Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı T6 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davaya bakmakla yetkili mahkemelerin de Afyonkarahisar Mahkemeleri olduğunu, dava konusu aracın müvekkili davalı tarafından satılmadığını, taraflar arasında araç satışana ilişkin bir sözleşme olmadığını, bu nedenle davalının TBK'nın 217 ve 219. maddeleri uyarınca zapta karşı tekeffül hükümlerinden sorumlu tutulamayacağını, müvekkilinin ekspertiz incelemesinde aracın şase numarasının doğruluğunu ve şase numarasının değişiklik yapılıp yapılmadığını inceleme ve tespit etme görev ve sorumluluğunun olmadığını ayrıca şase numarasının ekspertiz incelemesinden sonra değişmiş olma ihtimalinin de bulunduğunu ayrıca araca ilişkin bir müsadere kararı bulunmadığını, bu sebeple ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılması istenilmiştir....

karşı tekeffül hükümlerinin uygulanabilmesi için geçerli bir kira sözleşmesinin bulunması gerektiğini ileri sürmüş ve kararın kaldırılmasını istemiştir....

Aksi halde, teslime rağmen eserin ayıpları devam eder ve yüklenicinin ayıba karşı tekeffül sorumluluğu ortaya çıkar. Görülüyor ki, davadaki istemin dayanağı yüklenicinin ayıba karşı tekeffül sorumluluğudur. Eserdeki ayıpların varlığı da tüm dosya kapsamıyla sabittir. Dosyada yer alan ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi 2005/329 esasında kayıtlı dava dosyasının incelenmesinde, yüklenicinin 12.08.2004 tarihli iş teklifi yazısına dayanarak ödenmeyen iş bedelinin eldeki davanın davacısı iş sahibinden istediği, yargılama sonucu mahkemenin davayı kısmen kabul ederek 2.907,80 TL iş bedeli alacağının iş sahibinden tahsiline karar verdiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek onanmak suretiyle kesinleştiği anlaşılmaktadır....

    Kiraya verenin zapta karşı tekeffül borcu BK.’nun 253. (6098 sayılı TBK.’nun 309) maddesinde düzenlenmiştir. Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler davalı kiraya verenin tekeffülü altındadır. Davacı her ne kadar taşınmazı kullanmışsa da bunun karşılığında tapu maliki hazineye karşı sorumlu tutulmuş ve ecrimisil tazminatı talep edilmiştir. Bu durumda davacı, zapt dolayısıyla taraflar arasındaki kira sözleşmesini fesih edebilir. Ödediği kira bedelini geri isteyebilir. Ne var ki davacı bu dava ile kira sözleşmesinin feshini değil, talep edilen ecrimisilin ve davalıya ödediği kira bedellerinin tahsilini istemektedir. Davacı, ödediği ecrimisili, kira bedellerini aşmamak kaydıyla, ödeme tarihinden itibaren talep edebilir....

      Kiraya verenin zapta karşı tekeffül borcu BK.’nun 253. (6098 sayılı TBK.’nun 309) maddesinde düzenlenmiştir. Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler davalı kiraya verenin tekeffülü altındadır. Olayda ihbar edilen Hazine mülkiyet hakkına dayanarak davacının kiracılık hakkı ile bağdaştırılamayan bir iddiada bulunmuştur. Davacı her ne kadar taşınmazı kullanmışsa da bunun karşılığında tapu maliki hazineye karşı sorumlu tutulmuş ve ecrimisil tazminatı talep edilmiştir. Bu durumda davacı, zapt dolayısıyla taraflar arasındaki kira sözleşmesini fesih edebilir. Ödediği kira bedelini geri isteyebilir. Ne var ki davacı bu dava ile kira sözleşmesinin feshini değil, talep edilen ecrimisilin ve davalıya ödediği kira bedellerinin tahsilini istemektedir....

        Kiraya verenin zapta karşı tekeffül borcu BK.’nun 253. (6098 sayılı TBK.’nun 309) maddesinde düzenlenmiştir. Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler davalı kiraya verenin tekeffülü altındadır. Olayda ihbar edilen Hazine mülkiyet hakkına dayanarak davacının kiracılık hakkı ile bağdaştırılamayan bir iddiada bulunmuştur. Davacı her ne kadar taşınmazı kullanmışsa da bunun karşılığında tapu maliki hazineye karşı sorumlu tutulmuş ve ecrimisil tazminatı talep edilmiştir. Bu durumda davacı, zapt dolayısıyla taraflar arasındaki kira sözleşmesini fesih edebilir. Ödediği kira bedelini geri isteyebilir. Ne var ki davacı bu dava ile kira sözleşmesinin feshini değil, talep edilen ecrimisilin ve davalıya ödediği kira bedellerinin tahsilini istemektedir....

          Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı gerek zapta karşı tekeffül hükümlerine ve gerekse tapu kaydının düzenli oluşturulup tutulmamasından dolayı davacının ... zararından dolayısı ile dava tarihindeki rayiç değerden sorumlu olup, mahkemece verilen kararın onanması düşüncesinde olduğumuzdan aksi yöndeki ... çoğunluk kararına katılamıyoruz....

            Mahkemece, bilirkişi raporunda davacı bankanın toplam alacak miktarının 39.126,91 TL olarak belirtildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalıların takibe itirazlarının 39.126,91 TL.lik kısmının iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi aşamasında davalılardan ... ve ...’ün, davaya konu ... İcra Müdürlüğü’nün 2008/689 sayılı takip dosyasında 10.02.2011 tarihli zapta geçen takipteki borca itirazlarının olmadığı, borcu kabul ettiklerine ilişkin beyanları ile davalıların davayı kabul ve takibe itirazdan vazgeçme beyanları değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya borç para verdiğini ancak ödenmediğini ileri sürerek, 14.000 DM.nin faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne 14.000 DM.nin dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş,; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece hüküm sonucunun bildirildiği 31.5.2007 tarihli celsede zapta geçen kısa kararda, davanın reddine şeklinde karar verildiği halde, gerekçeli kararda davanın kabulüne şeklinde karar verilmiştir....

                KARAR Davacı, 8.6.2004 tarihinde noterde düzenlenen satış sözleşmesi ile davalıdan satın aldığı 35 TAM 29 plaka sayılı aracın 29.9.2004 tarihinde emniyet tarafından el konularak incelenmesi sonucu aracın şasi numarasının sonradan vurulmuş olduğunun tespit edilerek tahkikat başlatıldığını, aracın halen zapt altında olduğunu, davalının zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince ödenen satış bedeli ve masraflarından sorumlu olduğunu ileri sürerek 10.000,00 YTL zararının 8.6.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, kusurunun bulunmadığını, iyi niyetli olduğunu, aracın hırsızlık malı olduğuna dair kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu