Somut olaya gelince, mirasbırakanın ölünceye kadar bakma sözleşmesi yaptığı tarihte 76 yaşında olduğu, bakım ihtiyacının bulunduğu, bir dönem yatalak halde olduğu, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin yapıldığı 29.05.2012 tarihinden sonra, 21.09.2012 tarihinde çekişmeli taşınmazın devredildiği, mirasbırakanın sağlığında bakım borcunun yerine getirilmediği iddiası ile dava açmadığı, anılan sözleşmenin muvazaalı olduğunun da iddia edilmediği anlaşılmaktadır. Tüm bu delil ve olgular, yukarıdaki ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde; çekişmeli taşınmaz ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapıldıktan sonra devredildiğine göre, mirasbırakanın gerçek irade ve amacının bakımını sağlamak olduğu sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
Noterliği kanalıyla 29.01.2007 tarih ve 3688 Yevmiye Numaralı “Düzenleme Şeklinde Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi” yaptıklarını, işbu sözleşme ile;İstanbul Bakırköy Cumhuriyet Mahallesi Küçükçekmece Köyü 17 Pafta 756 parsel 323 M2 Yüzölçümlü arsanın ½ hissesi vasıflı taşınmaz ile Edirne Uzunköprü Bayramlı köyü Karaçalılık Sokak veya mevkii 10 pafta 657 parsel noda kayıtlı 9600m2 yüzölçümlü tarla cinsinden olan taşınmazın mülkiyetini davalı T4 devrettiğini öğrendiklerini, Noterde yapılan işbu ölünceye kadar bakma sözleşmesi muvazaa sebebiyle hukuka aykırı ve gerçekleştiğini, muris T6 bu yolla davacı kızlarından mal kaçırmak kastıyla taşınmazlarının mülkiyetini oğlu davalı T4 geçirmek istediğini, bunun için ölünceye kadar bakma sözleşmesini hukuki bir kılıf olarak kullandığını, murisin asıl gayesi ölünceye kadar bakma sözleşmesi şeklinde ivazlı bir tasarruf olmayıp mirasçı kızlarından mal kaçırmak arzusuyla taşınmazlarını mirasçı oğluna bıraktığını, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin...
Mahkemece, çekişme konusu 587, 589 ve 410 parsel sayılı taşınmazları murisin ölünceye kadar bakma akdiyle davacı oğullarına devrettiği, devre konu taşınmazların murisin mal varlığının % 58’ine tekabül ettiği, makul oranın aşıldığı, murisin sözleşmeyi yapmakta haklı bir nedeninin olmadığı, eşi sağ olan murisin ihtiyaçlarını ölene kadar eşinin karşıladığı, ölünceye kadar bakma akdi ve 587 ile 589 parsellerin satış suretiyle devrinin aynı gün yapılmasının ölünceye kadar bakma akdinin ruhuna aykırı olduğu, murisin sağlığında hak dengesini gözeten tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmadığı, mirasçıdan mal kaçırma amaçlı tapuda devir ve noterde ölünceye kadar bakma akdi yapıldığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içreğinden, toplanan delillerden; mirasbırakan V.....
Öte yandan, ölünceye kadar bakma akitleri ivazlı olduğundan tenkise de tabi değildir. Bu durumda davanın reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılamıyorum....
KARAR Davacı, muris babasının yatalak, felçli ve kısmen de akıl hastalığına düçar olduğunu, davalı damadın murisi kendi evine götürerek, murisin gözünün de görmemesinden istifade ederek Kumru Noterliğine götürdüğünü, pratisyen hekimden rapor aldırarak kendilerine intikal edecek gayrimenkulleri ölünceye kadar bakma akdiyle kendisine hibe ettirdiğini, ölünceye kadar bakma akdini de kadastro tespiti sırasında belge olarak kullandığını, Kadastro Mahkemesinde görülen davada gayrimenkulleri üzerine tespit yaptırmaya çalıştığını, davalının hiçbir şekilde murise bakmadığını ileri sürerek, ölünceye kadar bakma akdinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Noterliğinin.... yevmiye numaralı 12/05/2010 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptaline, karar kesinleştiğinde ... ili,.. ilçesi,.... mah., 3081 ada 16 parsel sayılı ana taşınmazdaki 1. Kat 3 nolu bağımsız bölümdeki bu ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayanan şerhin tapu kaydından kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davacı, davalı eşinin yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesi ile 12.05.2010 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali ile tapudaki şehrin kaldırılması talebiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı, davacının şiddet uygulayarak evi terkettiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....
DAVA Davacı vekili, müvekkilinin eşi...’ın 24.11.2007 tarihinde vefat ettiğini, müvekkilinin 275 ada 4 parsel sayılı arsa vasfında ancak üzerinde bina olan taşınmazdaki muristen intikal eden 5/20 hissesini 24.07.2008 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalıya devrettiğini, davalının müvekkilinin üvey kızı olduğunu, hisse devrine kadar kendisine yakınlık gösterildiğini ancak hisse devrinden sonra sağlık problemleri ve ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, arayıp sormadığını, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin gereklerini yerine getirmediğini, 24.07.2008 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesinin feshi ile bu sözleşme ile davalıya devredilen taşınmazdaki 5/20 payın iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini savunmuştur. III....
Ancak 6098 sayılı Kanun'un 617 nci maddesi ile ölünceye kadar bakma sözleşmesinin feshi hâlinde yerine getirilen edimlerin geri verilmesi düzenlendiğinden ölünceye kadar bakma sözleşmesi sürekli borç doğuran sözleşme olmasına rağmen kanunla bu kurala istisna getirilmiş ve ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile doğan borç ilişkisinin geçmişe etkili olarak sona ereceği kabul edilmiştir. Anılan maddede ölünceye kadar bakma ilişkisinin ortadan kalkması hâli bakımından "taraf aldığı şeyi geri verir" denmektedir. O ana kadar ifa edilmiş olan edimler geri verileceğine göre burada geçmişe etkili bir sona ermenin bulunduğundan söz edilmelidir. Her ne kadar 617 nci madde hükmünde fesih tabiri kullanılmış ise de bu ifade dönme olarak anlaşılmalıdır. Dönme hakkı bozucu yenilik doğuran haklardan olup bu yetkinin kullanılması var olan bir hukuksal ilişkiyi ortadan kaldırır....
KARAR Davacı, kendisinden mal kaçırmak amacıyla davalının ortak murisleri ... ile yaptığı ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile murise ait 6 parça taşınmazın davalıya bırakılmasının kararlaştırıldığını ayrıca, aldığı vekaletle murise ait taşınmazı satarak kendi hesabına geçirdiğini ileri sürerek, muvazaalı ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali ile davalının zimmetinde bulunan 350.000 TL.nin 1/2 tutarı 175.000 TL.nin dava tarihinden yasal faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, sözleşmeye konu taşınmazların adına tescili için açtığı davanın derdest olduğunu, murisin bakıma muhtaç olup ölene kadar tüm bakım ve gözetimini kendisinin yaptığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Noterliği'ne yönelterek açtığı, dava konusu ölünceye kadar bakma sözleşmesini düzenleyen notere yöneltilmediği gerekçesiyle Yalova 5. Noterliği hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir....