"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ... ile 29.8.1997 tarihinde evlendiğini,maddi manevi cebir ile kapı dışarı edildiğini, çeyiz senedindeki eşyalarının ve altınlarının davalıda kaldığını ileri sürerek aynen ya da bedelleri 11.500,00 YTL nin dava tarihinden faizi ile tahsilini istemiştir. Davalılar, çeyiz senedindeki eşyaların evde olduğunu,ancak senette tahrifat yapılıp cins kısmının sonradan eklendiğini ve altınların da giderken götürüldüğünü savunarak davanın reddini dilemiştir....
Somut olayda, davacı-davalı kadının toplam 56.064 TL tutarındaki ziynet ve çeyiz eşyası alacağı nın kabulüne hükmedilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davası yönünden verilen karar kesindir. Bu nedenle, erkeğin kadının kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına dair temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince erkeğin davasının reddine ve kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir. Hükme karşı davalı-davacı erkek her iki boşanma davası ve kadının kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Bölge adliye mahkemesi erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiş ve hüküm erkek tarafından yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz edilmiştir....
Müdürlüğünün 2014/1989 sayılı dosyasıyla alacak takibi yapıldığını, takibe halen devam ettiğini, ancak davalıya borçlarının bulunmadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan resmi gazeteden de anlaşılacağı üzere şirketi devrettiklerini bildirerek davalıya borçlu olmadıklarının tespitine , yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. DAVALININ CEVABI: Davalı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile ... Mak. İnşaat Emlak Otomotiv İth. ve İhr. Tic. Ltd. Şti ve ... arasındaki kambiyo senedinden kaynaklı olarak .....
Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, cari hesaptan kaynaklı 531.520,00 TL kısmi alacağın takibe konu senet ve çeklerin vade tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. İzmir ... ATM'nin ... Esas sayılı dosyasının UYAP suretinin incelenmesinde; davacının ... Grup Elektrik Malzemeleri Dış Tic. Ltd. Şti. , davalının ... ,davanın cari hesaptan kaynaklı alacak davası olduğu, davacı tarafça cari hesaptan kaynaklı 500.500,00 TL kısmi alacağın takibe konu senet ve çeklerin vade tarihinden itibaren işleyecek ticari avansı faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesine yönelik dava açıldığı , dosyanın halen derdest olup bilirkişi incelemesinde olduğu belirlenmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/682 KARAR NO : 2024/217 DAVA : Alacak DAVA TARİHİ : 28/08/2023 KARAR TARİHİ : 05/03/2024 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ... ile İzmir... İcra Müdürlüğünü... E. Sayılı dosyasına konu senetlerden kaynaklı alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, Senetlerin borçlusu ... ve ... tarafından İzmir ... İcra Hukuk Mahkemesinin ... E....
Kişisel (çeyiz) eşyaları yönünden; aynen iade talebi bulunmayıp bedelin istendiği dikkate alındığında bedeli tespit edilen eşyalar için alacak talebinin kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bedeli tespit edilemeyen ya da bulunmayan kişisel eşyalar yönünden aynen iadesi hakkında HMK'nun 26.maddesindeki taleple bağlılık ilkesi uyarınca karar verilemeyeceği anlaşılmıştır. Davanın düğünde takılan ziynet ve takı paraları ile kadına ait kişisel/çeyiz eşyalarının bedeline ilişkin olarak açıldığı, evlilik birliği içerisinde edinilen menkul mallardan mal rejiminin tavsiyesi kapsamında usulünce açılmış bir alacak davası bulunmadığı dikkate alındığında, yargılama sırasındaki bu talebin HMK'nun 141.maddesi uyarınca iddianın genişletilmesi niteliğinde olduğu, bu nedenle mahkemece bu talebin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Tazminat ( Kasko-Hasar Bedelinden Kaynaklı) davası istemine ilişkindir. İsviçre ve Alman Hukukunda yer alan “belirsiz alacak davası”, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Hukukumuza kazandırılmıştır. 6100 sayılı HMK'nin 107/I. maddesi “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir” hükmünü içermektedir. Madde hükmünden de anlaşıldığı üzere Belirsiz alacak davası davacının, davada talep edeceği miktarı veya değeri tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin objektif şekilde imkânsız olması ya da bunun kendisinden beklenememesi halinde mümkündür. Davacı dava tarihinde davanın miktarını tam ve kesin olarak biliyorsa veya bunu bilebilecek durumda ise, belirsiz alacak davası açılamaz....
( Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/17-1099 Esas, 2019/460 Kararı) Eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı şüphesizdir. Alacağının miktarı veya değeri belirleyebiliyorsa, belirsiz alacak davası açılmaz....
Açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler gözönüne alınarak yapılan incelemede; Dosya kapsamı ve toplanan tüm deliller kapsamından ve davalının mahkemeye sunduğu 08.09.2009 tarihli T.C Ziraat Bankası dekontundan da anlaşıldığı üzere; davalıya 2.936,10 TL Emekli Sandığı mevzuatı çerçevesinde Kurumca " çeyiz yardımı" ödemesi yapıldığı hususu sabittir. Bu para; davalının kişisel malı niteliğindedir. Katılma alacağının hesaplanmasında davalı yararına denkleştirme için dikkate alınması gerekmekte ise de, mahkemece; bu paranın dava konusu banka hesabındaki para içerisinde olup olmadığı hususu açıklığa kavuşturulmamış alacak talep edilen banka hesap hareketlerine ilişkin kayıtlar getirtilmiş ancak hesabın işleyişi, çeyiz yardımı olan paranın yine davalı adına olan aynı bankadaki .. hesap nolu vadesiz hesapa yatırılıp, burdan da dava konusu edilen .. nolu vadeli hesaba aktarılmış olup olmadığı yönünde bir inceleme yapılmamıştır....
HMK 4/1-a bendinde, "kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı icra ve iflas kanununa göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar" da Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu hükme bağlanmıştır. Kambiyo senedinden kaynaklanan davalarda göreve ilişkin değerlendirme yapılırken senedin düzenlenmesine esas l hukuki ilişki ve tarafların sıfatına da bakılması gerekmektedir....