Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Böylece, sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde tüm çalışması boyunca hiç yıllık ücretli izin kullanmadığını iddia etmiştir. Mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının onaltı yıl boyunca yıllık ücretli izin kullanmadığı varsayılarak, yıllık ücretli izin hesabı yapılmıştır. Davacının, onaltı yıl hizmet süresince hiç yıllık izin kullanmadığı iddiası hayatın olağan akışına aykırıdır....

    Böylece, sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, davacının davalı yerinde 4857 sayılı Yasaya tabi kapsam dışı personel olarak çalışmakta iken davalı yerinin özelleştirilmesinden dolayı 4046 sayılı Yasa kapsamında tanınan nakil hakkından faydalanmak üzere verene yaptığı başvurunun reddedilmesi üzerine ret kararının iptali için davacı tarafça idare mahkemesinde dava açıldığı, İdare Mahkemesi'nce davacının nakil hakkından yararlandırılması gerekirken bu yöndeki başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılarak dava konusu işlemin iptal edildiği ve davacının 14.12.2012 tarihinde davalı yerinden çıkışının yapılarak Orman ve Su İşleri Bakanlığı Siirt İl Müdürlüğü'ne naklinin yapıldığı anlaşılmıştır....

      Böylece, sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda,mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının kıdemine göre 42 gün ücretli izin hakkı bulunduğu , davalı işveren tarafından davacının yıllık izin kullandığına ilişkin belge sunulmadığı tespiti ile davacının yıllık izin ücreti alacağı hesaplanmıştır. Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı işveren tarafından belge sunulmadığına ilişkin tespit yapılmış ise de dosya kapsamında davalı işveren tarafından sunulmuş olan ve davacının 14.05.2016 – 16.05.2016 tarihlerine ilişkin 3 günü izin kullandığına dair davacı imzalı yıllık izin formu bulunmaktadır. Mahkemece yapılması gereken söz konusu yıllık izin belgesi değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesidir. Açıklanan nedenlerle, eksik inceleme ile yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....

        Böylece, sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da, sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır.Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı işyerinde 17 yılı aşkın çalışması olduğu tespit edilen davacının tüm çalışma süresi boyunca hak ettiği yıllık ücretli izin süresinin 308 gün olduğu belirlenmiş ve davacının yıllık izin defterinde kayıtlı toplam 28 gün izni kullandığı kabul edilmek suretiyle 280 gün üzerinden hesaplama yapılarak karar verilmiştir....

          Böylece, sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da, sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır.Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı işyerinde 16 yılı aşkın çalışması olduğu tespit edilen davacının tüm çalışma süresi boyunca hak ettiği yıllık ücretli izin süresinin 292 gün olduğu belirlenmiş ve davacının hiç izin kullanmadığı kabul edilerek karar verilmiştir....

            İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 14/05/2019 NUMARASI : 2017/620E.- 2019/257K. DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının sözleşmesinin şirket tarafından devamsızlik nedeniyle feshedildiğini, buna ilişkin tutanak tutulduğunu, davacının fazla çalışma ücreti alacağının bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir....

            İşçiye belirli süreli sözleşmesinin varlığına rağmen ihbar tazminatı ödenmişse bu tutarın, bakiye süre ücreti tutarı tazminattan gerekli indirimler yapıldıktan sonra kalan miktar üzerinden mahsup edilmesi gerekir. Somut olayda, davacı kaleci antrenörü olarak belirli süreli sözleşmesi ile istihdam edilmiş olup; sözleşmesinin işverence haklı sebep olmadan feshedildiği gerekçesi ile sözleşmesinin feshedildiği tarih ile sözleşmenin bitim tarihi gözetilerek 1 yıl 3 ay 19 gün karşılığı hak kazandığı ücret miktarı, bakiye süre ücreti tutarı tazminat alacağı olarak hüküm altına alınmıştır. Ancak, indirim konusunda gerekli araştırmalar yapılmadan bakiye süre ücreti tutarı tazminat yönünden hüküm kurulmuştur. Yukarıda belirtilen 6098 sayılı Kanunun 408. maddesine göre bakiye süre ücreti tutarı tazminat alacağı yönünden indirim hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir....

              Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava, web sitesi tasarım sözleşmesinin feshinden kaynaklanan alacak ve cezai şart istemine ilişkindir. Mahkemece işin esasına girilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, dosya kapsamından, taraflar arasındaki uyuşmazlığa 5846 sayılı FSEK 76. maddesi uyarınca, bu Kanun'da düzenlenen hukuki ilişkiden doğan bir dava niteliğinde olmadığı, anılan Yasa hükümlerinin uygulanmasını gerektirir bir durumun olmadığı anlaşılmaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesinin haksız feshi durumunda sözleşmede kararlaştırılan cezai şart bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

                  Noterliğinin 05/02/2021 tarih 592 yevmiye nolu ihtarnamesi ile akdini feshettiğini, tüm bu açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakkılarını saklı tutarak, 18.782,65 TL Kıdem Tazminatı, (akdin feshinden-mevduata uygulanan en yüksek faiz), 1.569,98 TL Hafta Tatili Ücreti (akdin feshinden-yasal faiz), 5.887,42 TL yıllık izin ücreti (akdin feshinden-yasal faiz) olmak üzere toplam 26.240,05 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu