"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen mümkün olmadığı takdirde bedellerinin iadesi isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyedliğe dayanılmadığına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Dairemiz karar tarihi itibariyle davalı tarafından mehir senedinden kaynaklı alacak davasına yönelik alınması gereken 3.300,397 TL nispi harçtan, davalı tarafından peşin yatırılan 35,90 TL maktu harç ile 789,20 TL nispi harç toplamı olan 825,10 TL'nin mahsubu ile bakiye 2.475,297 TL'nin davalıdan alınarak, HAZİNE'YE GELİR KAYDINA 4- Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına, 5- Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 6- Dairemiz kararının tebliğ ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK'nın 362/1- a maddesi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi....
ödenmeyen 10 TL çeyiz yardımının davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı koca tarafından, ziynet eşyası alacağı yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, davacı-karşı davalı kocanın kabul edilen boşanma davası ile kendisinin reddedilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kocanın ziynet ve çeyiz eşyası alacağına yönelik temyizinin incelenmesinde; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK.md.6). Davalı-karşı davacı kadın talebine konu ziynet ve çeyiz eşyalarının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/393 Esas KARAR NO : 2021/836 DAVA : Alacak (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/01/2021 KARAR TARİHİ : 17/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı... 'ın abisi olduğunu, davalının tefecilerden borç alarak 10/11/2020 ödeme tarihli 95.000 TL bedelli senet imzaladığını, ayrıca tefecilere 117.385 TL borçlandığını, davacının, kardeşi ...'ın borçlarını ödediğini, bunun karşılığında davacının kardeşi ...'dan 28/12/2020 ödeme tarihli 297.385,00 TL bedelli senet aldığını ancak senetten kaynaklanan alacağını alamadığını ileri sürerek davacının bu alacağının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş ise de, davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 02/03/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirmiştir....
Aile Mahkemesinin boşanma ve mal paylaşımına ilişkin ilamının takibe konduğu,ilamda tarafların boşanmalarına,ziynet alacağı davası yönünden davanın kısmen kabulü ile ilamda miktar ve bedeli belirtilen ziynet eşyalarının mümkün ise davalı tarafından aynen davacıya iadesine mümkün değil ise bedellerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,eşya alacağına dayalı davanın kısmen kabulü ile ilamda niteliği ve değeri belirtilen ev ve çeyiz eşyalarının mümkün ise aynen mümkün değil ise bedellerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine hükmedildiği, takipte ise ziynet in ve eşyanın değerlerinin istendiği aynen teslime yönelik bir talebin olmadığı görülmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile 16.637.22 Tl alacak yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kararı davacı istinaf etmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Açılan dava mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak davası ve mehir senedinden kaynaklanan alacak davasıdır. HMK'nın 355. maddesi uyarınca re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında, istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı kadın dava dilekçesinde 250 gram mehirinin aynen iadesini, aksi takdirde bedelini talep etmiştir. Mehri müeccel; ileriye yönelik bir bağışlama vaadidir. Bu durum Borçlar Kanunu 238. Maddesinde düzenlenmiş bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği yazılı olma koşuluna bağlıdır. Davacının talebi mehir olarak ödenmiş bir alacak değil bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) şeklinde alacak talebine ilişkindir. Uyuşmazlık aile hukukundan dayalı alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı (TBK 286 vd.) bir alacak talebi niteliğindedir. Bu durumda davayı görmeye genel mahkemeler görevlidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki tazminat ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı vekili, davalı ile davacının resmi nikah yapmadan evlendiklerini, 24.10.2002 tarihinde çeyiz senedi düzenlediklerini; davacının, davalı ile müşterek yaşadıkları evden kovulması üzerine çeyiz eşyalarını alamadığını belirterek 10.000 TL manevi tazminat ve 18.850 TL çeyiz eşyası bedelin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili çeyiz eşyalarının davacıda kaldığını ve davalının davacıya şiddet göstermediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
eşyalarının elinden zorla alınıp verilmediğini, bu sebeple TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, 500 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 50.000 TL maddi-50.000 TL manevi tazminata, çeyiz ve ziynet eşyası bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tarafına verilmesini talep etmiştir....
Alacağın miktarının belirlenebilmesinin, tahkikat aşamasında yapılacak delillerin incelenmesi, bilirkişi incelemesi veya keşif gibi sair işlemlerin yapılmasına bağlı olduğu durumlarda da belirsiz alacak davası açılabileceği kabul edilmelidir. Ne var ki, bir davada bilirkişi incelemesine gidilmesi belirsiz alacak davasının açılabilmesi için yeterli değildir. Bir davada bilirkişiye başvurulmasına rağmen davacı dava açarken alacak miktarını belirleyebiliyorsa, belirsiz alacak davası açılamaz (C. Simil, Belirsiz Alacak Davası, I. Bası, İstanbul 2013, s. 225). Kategorik olarak, belirli bir tür davanın veya belirli kişilerin açtığı davaların baştan belirlenebilir veya belirsiz alacak davası olduğundan da söz edilemez....