Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Konut Yapı Kooperatifi tarafından açılan davalar sonucu taşınmazların müvekkillere ait tapularının iptal edilerek dava dışı kooperatif adına tescil edildiğini, davalının zapta karşı tekeffül sorumluluğu kapsamında taşınmazların dava tarihindeki güncel bedeli ile müvekkiller aleyhine açılan davalarda ödenen yargılama gideri ve vekalet ücreti ile birlikte alacaklarının şimdilik 1.000,00 TL' sinin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacılardan ... ve ...'ya satış yapmadığını, bu iki davacı bakımından husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini, davacı ... bakımından ise ...in, dava dışı ... Konut Yapı Kooperatifi tarafından kendisine karşı açılan tapu iptal davasını, müvekkiline ihbar etmesi gerekirken ihbar etmediğini, davayı kaybetmesi nedeniyle müvekkilinin sorumlu olmadığını, yapılan satışın gerçek satış olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

    Bu durumda, davacının davaya konu yerin hukuki ayıbını bilerek satın aldığı davalı tarafından ispatlanamadı ve satıcı davalının zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince sorumlu olduğunun kabulü ile sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 25 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Davacı, davalıdan satın aldığı dış cephe kaplamalarının ayıplı olması nedeniyle yeniden yaptığı kaplama bedelinin tazminini istemiştir. Davalı yan ise, davaya karşı yasada öngörülen sürede düzenlediği cevap dilekçesinde ayıba karşı tekeffül iddiasına dayalı davanın BK.nun 207. maddesi uyarınca (işin ticari niteliği dikkate alınmak suretiyle) 6 aylık sürede açılması gerektiğine işaret ederek davada zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürmüştür. TTK.nun 25/3. maddesine göre ticari işlerde satılan malın ayıbı açıkça belli ise 2 gün, açıkça belli değil ise 8 gün içinde muayene etme ve tesbit edilen ayıbın ihbarı zorunludur....

        TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 25 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Davacı, davalıdan satın aldığı dış cephe kaplamalarının ayıplı olması nedeniyle yeniden yaptığı kaplama bedelinin tazminini istemiştir. Davalı yan ise, davaya karşı yasada öngörülen sürede düzenlediği cevap dilekçesinde ayıba karşı tekeffül iddiasına dayalı davanın BK.nun 207. maddesi uyarınca (işin ticari niteliği dikkate alınmak suretiyle) 6 aylık sürede açılması gerektiğine işaret ederek davada zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürmüştür. TTK.nun 25/3. maddesine göre ticari işlerde satılan malın ayıbı açıkça belli ise 2 gün, açıkça belli değil ise 8 gün içinde muayene etme ve tesbit edilen ayıbın ihbarı zorunludur....

          Davalı idarenin görevlisi olan memurların ''geçici ithalat rejimi'' kapsamında ülkeye sokulan aracın sicil kayıtlarını, normal bir aracın tescili usulünde düzenlemiş olmaları nedeniyle, aracın el değiştirme ve nakil işlemlerine tabi tutulduğu, aracı sırasıyla satın alan kişilerin bu sicil kayıtlarına güvenerek araç üzerinde hukuki tasarrufta bulundukları, aracın çalıntı halde yurda sokulan araç olduğunun ortaya çıkması üzerine davacının zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca sorumluluk altına girdiği, bu sebeple dava dışı kişiye bedeli ödemek zorunda kaldığı ve maddi zarara uğradığı, zararın trafik tescil işleminin hatalı usulde gerçekleştirilmesinden doğduğu, dolayısı ile zararın idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığının kabulü ile davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

          Ticaret Mahkemesinde ... aleyhine açtığı kaçak elektrik kullanılmadığı iddiasına dayalı menfi tespit ve istirdat davası neticesinde kesinleşen hüküm gereğince icra dosyasına yaptıkları 76.777,95 TL ödeme ile 1.575,00 TL temyiz ve karar düzeltme harç ve masrafları toplamı olan 78.352,95 TL alacağın taraflar arasında imzalanan İHDS hükümleri gereğince davalıdan tahsili gerektiğini ileri sürerek 78.352,95 TL'nin temerrüt tarihi olan .../01/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsilin talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, özelleştirme modeli gereği bilanço çalışmaları yapılarak şirket tarafından devre esas mizan düzenlendiğini, beyan edilen mizan kayıtları esas alınarak devre esas bilanço hazırlandığını, geçmişe yönelik alacak ve borç işlemleri kesinleştirilmiş olduğundan müvekkilinden her hangi bir talepte bulunulmasının ihale şartnamesi ve hisse satış sözleşmesi hükümlerine ters düştüğünü savunarak davanın reddini istemiştir....

            MAHKEME KARARI Mahkemecenin 16.09.2014 tarihli ve 2013/541 E., 2014/849 K. sayılı kararıyla; davacı her ne kadar dava dilekçesinde zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanmış ise de tekeffül hükümlerinin düzenlendiği Borçlar Kanunu'nun 310 uncu maddesinin ikinci fıkrasında "kamulaştırmaya ilişkin hükümler saklıdır" hükmünün yer aldığı, aynı şekilde Kamulaştırma Kanunu'nun 20/2 maddesinde "taşınmaz malın boşaltılması sebebiyle mal sahibi ve idare tazminat ile sorumlu tutulamaz" hükmünün düzenlendiği, bu düzenlemeler karşısında davalı kiralayanın taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle davacı kiracının uğramış olduğu zarardan sorumlu olmayacağı gerekçesiyle davanın, reddine karar vermiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2....

              Dava, hukuki niteliği itibariyle, satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcundan kaynaklanmaktadır. Mahkemece itirazın kaldırılmasına, 36.000,00- TL asıl alacak ve mahkememizce davalıya ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihten takip tarihine kadar işleyen 133,15- TL faiz üzerinden takibin devamına karar verilmiş olup, verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuşsa da, somut olayda, tüm dosya kapsamı ve soruşturma dosyasında araç üzerindeki kriminal incelenmesinde motor numaralarının silindiği, motor numarasına ait etiket barkodun motor üzerinde yer aldığı, aracın şasi numarasının kaynakla nakil edilmek suretiyle değiştirildiği ve aracın aldatma kabiliyetinin olduğunun tespit edildiği, davacıya satılan aracın yurt dışından kaçak olarak yurda getirildiği ve bu nedenle araca el konulduğu sabittir....

              Mahkemece, davalı .. yönünden davanın husumetten reddine, diğer davalı yönünden kısmen kabulü ile 4.470,00 TL nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile bu davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ... ve davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nın 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2015 NUMARASI : 2014/675-2015/764 Uyuşmazlık; geçerli araç satış sözleşmesinden kaynaklanan (ayıba karşı tekeffül) alacak talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 30.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu