Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle satım hukukunda zapta karşı tekeffül sorumluluğunun varlığı zorunludur. Yapılan bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır....

    Dava, BK.nun 189.vd maddelerinde düzenlenen zapta karşı tekeffül hükümlerine göre açılmıştır. Aynı yasanın 192.maddesinde satılanın tamamen zaptolunması halinde satımın münfesih addolunacağı ve alıcının talep edebileceği şeyler maddeler halinde belirtilmiş olup, bunlar arasında satılanın iadesi öngörülmemiştür. Öte yandan zapta karşı tekeffüle dayalı davanın sözleşmenin tarafına karşı açılması gerekir. Somut olayda davacı zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanmışsa da mülkiyetin kendisine geçtiğinin tespitini istemiş, mahkemece de bu doğrultuda hüküm kurulmuştur. Mülkiyet hakkına dayalı aracın iadesi davasında önceki malik ve ... üzerinde ayni hakkı bulunanlara davanın ihbarı gerekir. Bu durumda mahkemece trafik sicilinde kayıtlı malik ve varsa diğer ayni hak sahiplerine davanın ihbarı konusunda davacıya mehil verilip sonucuna göre işlem yapılması gerekirken bu yönün gözetilmemesi doğru görülmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Asıl dava zapta karşı tekeffül hükümlerine dayalı tazminat, karşı dava ecrimisil istemine ilişkindir. Her iki davanın da temyiz edilmiş olması karşısında asıl dava uyarınca uyuşmazlığın değerlendirilmesi görevi 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın 13. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu nedenle satım hukukunda zapta karşı tekeffül sorumluluğunun varlığı zorunludur. Satıcının zabta karşı tekeffül borcu satım sözleşmesinin kanun bir hükmi olması dolayısıyla kanuni bir borçtur. Satım sözleşmesinde bu hususta bir taahhüt bulunulmasının sonucu değildir. Ne var ki, taraflar bu sorumluluğu kaldıran veya daraltan sözleşme yapabilirler....

          Davalı, davacı aleyhine Pendik 1.İcra Müdürlüğü'nün 2009/12775 sayılı takip dosyasından takibe geçmiş ve takip dayanağı olarak ...plaka sayılı aracın hacizli olması sebebiyle sözleşmenin iptalinden kaynaklanan araç satış tutarını göstermiştir. Davacı takip borçlusu, takip dayanağı aracın satış işleminde üçüncü kişi konumunda olan davacının sorumluluğu bulunmadığını, zapta karşı tekeffül borcunun doğmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Mahkemece davalının hukuki ayıbın varlığını öğrendiği andan itibaren ayıbı derhal bildirmediği, bu nedenle davacının ayıba karşı tekeffül sorumluluğundan kurtulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Talep ve dava konusu yapılan araç davalıya 28.04.2009 tarihli kati satış senedi ile satılmıştır. Sözleşme konusu araca 03.04.2009 tarihinde haciz konulmuş olup, araç bilgisi ile ilgili sorgulamada farklı plaka yazıldığı için haciz yokmuş gibi kayıt gönderilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan ayıba karşı tekeffül borcundan kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece, davanın husumet yokuluğundan (pasif) reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 214 (eski BK 189) ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 214. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı sorumlu olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir....

                Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 189. ve devamı maddelerinde (6098 sayılı Kanun madde 214 vd...) düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 189. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı mesul ve zamin olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, (BK.189-193 mad.) bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir. ... Borçlar Kanununun 192. maddesinde ( 6098 sayılı Kanun madde 217 ), "atılanın tamamen zaptı halinde, satımın münfesih addolunacağı ve alıcının, satıcıdan aynı maddenin 1, 2, 3 ve 4. bentlerinde yazılı zararları isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Bu hükümlere göre, isteyebileceğini hükme bağlamıştır....

                  DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, Borçlar Kanunundan kaynaklanan zapta karşı tekeffüle dayalı alacak davasıdır. İstinaf incelemesi HMK 355....

                  Değerlendirme : Dava; zapta karşı tekeffül iddiası ile açılan tazminat davasıdır. Davacı, davalı FON'dan gerekli usule uyarak satın almış olduğu Bilecik, Bozüyük, Düzağa Köyü 245 parsel sayılı taşınmazın adına tescilinden sonra taşınmazda inşaat yapmak üzere girişimlere başlamasından sonra bu taşınmazın orman olarak ilan edildiğini öğrendiğini, bilahare dava dışı Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası sonrasında verilen ve kesinleşen karara göre taşınmazın orman olarak tescil edildiğini, bu durumun satıcının zapta karşı tekeffül sonucunu doğurduğu iddia ederek davalıdan taşınmazın güncel değerinin tazminini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu