Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk Derece Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, sözleşmeden kaynaklanan alacak talebinin ... yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davalı vekilinin zamanaşımı def'inin yerinde olmadığı, taraflar arasındaki işletme devir hakkı sözleşmesi hükümleri uyarınca sözleşmeden önceki dağıtım faaliyetinden kaynaklanan zararlardan davalının sorumlu olduğu, rücu alacağına konu işçilik hakkına ilişkin davanın işletme hakkı devir sözleşmesinden önce açıldığını, mülkiyete ilişkin bir dava olmadığını, bu nedenle davalının davayı ihbar yükümlülüğü bulunmadığını, davacı tarafından yapılan yargılama giderleri ile birlikte toplam 109.282,49 TL'nın rücuen davalıdan talep edilebileceği, ödeme tarihi daha önce ise de, taleple bağlı kalınacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....

    Dava dilekçesinin içeriğinden takibe konu asıl alacağın 2003/2-3-4-5-9 dönemlerine ait enerji borcu ve 2003/9 dönemi için suistimal enerji borcundan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Nitekim bilirkişi raporunda da alacağın elektrik tüketim borcu ve kaçak elektrik tüketimi borcundan kaynaklandığı belirtmiştir. Kaçak elektrik bedelinden yarı haksız fiilden kaynaklanan alacak yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne varki normal elektrik tüketiminden kaynaklanan enerji borcunun Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği'ne göre hesap edilebilir nitelikte bulunduğu ve esasen faturaya dayalı olduğu gözetildiğinde likit niteliğinin kabulü ile bu alacak yönünden İİK.’nun 67/2 maddesi gereğince hükmolunan miktar üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu konudaki istemin reddinde isabet görülmemiştir....

      Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır. Ancak dava konusu alacak tarafların kendi iç ilişkilerine göre belirlenmelidir. Davacı 3.kişiye ödediği miktarı davalıdan isteyemez. Davacı ancak davalı ile arasındaki sözleşme hükümlerine göre davalıdan zararını talep edebilir. O halde mahkemece, davacının talep edebileceği miktarın taraflar arasındaki sözleşmeye göre gerekirse bu hususta bilirkişi raporu alınmak suretiyle belirlenip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 135,00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra Müdürlüğünün 2015/15240 E. sayılı dosyası üzerinde ilamlı takip yapıldığı ve icra emrini 09.05.2016 tarihinde tebellüğ ettiği ve anılan ilamdan bu şekilde haberdar (iyiniyetli) olduğunu belirterek, Tazminat (6098 sayılı T.B.K. nun zapta ve ayıba karşı tekeffül olmazsa sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak terditli)- Alacak (mahkeme ilamında tespit edilen projeye aykırılığın giderilmesi halinde 1 nolu (müvekkile ait) bağımsız bölümün değer kaybına ve taşınmazdaki projeye aykırılıkların giderilmesi için yapılacak masraflara yönelik) dava açmıştır. Davalı taraf cevap dilekçesinde; taşınmazın devrinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın zazamaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda ayıba karşı tekeffül hükümleri gereğince davacı uğradığı zararları akidi olan davalıdan isteyebilir. Davacı BK 194 ve sonraki ayıba karşı tekeffül maddeleri hükümlerine göre davalıdan tazminat istemekte haklıdır. Mahkemece davacının talep edebileceği tazminat miktarı konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde araştırılıp tespit edilerek hasıl olacak sonuca uygun şekilde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 15.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda ayıba karşı tekeffül hükümleri gereğince davacı uğradığı zararları akidi olan davalıdan isteyebilir. Davacı BK 194 ve sonraki ayıba karşı tekeffül maddeleri hükümlerine göre davalıdan tazminat istemekte haklıdır. Mahkemece davacının talep edebileceği tazminat miktarı konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde araştırılıp tespit edilerek hasıl olacak sonuca uygun şekilde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, 16/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Keza, 03.09.2010 günlü Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.... maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” ...... şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı .....” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir....

              DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : ... KARAR TARİHİ : ... GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalının kooperatifin ortağı iken kooperatifin ... tarihli genel kurulun 9. Gündem maddesi ile alınan karar ile, devam eden konut inşaatlarının devam edip tamamlanabilmesi için 2022 Temmuz ayından başlamak ve aylık net 2.500,00 TL olmak üzere toplamda 30.000,00TL ödemesine dair karar alındığını, davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle aleyhinde Kayseri ......

                Davacı şirketler tarafından davalı Rahpmi Güneş'in Borçlar Kanunun 189 ve devamı maddelerinde düzenlenen satıcının zapta karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu tutulduğu, Hazinenin ise Medeni Kanunun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulması nedeniyle sorumlu tutulduğu, iddiaya göre tazminat alacağı farklı nedenlerden kaynaklandığı için, Hazine ve ...'in, davacı şirketlerin zararlarından müteselsil olarak sorumlu olduğuna karar verilemeyeceği gibi, Hazine hem davacı şirketlere hem de davalı ve karşı davacı ...'e ayna anda tazminat ödemeye mahkum edilemez. Mahkemece, davalı ...'in zapta karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu olup olmadığı araştırılarak, sorumluluğu var ise, tapu maliki şirketlerin zararının bu kişiden alınarak davacı şirketlere verilmesine, ...'...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Taraflar arasında akaryakıt satışına ilişkin sözleşme mevcut olup, uyuşmazlık ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca tazminat istemine ilişkindir.14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....

                    UYAP Entegrasyonu