Tüketici ve... 9. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının satın aldığı otomobilin gümrük kaçağı olduğunun anlaşılması nedeniyle el konulmasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. ....9. Asliye Hukuk Mahkemesi, uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. .... 5. Tüketici Mahkemesi ise, ayıplı oto alım satımından kaynaklanan davada genel hükümlerin uygulanması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Tüketici mahkemesi özel bir mahkemedir ve görevleri 4077 sayılı Kanundan kaynaklanır. 4077 sayılı Kanunun 3/f. maddesinde satıcı "kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişiler" olarak tanımlanmıştır. Somut olayda; davalı ...'...
Davalı, ürünlerin zamanında teslim formu ile akrabası Kerim Turan’a teslim edildiğini, ihbarnamenin yasal 30 günlük süre sonrasında gönderildiğini, açık ayıp olduğunu ve sürenin geçtiğini, manevi tazminat koşullarının da oluşmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’dan kaynaklanan ayıplı mal nedeniyle bedel iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 58. maddesi hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için; şahsiyet hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir....
Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal 2012/10353-14325 ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....
Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal 2012/10353-14325 ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....
Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları 2012/10388-14649 verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....
Şu halde Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesi hükmünce manevi tazminata hükmedilebilmesi ve kişisel yararların hâleldar olması ön şart olarak aranmakta, bu hüküm mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Gerçi mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü TBK'nın 58. ve MK'nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Dava konusu somut olayda davalının eksik ve ayıplı imalâtı nedeniyle davacı iş sahibinin ticari itibarının zarar gördüğü gerekçesiyle manevi tazminat istenmiştir. Bu durumda taraflar arasındaki temel ilişki eser sözleşmesinden kaynaklanan yapım işi olmaktadır. Manevi tazminata konu edilen eylem malvarlığına yönelen bir nitelik arzetmektedir. Davacı yararına manevi tazminat tayini için gerekli yasal koşullar oluşmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, ayıplı mal satışından kaynaklanan alacağa ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 28.09.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
Davacı vekiline her bir alacak kalemi yönünden taleplerini açıklaması için süre verilmiş ve davacı vekilince 11/01/2019 tarihli dilekçe ile; Ürünlerin zamanında geleceği düşünülerek yapılan faturalandırılmış olan masraflar ve uğranılan zararlar için şimdilik 1.250,00 TL, Davalının sözleşme edimlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmemesi nedeniyle yoksun kalınan kazanç için şimdilik 1.250,00 TL, Davacı tarafından davalıya ödenen 10.000 USD ve 10.000 Euro' nun ayıplı yapılan ve hiç teslimi yapılmayan ürün bedellerinin tespiti yapılarak şimdilik 1.500,00 TL' nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilinin talep edildiği görülmüştür. Davacı vekili 28/02/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; ödenen mal bedeli ve ayıplı teslim edilen ürünlerden olan alacağını 58.881,92 TL arttırarak 60.381,92 TL 'nin ve kar kaybı olan alacağını 165.903,02 TL arttırarak 167.153,02 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekiline her bir alacak kalemi yönünden taleplerini açıklaması için süre verilmiş ve davacı vekilince 11/01/2019 tarihli dilekçe ile; Ürünlerin zamanında geleceği düşünülerek yapılan faturalandırılmış olan masraflar ve uğranılan zararlar için şimdilik 1.250,00 TL, Davalının sözleşme edimlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmemesi nedeniyle yoksun kalınan kazanç için şimdilik 1.250,00 TL, Davacı tarafından davalıya ödenen 10.000 USD ve 10.000 Euro' nun ayıplı yapılan ve hiç teslimi yapılmayan ürün bedellerinin tespiti yapılarak şimdilik 1.500,00 TL' nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilinin talep edildiği görülmüştür. Davacı vekili 28/02/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; ödenen mal bedeli ve ayıplı teslim edilen ürünlerden olan alacağını 58.881,92 TL arttırarak 60.381,92 TL 'nin ve kar kaybı olan alacağını 165.903,02 TL arttırarak 167.153,02 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
ve bu olaydan dolayı zarara uğradığını, moralinin bozulduğunu, arkadaşları ve ... çevresinde alay konusu olduğunu ileri sürerek araç bedeli olan 30,600 TL aracın ayıplı olması nedeniyle uğradığı ... kaybı nedeniyle 10,000 TL maddi tazminat ile 2.000 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. 2012/8746-15067 Davalı; davacının dava konusu aracı mesleki faaliyetinde için kullandığını belirterek görev itirazında bulunmuş, esas yöndende davanın reddini dilemiştir....