Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Büyük Genel Kurulu'nun ....01.2013 tarih ve 2013/... sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı ... Yasası'nın ....maddesini değiştiren 6110 sayılı Yasa'nın ....maddesinde, daireler arası işbölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirmenin esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirilmesine göre, uyuşmazlık; tacirler arası ayıplı araç satışından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, kararın temyiz incelemesi Yüksek .... Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. Daha önce .... ve .... Hukuk Daireleri tarafından da gönderme kararları verildiğinden, ... Başkanlar Kurulunun 04.02.2010 tarih ve ... sayılı kararı uyarınca, üçüncü Dairece başka bir daireye gönderme kararı verilmeden dosyanın işbölümü uyuşmazlığının çözümlenmesi için doğrudan Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, ........2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    davalının bu harcamalardan da sorumlu olduğunu belirterek, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile 126.403 Euro maddi tazminat, 15.000 Euro manevi tazminat olmak üzere toplam 141.403 Euro tazminatın dava tarihindeki döviz satış kuru itibariyle TL cinsinden karşılığı 325.000 TL maddi ve manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/246 ESAS DAVA KONUSU : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) KARAR : İSTANBUL ANADOLU 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİnin 2021/246 Esas sayılı dosyasında verilen karar; davacı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi kapsamında ayıplı ve eksik işler sebebiyle uğranılan zararın maddi ve manevi zararın tahsili ile davalıların adına kayıtlı taşınır ve taşınmazların devir ve satışının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması ve davaya konu alacak miktarı kadar davalı mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulması isteminden ibarettir....

      Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, tarafların da beyanları ve dosya içeriğinden de anlaşıldığı üzere davalının müteahhit olup davacıyla aralarında önceden gerçekleşen bir vekalet ilişkisinden kaynaklanan ve davacıya karşı borcu karşılığında dava konusu daireleri sattığı ancak dairelerin ayıplı olduğu noktasındadır. Davacı ayıplı imalat ve satımdan kaynaklanan; maddi talep olarak değer kaybına yönelik ve yine manevi tazminat istemine yönelik taleplerde bulunmuştur. Hal böyle olunca, davalı tüketici konumundadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasında Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi ve Bakırköy Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa sahibi ile yüklenici davalı arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine aykırılık iddiasıyla uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın davacıların murisi ile davalı müteahhit arasında yapılan sözleşme ile davalıdan alınan dairenin hasar görmesi nedeniyle tazminat davası olup, konut satışından kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünün Tüketici Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

          - K A R A R - Davacı vekili, mal satışından kaynaklanan faturaya dayalı bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf duruşmalara katılmamış, davalı vekili dilekçesine vekaletnamesini ekleyerek davadan yeni bilgisi olduğunu, davalı vekili olarak kabulünü talep etmiş bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde müvekkili şirket defterlerinin de incelenmesini istemiştir....

            Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin 01.06.2021 tarih, 2019/175 E. ve 2021/177 K. sayılı kararı ile; davacının satılan ayıplı mal nedeniyle uğradığı zararın tazminini talep ettiği, uyuşmazlığın satılan malın ayıplı olup olmadığı ve uğranılan zarardan davalıların sorumlu olup olmadıkları noktasında toplandığı, Yargıtay bozma kararında ayıplı olduğu iddia edilen makine üzerinde belirtildiği şekilde uzman bilirkişiye uygulamalı olarak inceleme yaptırılamaması nedeniyle davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmitir. IV. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. B....

              Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu ----- aracın ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliğinin ne olduğu, davacının süresinde ve usulüne uygun yolla ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı, davacının ayıptan kaynaklanan zararı bulunup bulunmadığı, hangi tutarda zararın oluştuğu noktalarında toplanmaktadır. Davacının davasını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107. maddesi uyarınca açıkça belirsiz alacak davası olarak açtığı görülmektedir. Eğer talep sonucunun belirlenebilmesi için tazminat bilirkişisi incelemesi gerekiyorsa veya hakimin takdiri söz konusuysa belirsiz alacak davası açılabilecektir. Satış sözleşmesinde ayıp halinde satıcı aynı zamanda gerçek zararla sorumludur. Bu durumda, tazminat davasında gerçek zarar belirleninceye kadar dava belirsiz alacak davası olarak görülebilir. Bu yöndeki davalı savunması yerinde görülmediğinden işin esasına geçilmiştir....

                Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki birleşen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı-davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-birleşen davalı vek.Av.... ile davalı-birleşen davacı vek.Av....'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Dava, sözleşmede kararlaştırılan nitelikte mal teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu