Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk Derece Mahkemesince davanın davacının maddi tazminat davasının reddine, davacının manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddine, 2.000,00 TL manevi tazminatın 09/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair manevi tazminat isteminin reddine, karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ayıplı hizmet iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46....

. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin karşılıklı alışverişten doğan ve mal satışından kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkiline satılan kumaşların ayıplı olduğunu, bu nedenle reklamasyon faturası kesildiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili ... ile davalı vek. Av. ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, ayıplı iplik satışından doğan zararın tazmini istemine ilişkindir....

      Mahkemece, davacının konutu 1997 yılında teslim aldığı, mevcut ayıpları ve eksik işleri süresi içinda yazılı ve sözlü olarak satıcılara ihbar etmediği ve manevi tazminatın koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalıdan satın aldığı konutta eksik ve ayıplı işler bulunduğundan tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece eksik ve ayıplı işler için yasal sürede sözle veya yazılı ihbarda bulunmadığı için davanın reddi kararı verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4/2 maddesindeki ayıp ihbarına ilişkin düzenleme malın teslimi anındaki ayıplı ifaya ilişkindir....

        Noterliği’nin 16/11/2020 tarihli ve 18651 yevmiye nolu ihtarnamesi ile ayıbın davalı tarafa bildirilmiş olması dikkate alınarak davacının usulüne uygun ve süresi içinde bildirimde bulunduğu kabul edilmiştir. Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, dava konusu ayıplı mal satışı iddiası nedeni ile davacının alacak talebine ilişkin olarak davacının alacak/indirim hakkı olup olmadığının tespiti için deliller toplanmış ve bilirkişiden 17/08/2021 tarihli rapor alınmış olup raporda, dava konusu ... plakalı araçta gizli ayıp olduğu ve araçta 10.000 TL değer kaybı olabileceğinin belirtildiği görülmüş olup rapora itiraz edilmesi üzerine bilirkişi heyetinden 02/02/2022 tarihli rapor alınmış ve raporda değer kaybının 23.000 TL olacağının belirtildiği görülmüştür....

          Dava; satıcı olan davalının ayıplı mal satışından sorumluluğu esaslarına dayanılarak açılmıştır. Satıma konu aracın garanti süresi içinde aynı arızalar nedeniyle 3 kez tamir için servise başvurulduğu dosya arasındaki servis kayıtlarından anlaşılmış olmakla ayrıca davacının ayıp ihbarında bulunmasına gerek bulunmamaktadır. O halde mahkemece TTK 25/3 maddesi uyarınca ayıp ihbarının süresinde olduğu kabul edilerek araç üzerinde uzman bilirkişi heyetine inceleme yaptırılmak suretiyle araçtaki arızanın giderilip giderilmediği ve ayıp durumu hakkında ayrıntılı ve yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 8.12. 2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Birleşen dava ise, ayıplı mal tesliminden dolayı uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Dosya kapsamından ve tarafların dosya içeriğinde yer alan yazışmalarından 1. parti malın ayıplı olduğu, ayıbın süresinde satıcıya ihbar edildiği anlaşılmaktadır. İcra takibine konu olan faturada gösterilen 14.700 kg malın da 1. partide ayıplı çıkan malın yerine tazmin amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda asıl dava davacısı satıcı, icra takibinde konu yaptığı mal bedelini isteyemez. Birleşen davaya gelince ise, davalı alıcı malın muayene edilmesi için yaptığı olağan harcamaları satıcıdan isteyemez. Bu nedenle birleşen davanın da reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece, açıklanan hususlar gözetilerek asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

              Davalı vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 19. maddesine göre yetkili mahkemenin Adana Mahkemeleri olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunmuş, esasa cevabında ise müvekkilinin davacıya sattığı kimyasal gübrelerin ayıplı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının davacıya ayıplı gübre sattığı, davacının davalıdan aldığı 95.00 kg kimyasal gübreye karşılık toplam 33.694,90 YTL ödediği ancak davacının talebiyle bağlı kalınarak 20.000 YTL maddi tazminat talebinin kabulü gerektiği, dava dışı müşterilerin ayıplı gübre satışı nedeniyle açtıkları davalardan dolayı davacının itibarının zedelendiği, davacının bu nedenle manevi zararının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 20.000YTL maddi , 10.000,00 YTL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                "İçtihat Metni" Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin iadesi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, araç bedeli olan 59.443,65 TL ile 6.000 TL manevi tazminatın ve araç içinde bulunan yakıt bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu