren davacının, kendisi tarafından yapılmayan ödemeyi, kesinleşen devre esas bilançolarda yer almaması nedeniyle davalıdan talep etmesi de hukuken mümkün değildir....

      Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da dayanak mahkeme ilamına istinaden icra takip dosyasına ödemenin yapıldığı 25.01.2013 tarihinden itibaren bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır....

        Hukuk Dairesinin 14.05.2018 tarihli ve 2017/5080 Esas, 2018/3495 Karar sayılı kararı ile; “…Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde, davacı şirketin TEDAŞ’a ait olan tüm hisselerinin 28.05.2013 tarihinde Hisse Devir Sözleşmesi ile devredildiği, hisse devri yapıldığı tarihte davacı şirkete ait devir bilançosu çıkartılarak borç ve alacak temlikinin yapıldığı, davacı tarafından üçüncü kişiye yapılan ödeme tarihinin 15.06.2011 olduğu ve bu miktarın tarafların bilançosuna yansımış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair veilen karar, Dairemizin 11/09/2017 gün 2016/12262 E. 2017/4159 K. sayılı ilamı ile işletme hakkının davalı tarafta olduğu dönemde kamulaştırmasız el atılan yerin bedelinin davacı tarafından ödenmesi durumda anılan yerin tapu kaydı incelenip kimin adına tescil edildiği araştırıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak anılan yerin tapu kayıtları celp edilmiş ve tapu kaydına göre davacı adına irtifak hakkı tescil edildiği anlaşılmasına rağmen davanın kabulüne karar verilmiştir....

            Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Rücuen alacağa dayanak dava ... Genel Müdürlüğü aleyhine açılmadığından somut uyuşmazlıkta sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde zaman aşımı itirazının değerlendirilmesi yoluna gidilmemiştir. Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM -KARAR- Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi, yıkım isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 15.1.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 03.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......

                  HUKUK DAİRESİ Dava; işletme hakkı davacıya ait olan maden ruhsatı (maden ocağı) devir sözleşmesinden kaynaklanan tespit istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine 27/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi K A R A R Dava, tacirler arası işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. Tarafların sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi uyarınca 11.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu