verilen vekaletin kötüye kullanılması nedenine dayandırmış olup, bu sözleşmelerde edim ifa edilmeden pay devri mümkün olduğundan, vekaletin kötüye kullanılması hali söz konusu değildir.Davacının, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi yönünde talebi bulunmadığı, feshedilmemiş (ayakta) olan sözleşme nedeniyle verdiklerini geri isteyemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddi gerekirken, yazılı gerekçelerle reddi doğru olmamış ise de, sonucu itibariyle isabetli görülen kararın, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/son maddesi hükmü uyarınca, gerekçesi değiştirilmek ve düzeltilmek suretiyle onanmasına karar verilmelidir....
Bu alacak isteği yönünden Daire'nin uyulan bozma ilamında "davacının talepleri içerisinde yer alan vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayanılarak açılan alacak isteği Borçlar Kanunu'na dayalı bir istek olup esasen bu talebin genel mahkemelerin görevinde olması sebebiyle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiği düşünülebilir ise de davacının bununla elde etmek istediği alacağın, davacının diğer mal rejiminden kaynaklanan katkı ve katılma alacağı talebinin incelenmesi sırasında değerlendirilmesi ve her iki talep sonunda elde edilebilecek alacağı mükerrerlik teşkil etme ihtimali, davacının vekalet görevinin kötüye kullanılmasına dayalı açtığı davada elde edebileceği alacağın zaten mal rejiminden kaynaklanan alacak talebi içinde elde edebileceği, davaların makul süre içinde sonuçlandırılabilmesi, usul ekonomisi de gözetilmiş, vekalet görevinin kötüye kullanılması talebi ile ilgili görevsizlik yönünden bozma sevk edilmemiştir. " hususuna işaret edilmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, boşandığı eşinin abisi olan ... ile ortak aile şirketlerinin olduğunu, bu kişiyle birlikte toplam üç parselin 1/4’er hissesini satın aldıklarını ve ev hanımı olması nedeniyle ...’nu bu taşınmazlardaki hisselerinin şirket işlerinde gerektiğinde alınan kredilere teminat gösterilmesi veya rayiç bedelin ödenmesi karşılığında satışı için 2008 yılında vekil tayin ettiğini, ...’nun bu vekâletnameyi kötüye kullanarak hisseleri aynı taşınmazda hissedar olan öz kızı Seda Sagun’a değerinin çok altında bir bedel karşılığı satış suretiyle devrettiğini, bedelini de ödemediğini, vekâlet görevinin kötüye kullanılmasına dayalı alacak davası açıldığını, Samsun 4....
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, vekaletin kötüye kullanılması nedenine dayalı tazminat talebine ilişkindir. Davacı, verdiği vekalete istinaden davalının taşınmazın satışı nedeniyle tahsil ettiği paranın kendisine ödenmediğini iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, vekaletnamenin tehdit ile verildiğine dair delil bulunmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. İleri sürülüş şekli ve dayanılan olgular çerçevesinde, davacının bu davadaki alacak isteminin, vekaletnamenin tehdit ile verildiği iddiasına dayalı olmadığı, davacının isteminin vekilin hesap verme yükümlülüğüne aykırı davranması hukuksal nedenine dayandırıldığı açıktır. Gerçekten de vekil, vekaleti iyi bir surette ifa ile yükümlüdür. Başka bir ifade ile, müvekkilin kendisine verdiği görevi özen ve sadakatle ifa etmek yükümlülüğü altındadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, vekalet yetkisinin kötüye kullanılmasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.09.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Vekalet akdinin kötüye kullanılmasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen hükmün temyizi istenilmiş olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 14.maddesi uyarınca inceleme görevi 1.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 12.3.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, vekalet akdinin kötüye kullanılmasına bağlı olarak verilen ilama dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın işbölümü yönünden bir karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 18.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, vekalet ilişkisinin kötüye kullanılmasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 06.07.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
AsHM'nin 2020/65 Esas, 2021/581 Karar sayılı dosyası UYAP üzerinden incelendiğinde; Recai Azapoğlu tarafından dosyamız davalısı aleyhine aynı konuya ilişkin olarak açılan vekalet görevinin kötüye kullanılmasına dayalı alacak davası olduğu, mahkemece yapılan yargılama neticesinde davalının vekalet görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Dairemizin 2021/1797 Esas, 2022/30 Karar sayılı ilamı ile esastan reddine karar verildiği, dairemiz kararının temyiz edilmeyerek kesinleştiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporundaki hesaplamanın, kiralayan şirket tarafından davalı adına banka hesabına gönderilen miktar üzerinden yapıldığı anlaşılmıştır. Bu itibarla, dosyadaki belgeler, dosyası kapsamı, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, eldeki dava bakımından kuvvetli delil niteliğindeki Fatsa 1....
Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Asıl dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, birleştirilen dava ise vekalet görevinin kötüye kullanılmasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın açılmamış sayılmasına, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen karara karşı bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve istinaf mahkemesince, asıl dava yönünden kanun yolu başvurusu olmadığı görüldüğünden, birleştirilen dava yönünden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....