WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

44 numaralı ve 30.456,26 TL. bedelli vade farkı faturası düzenlendiği ve davacıya gönderildiği, tüm süreçten anlaşıldığı üzere vade farkına ilişkin faturanın çekteki vade farkından dolayı davacının onayı üzerine düzenlendiğini, müvekkiline birkaç defa vade farkı faturası düzenleyerek davalı şirkete gönderdiğini ancak davacının kabul etmeyerek FYS1 numaralı iade faturası düzenlediğini, bu iade faturasına karşı müvekkilinin Kocaeli 6....

tarafça kur farkından doğan alacak için kur farkı faturası düzenlenerek davalı tarafa tebliğ ettirilip ödenmesi istenerek temerrüte düşürülmediği dosya kapsamı ile sabit olduğundan, mahkemece bu yönde değerlendirme yapılmaksızın yabancı para cinsinden karar verilmesinin yasaya aykırı olduğundan bahisle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir....

    - K A R A R - Davacı vekili, davalıya müvekkilince satılan mal bedellerinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle vade farkı ve mal bedelinden kaynaklanan alacağın 23.01.2001 tarihli ihtar ile talep edilmesine rağmen alacağın tamamının ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine kısmi itirazda bulunulduğunu iddia ederek kısmi itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında taraflar arasında vade farkı anlaşması bulunmadığını, mal bedelinin de ödendiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir....

      Davacının iddiası, dosyadaki bilgi ve belgeler, senet aslı ile alınan detaylı, gerekçeli, denetime elverişli, dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi raporu doğrultusunda, senetteki imzanın davalının eli mahsubu olduğu sabit olmasına göre davacının davasının kabulü ile davacının 17/04/2014 düzenleme tarihli, 20/06/2014 vade tarihli bonodan kaynaklanan alacağı olan 2.000,00 TL'nin, vade tarihi olan 20/06/2014 tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        USD alacak bakiyesinin mevcut olduğu ancak bu tutarın davalı tarafından 18.05.2018 tarihinde 56.945,00USD. olarak ödendiği, takip tarihi olan 10.05,2018 tarihi itibari ile davacının 36.637,46USD vade farkı alacağının mevcut olduğu, görüş ve kanaati bildirilmiştir....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacak nedeniyle icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, şimdilik 28.618,63 TL asıl alacak yönünden takibin devamına, asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren avans faizi ve aylık %10 vade farkı işletilmesine, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, asıl alacak yönünden hesap mutabakatı sağlanmadan icra takibi yapılmasında hukuki mesnet bulunmadığını, avans faizi ve aylık %10 vade farkı taleplerinin de reddinin gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

            32.960,31.TL vade farkı ... ......

              -TL.asıl alacak üzerinden iptaline, fazlaya ilişkin istem sübut bulmadığından reddine, asıl alacağın % 40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Vade farkı talep edilebilmesi için taraflar arasında sözleşme bulunması veya vade farkı uygulanması konusunda taraflar arasında benimsenmiş bir uygulama bulunması gerekir. Vade farkına ilişkin faturaya itiraz edilmemesi vade farkı talebinin haklı olduğunu göstermez. Mahkemece bu yönler gözetilerek vade farkı talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile talebin kabulü isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....

                Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların birbirini doğrulayan ticari defterlerine göre 59.653,10 TL ana para alacak tutarı taraflar arasında imzalanmış mutabakata göre 11.800 TL son ay kira parası ile 90 günlük vade dahilinde yapılmayan ödemeler nedeniyle tahakkuk eden 28.310.31 TL vade farkı alacağı olmak üzere davacının davalıdan toplam 99.763,41 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                  Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacı tarafından icra takibine dayanak olarak gösterilen 12.06.2010 tarihli faturanın vade farkı faturası olarak kesildiği, taraflar arasında vade farkı uygulamasının bulunmadığı, sektörel olarak da vade farkı uygulamasından söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle, taraflar arasında vade farkı alacağına ilişkin bir sözleşme veya teamülün bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu