"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Marmaris 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 20.4.2010 gün, 2010/1051-3693 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 1.2.2010 gün, 2009/13303-2010/728 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, ayıplı mal satımı iddiasıyla davacı aleyline açılan sözleşmenin iptali ve alacak davası sonrasında kurulan hüküm nedeniyle davacıya yönelik olarak yapılan haksız hacizden kaynaklanan manevi tazminat isteminden kaynaklanmaktadır Uyuşmazlığın bu niteliği itibarıyla hükmün temyiz inceleme görevi 4.Hukuk Dairesine aittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın ayıplı mal satışından doğan alacak istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 25/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın ayıplı mal satışından doğan alacak istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 02/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, davalıdan satın aldığı çatı kaplama malzemesini döşemiş olduğu dava dışı müşterinin kendisi aleyhine ayıp nedeniyle dava açıp kazandığını, bu nedenle dava dışı müşteriye tazminat ödemek zorunda kaldığını, bunun sorumluluğunun ayıplı malzemeyi satan davacı şirkete ait olduğunu iddia etmiştir. Davalı ise, dava dışı müşteriyle davacı arasındaki davanın kendisine ihbar edilmediğini, ayrıca süresinde ayıp ihbarı yapılmadığını savunmuştur. Gerçekten davacı ile dava dışı müşterisi arasındaki daha önce görülüp sonuçlanan davanın davalıya ihbar edilmediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Öte yandan ayıba dayalı olarak açılıp sonuçlanan o davada alınan ilama dayanılarak davacı aleyhine 07.06.2004 tarihinde icra takibine girişilmiş, 17.05.2005 tarihli noter ihtarnamesiyle de ayıp ihbarında bulunulmuştur. Taraflar tacir olup, ayıplı mal satışından kaynaklanan uyuşmazlıklarda TTK.nun 25/3. maddesinde öngörülen sürelerde ayıp ihbarında bulunulması zorunludur....
Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19.06.2008 gün ve 2006/88-2008/282 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ile davalı ... Elk.Mak.İnş.San.Tic.A.Ş. Vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı şirket dava dilekçesinde 15.10.2004 tarihli sipariş belgesi ile belge ekinde teknik özellikleri, markaları, adet ve birim fiyatları yazılı 32 kalem malzemeyi davalı ... Elk. Mak. İnş. San.Tic.A.Ş.’den satın aldığını, satın alınan malzemelerden 3 adet gerilim trafosunun ayıplı olup eksik ölçüm yapması nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek uğradığı zararın satıcı firma ile bu firmanın malzemeleri temin ettiği üretici firmadan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ayıplı mal satışından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır....
- K A R A R - Davacı vekili; taraflar arasında yapılan 31.10.2011 tarihli İthal Kömür Satış Sözleşmesi uyarınca müvekkilinin 150 ton kömür satın almak için davalıya toplam 55.000-TL'lik çekleri verdiğini, ancak davalının henüz 86.70 ton kömür teslimi yaptığını ve teslim edilen kömürlerin ayıplı olması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek, ayıplı malın davalı tarafça ayıpsız misli ile değiştirilmesini, davalının ayıplı malı değiştirmeyip sözleşmeyi feshetmesi halinde ise ödenmiş olan 40.000-TL'lik çek bedelinin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsiline, davalıya verilmiş ve henüz ödenmemiş 15.000-TL' lik çekin iptaline ve ayıplı mal satışı nedeniyle müvekkilinin uğradığı 5.000-TL manevi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
KARAR Davacı, davalı tarafından üretilen 2 adet sucuk satın alıp bir tanesini tükettiğini, ancak ikinci sucuğun içerisinde ambalajın hemen altında ... arasında hamam böceği olarak tabir edilen böcek olduğunu gördüğünü, davalının ürettiği ayıplı mal nedeniyle ve tüketmiş olduğu sucuğun içerisinde de benzer maddeler olabileceği düşüncesi ile yemek yemekte zorlandığını, imalat sırasında hijyen koşullarına uymayan davalının bu eylemi nedeniyle kendisinin ve ailesinin sağlığının tehlikeye düşürüldüğünü, bu nedenlerle manen zarar gördüğünü bildirerek 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili talep etmiştir. Davalı, imalattan kaynaklanan bir sorun söz konusu olmadığını, davacının tüketmediği ürün nedeniyle manevi tazminat koşullarının oluşmadığını bildirerek davanın reddini dilemiştir....
. - K A R A R - Dava, ticari mal satışından kaynaklanan faturaya dayalı bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, dava ticari bir işten kaynaklandığı için Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğunu, davacının müvekkiline zamanında mal teslimi yapmadığını, tek seferde teslim yerine parça parça teslimat nedeniyle müvekkiline fazla nakliye masrafı yüklendiğini, ayıplı mal gönderildiğini belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir....
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın ayıba karşı tekeffül iddiasına dayalı alacak davası olduğu, bilirkişilerin dava konusu kord makinesinin zamanla ayıplı hale gelmesinde her iki tarafın eşit oranda kusurlu kanaati rapora işlendiği, kord makinesinin üretim ve tasarımında dikkate değer bir ayıp tespit edilemediği, baştan itibaren ayıplı ve hatalı olduğunun net bir şekilde ortaya konmadığı, sonuç itibariyle istenen verimlilikte çalışmadığı, mahkemece varılan kanaate göre hakkaniyeti en uygun çözümün aparatın satış bedeli üzerinde indirim yapılması gerektiği, satış bedelinden %14 civarı bir indirime tekabül eden 20.000 TL indirim hakkaniyete uygun olacağı, makinenin üretim kaybı yaşamasından davacının kendi kusurunun da bulunduğu, öte yandan davacının aldığı üründen memnun kalmaması ve bu başka kullanıcılarla paylaşmasının tek başına maddi ve manevi tazminata esas teşkil etmeyeceği gerekçeleriyle davacı tarafın şartları oluşmayan sözleşme feshine ilişkin talebin...
Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi, Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti İmalatçı-Üretici: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal veya hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin hammaddelerini yahut ara mallarını üretenler ile mal üzerine kendi ayırt edici işaretini, ticari markasını veya unvanını koyarak satışa sunanları, ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine aynı kanunun 4-A maddesinde ''Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur....