HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA AKDİNİN İPTALİ - TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı; muris Salih’in 4604 parsel sayılı taşınmazı oğlu Hamdi’ye ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiğini, Hamdi’nin 19/10/2014 tarihinde; muris Salih'in ise 12/03/2015 tarihinde öldüklerini, muris Salih’in diğer oğlu ... tarafından bakıldığını, muris ile oğlu ...arasındaki işlemin bağış amacı taşıdığını, yapılan işlemlerin davacının saklı payını ihlal ettiğini ileri sürerek, ölünceye kadar bakma akdinin iptali ile TBK'nın 618. Maddesi gereğince mirasçılarına intikal eden bedelin iadesi olmazsa tenkis talebinde bulunmuştur....
in ... merkezde ve... ilçesinde bulunan bir kısım taşınmazlarını 2. eşi olan davalıya ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile devrettiğini, bu sözleşmenin muvazaalı olduğunu beyan ederek tapuların ve sözleşmenin muvazaa nedeniyle iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, ölünceye kadar bakma sözleşmesi gereğince üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini ve sözleşmenin geçerli olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davacının birleştirme talebinin reddine, davaya konu ... 3. Noterliği'nin 12.10.2001 tarih ve 31171 yevmi numaralı ölünceye kadar bakma sözleşmesinde belirtilen ve mahkememizde dava konusu edilen taşınmaz dışında davalı ...'e devredileceği belirtilen ... İ... Mh. 317 ada, 2 parselde kayıtlı bulunan taşınmazın 2. Katının 3. Nolu bağımsız bölümün dava tarihinden önce ... adına tapuda tescil edilmiş olması da nazara alınarak ... 3....
Mahkemece çekişmeli parsel ile ilgili taraflar arasında ölünceye kadar bakma sözleşmesi olmadığı, ancak ölünceye kadar bakma vaadi karşılığında dava konusu parselin davalıya verildiği, davalının annesine 1,5 yıl kadar baktığı, davalı Osman'ın davacı Fatma'dan 31.10.2002 tarihli satış senedi ile satın aldığı yeri kendi parseli ile birleştirdiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya içeriğine uygun bulunmamaktadır. Davalının dayandığı 31.10.2002 tarihli satış senedi Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde öngörülen şartları taşımadığı ve geçerli bir senet olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca davacı Fatma, taşınmazı oğlu davalı Osman'ın kendisine ölünceye kadar bakıp gözetmesi karşılığı bu satış senedinin düzenlendiğini beyan etmiş, dinlenen yerel bilirkişi ve taraf tanıkları da bu hususu doğrulamışlar, ancak davalının annesine ölünceye kadar bakıp gözetme şartını yerine getirmediğini bildirmişlerdir....
HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinin İptali istemine ilişkin olup, bu tür davalara bakma görevi Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği dairemize ait değildir. Dairemizin İş Bölümü 7. maddesinde "Ölünceye kadar bakma ve gözetme sözleşmesine bağlanarak yapılan temliki tasarruflar hakkında "sözleşmeye aykırılık" ya da "geçersizlik" iddiasıyla (TBK m. 611 vd.) açılan tapu iptal davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar"ı inceleme görevi dairemize aittir. İstinaf incelemesine konu davada tapu iptali ve tescil talebinin bulunmadığı, bu nedenle istinaf incelemesi 6....
Vasiyetname; vasiyet tasarruflarını içeren ve yasada gösterilen biçimlere uyularak yapılan ve vasiyetçi tarafından ölünceye kadar dönülebilen yazılı irade beyanıdır. Ölüme bağlı tasarruf; vasiyet ve miras mukavelesi gibi, gerçek kişilerin hukuki etki ve hükümlerini ölümlerinden sonra doğuran hukuki işlemleridir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ise sözleşmecilerden birinin ötekine, ölünceye değin bakma ve kendisini görüp gözetme koşuluyla bir malvarlığını veya bir takım mallarını intikal ettirmesi borcunu doğuran sözleşmedir. Yani, ölünceye kadar bakma sözleşmesi sağlar arası ve çift taraflı borç yükleyen bir sözleşme olup, etkisini ölüme bağlı tasarruf gibi ölümden sonra değil imzalanmasıyla birlikte gösterir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, ölüme bağlı bir tasarruf değildir. 2. Dava konusu edilen ölünceye kadar bakım sözleşmesinin Ordu 2....
Birleştirilen davada davalı, ölünceye kadar mirasbırakana baktığını, mirasbırakanın bakması karşılığında birlikte oturdukları ... parsel sayılı taşınmazın yarı hissesini ve davalı eşinin bedelini ödediği ...parsel sayılı taşınmazı ölünceye kadar bakma akdi ile kendisine devrettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
Davalı 17.11.2009 tarihli cevap dilekçesinde ölünceye kadar bakma akdinin mirasta denkleştirmeyi amaçladığını, Kapalıçarşıdaki 3 adet dükkanın birleştirilerek bağış suretiyle ferağ verildiğini savunmuş, aşamalarda da ölünceye kadar bakma akdinden ziyade denkleştirme amaçlı bağış olduğunu bildirmiştir. Yine aynı tarihte davalının anne ve teyzesi ile aynı apatmanda oturan İtalyan uyruklu bir hanım ile de ölünceye kadar bakma akdi yaptığı davalının kabulündedir. Davalının aynı anda 3 kişi ile ölünceye kadar bakma akdi yapması hayatın olağan akışına uygun değildir. Mirasbırakanların taşınmazlardaki paylarının gelirleri ile kendilerine baktırmaları mümkün iken, paylarını aslında bağışladıkları halde ölünceye kadar bakma akdi ile devretmiş gibi göstererek temlik ettikleri anlaşılmaktadır. Mirasbırakanların başka malvarlıklarıda yoktur. Olayların akışı gözönünde tutulduğunda birleştirilen davada kabul edilmelidir....
Davalılar cevap dilekçesinde özetle, ölünceye kadar bakma akdinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Pamukova Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/290 Esas, 2021/278 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ölünceye kadar bakma sözleşmesi borçlularının yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, davacı ile kızı olan Hanife'nin ilgilendiğini, davalıların davacının ara sıra hatırını sormak, kapısına ekmek ve üzüm bırakmaktan dışında yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, davacının sağlıklı olduğunu, davacının devrettiği taşınmaz ile davalıların yerine getirdiği işler arasında büyük bir orantısızlık bulunduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre kanunun öngördüğü şekilde düzenlenmeyen bir sözleşmeye dayanılarak tarafların borçlarını yerine getirmesi halinde şekil eksikliğinin ileri sürülmesi hakkın kötüye kullanılmasına yol açacağından böyle bir iddianın dinlenmeyeceği kabul edilmektedir” şeklinde hüküm kurulduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşme emsal Yargıtay kararlarına uygun olmadığını, resmi vasiyetname şeklinde düzenlenmeyen ölünceye kadar bakma sözleşmesi nedeniyle, davacının herhangi bir tazminat hakkı bulunmadığını, dolayısıyla taraflar arasında hukuken geçerli bir ölünceye kadar bakma sözleşmesi bulunmadığını, esasen davacı T1 ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ifasından doğan davalı müvekkiline ölünceye kadar sağlık, bakım, beslenme, barınma, giyim ve benzeri bütün giderlerini ve her türlü ihtiyaçlarını temin etme yükümlülüklerinin hiç birini yerine getirmediği gibi ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ana unsuru olan ölünceye kadar bakma yükümlülüğüne de evi terk ederek ifasını...
in 300 ada 2 parsel sayılı ve 986 ada 3 parsel sayılı taşınmazlarını gelini olan davalıya ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini, ancak murisin bakım ihtiyacı içerisinde olmadığı gibi davalının da murise bakmadığını, aksine murisin davalı ve ailesine baktığını, sözleşmenin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuşlar, yargılama sırasında ise dava tarihinden önce dava dışı üçüncü bir kişiye satılan 986 ada 3 parsel sayılı taşınmaz bakımından payları oranında alacak isteğinde bulunduklarını bildirmişlerdir. Davalı, iddianın gerçek dışı olduğunu, murise ölünceye kadar baktığını ve sözleşme gereği edimini yerine getirdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....