Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

istediğini ileri sürerek Denizbank Çorum Şubesi' nden almakta olduğu SSK Emekli maaşına konulan maaş haczi ve blokenin kaldırılmasına, yargılama giderlerinin davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

-TL'nın kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesince; davanın reddine karar verilmiştir. DAVACI VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacının maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması amacı ile dava açtıklarını ancak mahkemenin usul ve yasaya aykırı olarak davayı red ettiğini, 5510 sayılı yasasının 93. Maddesine göre bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemeyeceğini, gelir, aylık ve ödeneklerin 88....

HUKUK DAİRESİNİN KARARININ GEREKÇESİ: Dava; davacının emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Somut olayda; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi tarafından, davanın konusunun internet bankacılığı yoluyla dolandırıcılık iddiasına dayalı davalı banka aleyhine açılan muarazanın men-i ve tazminat davası ve bu nedenle Dairemizin görevli olduğu gerekçesiyle aidiyet kararı verilmiştir. Ancak, davacının dava dilekçesi ve talebi incelendiğinde, talebinin sadece emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkin bulunduğu, internet bankacılığı yoluyla yapılan dolandırıcılık olayına ilişkin bir talebinin bulunmadığı, dolayısıyla internet bankacılığı yoluyla yapılan dolandırıcılık eyleminin davanın konusu olmadığı, davacının dolandırıcılık olayını maaşına konulan blokenin nedenini açıklamak için belirttiği anlaşılmaktadır....

verilmesini talep ve dava etmiştir....

, ortaya çıkan bedelden 2008-2014 yılları arası komisyon alacağı olarak 38.367,00 TL'nin kesildiği, gelecek dönem komisyon borçlarını teminen de 25.207,36 TL'nin hesapta blokeye alındığının beyan edildiğini, müvekkilinin mektup bedeli dışındaki bedellerden sorumlu olmadığını, bu hususların taraflar arasındaki rehin ve blokaj sözleşmesinde de çok açık şekilde yer aldığını, buna rağmen masraf- komisyon adı altında müvekkilden bedel kesilmesi ve bakiye rakamdan mektup bedelinin üzerinde bir bedelin halen blokaj altında tutulmasının hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını iddia ederek, haksız yere tahsil edilen masraf ve komisyon bedeli olan 38.367,00 TL' nin, tahsil edildiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte istirdadına ve haksız bloke halinde tutulan 25.207,36 TL üzerindeki blokajın kaldırılması ve bu bedelin iadesi ile tasarruf hakkının davacı tarafa verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, davacının emekli maaşı hesabına konulan blokenin kaldırılması ve istirdat talebine ilişkindir....

    Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; dava, kredi sözleşmesine istinaden emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintinin tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında kredi sözleşmesinin kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davalı bankanın taraflar arasındaki sözleşme hükümleri kapsamında davalının ödemediği kredi borcu nedeni ile uygulamış olduğu bloke işleminin yerinde olup olmadığı hususundadır....

      Davacı, 5434 sayılı yasaya göre bağlanan SGK maaşına, davalı bankadan kullandığı kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle, konulan blokenin kaldırılmasını ve maaşından kesilmek suretiyle ödenen bedellerin iadesini talep etmiştir. Davalı banka hesaptaki blokenin, davacının muvafakatine dayandığını savunmuştur. Mahkemece, kredi sözleşmesi ve davacının muvafakatini içeren taahhütnamede yer alan hükümlerin 5510 sayılı yasanın 93. maddesindeki emredici hükümleri karşısında yok hükmünde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı yasanın 56.maddesi ile değişik 5510 sayılı yasanın 93.maddesinde Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez....

        Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalıya ait POS cihazından yapılan 3.750 TL'lik alışveriş karşılığının dava tarihinden önce davacının hesabına blokeli olarak aktarıldığı, bloke sebebiyle davacının alacağını tahsil edemediği ancak dava tarihinden sonra 04.08.2010 tarihinde blokenin kalkarak alacağın davacıya 09.08.2010 tarihinde ödenmiş olduğu, davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, işyeri sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davaya konu alacağın yargılama sırasında davalı tarafından blokenin kaldırılarak ödenmesi nedeniyle dava açılmasına sebep olduğu gerekçesiyle davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki banka hesabındaki blokenin kaldırılması ve istirdat davasında mahkemece verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı davanın kabulüne dair kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, dava dosyası Dairemize gönderilmiş olup, bu aşamada yerel mahkemenin yazısı ekinde gönderilen 25.12.2015 tarihli olup davacı asil ile vekilinin imzasını taşıyan dilekçe ile davadan feragat ettiklerini bildirdikleri gözlenmiş olmakla dosya re’sen ele alındı, gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olup davadan feragat hüküm kesinleşinceye değin yapılabilir ve karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gibi yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğurur....

            UYAP Entegrasyonu