Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ile davalı arasında Borçlar Kanununun 189. ve devamı maddelerinde düzenlenen zapta karşı tekeffül hükümleri uygulanmalıdır. Borçlar Kanununun 192. maddesi uyarınca aracın tamamen zaptolunması halinde satım münfesih addolunur ve alıcı satıcıdan bu madde uyarınca belirtilen taleplerde bulunabilir. Aracın halen davacının elinde olup olmadığı, başka bir deyişle aracın zaptolunup olunmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece, öncelikle aracın zaptedilip edilmediği, davacının elinde olup olmadığı araştırılmalı, zaptedildiğinin anlaşılması halinde Borçlar Kanununun az yukarıda belirtilen maddeleri gözetilerek satımın feshi ile bilirkişi marifetiyle alacağın belirlenerek davacı talebi ile bağlı kalınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

    BK’ nun 189. maddesinde; satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zaptedilmesinden alıcıya karşı mes’ul ve zamin olacağı açıkça hüküm altına alınmıştır. Bu hükme göre ayıp ister subjektif bir haktan, ister objektif bir hukuk kaidesinden doğsun, satıcı, devrini kabul ve taahhüt ettiği hakkın kendi malvarlığında mevcut olduğu yönünü de zamindir. Bu nedenle, devredilen hak, herhangi bir sebepten, devri taahhüt edilen hakka uygunluk göstermiyorsa, satıcı sorumludur. Davacının 3. kişilere yaptığı ödemenin satıcının sorumluluğu ilkeleri doğrultusunda yaptığı anlaşılmaktadır. Davalı, zapta karşı tekeffül hükümlerine göre davacının üçüncü kişilere yaptığı ödeme nedeniyle davacıya karşı sorumludurlar....

      Davacının dava konusu olaya ilişkin zapta karşı tekeffül hükümlerince davalıyı sorumlu göstermişse de dosya incelendiğinde ve bununla ilgili borçlar kanununun 214 ve devamını işaret ederek satış sözleşmesinin kurulduğu sırada zaptan dolayı bir 3.kişi tarafından alıcının elinden dava konusu mal alınırsa satıcı alıcıya karşı hükmün var olduğu, görülmekteyse de davacının söz konusu Borçlar Kanununun 215.maddesi gereğince zapta karşı bir durum karşısında alıcının satıcıyı zapta ilişkin bilgilendirme ve haber verme yükümlülüğü vardır zira satıcı zamanında bildirilmiş olan zapta ilişkin işlemler sırasında yapması gereken işlemleri yaptığı ölçüde ve haklılığını ispatladığında sorumluluğundan kurtulmuş olacaktır. Dosyayı incelediğimizde davacı taraf dava dışı 3....

        Az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda ayıba karşı tekeffül hükümleri gereğince davacı uğradığı zararları akidi olan davalıdan isteyebilir. Davacı BK 194 ve sonraki ayıba karşı tekeffül maddeleri hükümlerine göre davalıdan tazminat istemekte haklıdır. Mahkemece davacının talep edebileceği tazminat miktarı konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde araştırılıp tespit edilerek hasıl olacak sonuca uygun şekilde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 15.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda ayıba karşı tekeffül hükümleri gereğince davacı uğradığı zararları akidi olan davalıdan isteyebilir. Davacı BK 194 ve sonraki ayıba karşı tekeffül maddeleri hükümlerine göre davalıdan tazminat istemekte haklıdır. Mahkemece davacının talep edebileceği tazminat miktarı konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde araştırılıp tespit edilerek hasıl olacak sonuca uygun şekilde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, 16/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır. Ancak dava konusu alacak tarafların kendi iç ilişkilerine göre belirlenmelidir. Davacı 3.kişiye ödediği miktarı davalıdan isteyemez. Davacı ancak davalı ile arasındaki sözleşme hükümlerine göre davalıdan zararını talep edebilir. O halde mahkemece, davacının talep edebileceği miktarın taraflar arasındaki sözleşmeye göre gerekirse bu hususta bilirkişi raporu alınmak suretiyle belirlenip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 135,00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Taraflar arasındaki uyuşmazlık geçerli satıştan kaynaklanan BK. 189 ve sonraki maddelerinde düzenlenen zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmıştır. ... plaka numaralı aracın 10/12/2003 tarihinde davalıdan noter senedi ile satın alınıp davacı adına tescil edildiği bilahare aracın yasal süresi içinde yurt dışına çıkışının yapılmadığının anlaşılması üzerine kolluk kuvvetlerince araca el konulduğu,dosya içindeki belgelerden anlaşılmaktadır. BK.nun 189. maddesi, satılan şeyin 3. bir şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden satıcıyı alıcıya karşı sorumlu tutmaktadır.Maddede belirtilen sorumluluk,kusursuz sorumluluk olup,satıcı kusursuz olsa bile aracı alıcının elinden alınmasından kaynaklanan menfi zararını karşılamakla yükümlüdür....

                devredilen işyerini çalıştıramadığını, zira mal sahibinin buna karşı çıktığını ve demirbaşları almadan işyerinden ayrılmak zorunda kaldığını iddia etmiştir. Bu durumda mahkemece kira ilişkisi yönünden BK.nun 249 ve devamı maddeleri hükümleri, satış ilişkisi yönünden ise zapta karşı tekeffül hükümleri üzerinde durulup tartışılarak iddia ve savunma çerçevesinde toplanacak deliller hep birlikte değerlendirilip dava konusu senetlerin karşılıksız kalıp kalmadığı hususunda uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar yararına hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Resim ve Heykel Müzesinden çalınan eşyalara ilişkin soruşturma kapsamında el konulduğunu, zapta karşı tekeffül hükümleri çerçevesinde tablonun satış bedelinin davalılardan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi, davacının istinaf başvurusunu reddetmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve temyiz ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre talep edilen alacağa ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu