Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan değerlendirmeye göre davacının manevi tazminat alacağını 6100 sayılı Kanun'un 107. maddesine göre açtığı, oysa manevi tazminat alacağının bir bütün olup bölünemeyeceği gerekçesiyle, hukuki yarar yokluğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davacının davasını manevi tazminat alacağı yönünden de 6100 Sayılı Yasa'nın 107. maddesine göre belirsiz alacak davası olarak açtığı ve manevi tazminat alacağının bölünebilir bir alacak olmadığı bu nedenle hukuki yarar yokluğu gerekçesiyle davanın esasına girilmeksizin usulden reddine karar vermiştir. Ancak davacı vekili dava dilekçesinde, maddi tazminat alacağını belirsiz alacak davası . olarak açmış, manevi tazminat davasını ise 5.000 TL manevi tazminat olarak talep etmiştir. Manevi tazminat isteminin belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmesi mümkün değildir....

    maddi tazminat alacağı), 21.810,37 TL asıl alacak işlemiş faizi, 5.555,20 TL asıl alacak... manevi tazminat alacağı), 13.907,44 TL asıl alacak işlemiş faizi, 1.482,55 TL asıl alacak (... maddi tazminat alacağı), 3.711,56 TL asıl alacak işlemiş faizi, 6.944,00 TL asıl alacak (... manevi tazminat alacağı), 17.384,30 TL asıl alacak işlemiş faizi, 2.235,10 TL vekalet ücreti, 65,38 TL vekalet ücreti işlemiş faizi, 831,64 TL yargılama gideri, 24,33 TL yargılama gideri işlemiş faizi, toplam: 82.663,82 TL şeklinde olduğu anlaşılmıştır....

      -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerin murisinin kazada vefat ettğini, kazada davalı tarafın asli ve tam kusrlu olduğunu belirterek müvekkillerin manevi zararlarının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ayrı ayrı 50.000,00'er TL'den toplam 200.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davanın manevi tazminat davası olup manevi tazminat bölünemeyeceğinden belirsiz alacak davası olarak açılmayacağını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, kazada ölen yayanın kusurlu olduğunu, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı ...vekili, manevi tazminat davasının belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının mümkün olmadığını, müvekkil şirket ile dava dışı ... Yapı Müşavirlik Tic....

        Somut uyuşmazlıkta davacı tarafça fazlaya yönelik talepler saklı kalmak üzere şimdilik 3.000- TL manevi tazminat talep edilmiş ve davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri, öte yandan, acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek bazı olguları özel olarak düzenlemiştir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan HMK’nın 107. maddesi “Belirsiz alacak ve tespit davası” başlığını taşımakta olup, belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde olanaklı olduğu açıktır....

        Başka bir deyişle,manevi tazminatın belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün değildir. Ancak hukuki nitelendirme hakime aittir. Manevi tazminat davasının belirsiz alacak davası olarak açılamayacağına ilişkin Yargıtay Dairelerinin istikrar kazanmış kararları bulunmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 01.03.2006 tarih ve 2006/2- 14 E, 2006/26 K. sayılı kararında ifade edildiği üzere manevi tazminat, zarar görenin kişilik değerlerinde bedensel bütünlüğünün iradesi dışında ihlali hallerinde meydana gelen eksilmenin (manevi zararın) giderilmesi, tazmin ve telafi edilmesidir. Zarar görene tanınmış olan manevi tazminat hakkı kişinin sosyal, fiziksel ve duygusal kişilik değerlerinin saldırıya uğraması durumunda öngörülen bir tazminat türüdür....

        Dosya kapsamından, davacının dava dilekçesinde hem maddi hem de manevi tazminat istemlerini belirsiz alacak olarak niteleyerek 1.000,00 TL maddi, 1.000,00 TL de manevi tazminat talebinde bulunduğu, daha sonra birleşen dava dilekçesi ile de asıl davada sehven manevi tazminat talebinde bulunduğunu, manevi zararın yukarıda yapılan açıklamalarda olduğu gibi belirsiz alacak davası olarak talep edilemeyeceğini belirttiği ve davaya konu iş kazası nedeniyle 26.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır....

          Manevi zararın tespiti istemine ilişkin olarak; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 01.03.2006 tarih ve 2006/2-14 E, 2006/26 K. sayılı kararında ifade edildiği üzere manevi tazminat, zarar görenin kişilik değerlerinde bedensel bütünlüğünün iradesi dışında ihlali hallerinde meydana gelen eksilmenin (manevi zararın) giderilmesi, tazmin ve telafi edilmesidir. Zarar görene tanınmış olan manevi tazminat hakkı kişinin sosyal, fiziksel ve duygusal kişilik değerlerinin saldırıya uğraması durumunda öngörülen bir tazminat türüdür. Amacı ise kişinin, hukuka aykırı olan eylemden dolayı bozulan manevi dengesinin eski haline dönüşmesi, kişinin duygusal olarak tatmin edilmesi, zarar vereni bir daha böyle bir eylemde bulunmaktan alıkoyması gibi olguları karşıladığı bir gerçektir. Manevi tazminat, kişinin çekmiş olduğu fiziksel ve manevi acıları dindirmeyi, hafifletmeyi amaçlar. Bu tazminat bizzat yaşanan acı ve elemin karşılığıdır....

            Mahkemece, manevi tazminat davalarının belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan desteğin vefatı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın "Belirsiz Alacak ve Tespit Davası" başlıklı 107. maddesine göre, "Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.”...

              Mahkemece, manevi tazminat davalarının belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın "Belirsiz Alacak ve Tespit Davası" başlıklı 107. maddesine göre, "Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.”...

                Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacı taraf her ne kadar her bir davacı için bir rakam belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş olması ve dava dilekçesinde açıkça davasını belirsiz alacak davası olarak açtığını belirtmiş olması, manevi tazminat davasının da belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmaması karşısında, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... 6100 sayılı HMK.'...

                  UYAP Entegrasyonu