-TL bakiye alacak talebini reddettiğinden, bu miktar yönünden davacının bakiye talebi kabul edilmiştir. Vade Farkı Alacağı Yönünden; Davacının iflas dosyasına sunduğu alacak kayıt talepli dilekçesinde vade farkı alacağı olarak 2.086,32.-TL talep edilmiştir. Bilirkişi tespitlerinden anlaşıldığı kadarıyla davacının vade farkı alacağını faturaya bağlamadığı bu sebeple defterlerinde vade farkından kaynaklı herhangi bir alacağı görünmemektedir. Ancak, taraflar arasında imzalanan 06/02/2017 tarihli araç kiralama sözleşmesinin "Ödemeler" başlıklı 10. maddesinde aylık kira bedellerinin fatura tarihinden itibaren 5 iş günü içerisinde ödenmesi gerektiği, ödemede gecikmenin 3 günü aşması halinde vade farkı ödeneceği, vade farkı hesaplamasında yasal faiz oranı kullanılacağının belirtildiği görülmüştür. Bu nedenle bilirkişi heyeti söz konusu talebin sözleşmeye dayandığı ve davacının vade farkı talep etme hakkının bulunduğu yönünde görüş bildirmişler ve bu miktar 1.004,16....
"Beyaz Eşya Yetkilisi Servis Sözleşmesi" bulunduğu, Davacı tarafın takip tarihi itibarıyla 556.220,42 TL Asıl Alacak 132.932,41 TL işlemiş gün temerrüt faizi olmak üzere toplam 689.152,83 TL alacaklı olduğu, Davacı vekili 838.088,28 TL Asıl Alacak, 73.103,11 TL İşlemiş gün faizi olmak üzere toplam 911.191,39 TL Alacak üzerinden takip talebinde bulunduğu ne var ki hemen yukarıda, heyetimiz mali uzmanlarınca, belirlenen miktarın( 689.152,83 TL) üzerindeki taleplerinin yerinde olmadığı, Takip tarihinden tahsil tarihine kadar Asıl Alacak tutarına TCMB kısa vadeli avans faizi oranında faiz uygulanabileceği yönünde tespitlerde bulunulduğu ve ek rapor içeriğinden davacı defter kayıtlarına göre asıl alacağın 556.220,42 TL'sı ürün satışı, bakiye alacağın 281.867,86 TL'sinin Finansman Hizmet Bedeli açıklamasıyla vade farkından kaynaklandığı anlaşılmıştır....
Ayrıca, Asıl alacak kalemleri içinde gösterilen 20/09/2017 ve 17/07/2019 tarihli 529,94 TL vade farkı ve 95,39 TL KDV ile birlikte toplam 625,33 TL tutarlı 2 adet vade farkı faturası da takibe konu yapıldığı tespit edilmiştir. Bu sebeple, öncelikle eldeki dava dosyasında ve dayanak takipte davacının davalıdan vade farkı alacağı talep edip edemeyeceğinin, edecekse bu alacağın asıl alacak mı yoksa asıl alacağa bağlı bir feri alacak mı olduğunun belirlenmesi gereklidir. Yargıtay 19. Hukuk dairesinin istikrarlı kararlarına göre; Vade farkı istenebilmesi için taraflar arasında bu konuda yazılı bir sözleşme bulunması veya teamül halini almış fiili bir uygulamanın mevcut olması gerekir.(Emsal karar, Yargıtay 19. HD., 25/10/2017 tarihli, 2016/13496 Esas, 2017/7273 K. sayılı kararı, Yargıtay 19....
Mahkemece; her ne kadar davalı taraf taraflar arasında imzalandığını iddia ettiği 01/03/2007 tarihli ... bulunduğunu ve alacağın da bu sözleşmeden ve vade farkından kaynaklandığını iddia etmiş ise de; davacının sözleşmede bulunan imzayı inkar etmesi üzerine alınan 18/10/2012 tarihli bilirkişi raporu ile sözleşme altındaki imzanın davacı şirketin yetkili temsilcisine ait olmadığının anlaşıldığı taraflar arasında davalı tarafın iddia ettiği gibi vade farkına ilişkin bir uygulamanın olmadığı, faturalarda yer alan "vade farkı alacağı uygulanır" ibaresinin taraflar arasında vade farkı uygulaması yönünde bir teamül olmaması karşısında yeterli kabul edilmesinin mümkün olmadığı her iki tarafa ait ticari defterler ile davalının davacıya dava konusu olan çek nedeniyle 59.500,00 TL tutarında borçlu olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş olup hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. ../.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Tavşanlı Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 15.5.2007 gün, 7875-8012 sayılı, 20.Hukuk Dairesinin 30.4.2007 gün 4662-5439 sayılı 4.Hukuk Dairesinin 17.7.2007 gün 8808-9656 sayılı 7.Hukuk Dairesinin 10.7.2007 gün 2749-2581 sayılı 11.Hukuk Dairesinin 15.6.2007 gün 6802-9138 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, iki ihale arasındaki fiyat farkından kaynaklanan maddi zararın tahsili isteğine ilişkin olup; karar, sulh hukuk mahkemesince verilmiştir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 3.Hukuk Dairesine aittir....
TL Miktarlı 29/03/2022 Tanzim Tarihli,30/04/2023 Vade Tarihli Senet, 2.700,00 TL Miktarlı 29/03/2022 Tanzim Tarihli,30/01/2024 Vade Tarihli Senet, 2.700,00 TL Miktarlı 29/03/2022 Tanzim Tarihli,30/09/2023 Vade Tarihli Senet, 2.700,00 TL Miktarlı 29/03/2022 Tanzim Tarihli,30/05/2023 Vade Tarihli Senet, 2.700,00 TL Miktarlı 29/03/2022 Tanzim Tarihli,30/06/2023 Vade Tarihli Senet, 2.700,00 TL Miktarlı 29/03/2022 Tanzim Tarihli,30/07/2023 Vade Tarihli Senet, 2.700,00 TL Miktarlı 29/03/2022 Tanzim Tarihli,30/10/2023 Vade Tarihli Senet, 2.700,00 TL Miktarlı 29/03/2022 Tanzim Tarihli,30/11/2023 Vade Tarihli Senet dolayısıyla müvekkilin borçlu olmadığının tespiti, ileride telafisi imkansız zararlar doğmaması adına takibin yargılama sonuna kadar öncelikle teminatsız olarak durdurulmasına, Sayın Mahkeme aksi kanaatte olur ise teminat mukabilinde durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE: Dava, kur farkı faturasının KDV'sinin tahsili istemli alacak, davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, kur farkı faturasının KDV'sinden davalının sorumlu olup olmadığı noktasındadır. Davacı tarafından davalıya endüstri makinası satıldığı, yapılan ödemelerden sonra 112.500,00 TL bakiye alacak kaldığı, bunun karşılığında 01/03/2017 tarihinde, 11/09/2017 vade tarihli 39.335,00 Euro bedelli bono tanzim edildiği, davalı tarafından yapılan ödemenin ödeme günündeki Türk Lirası karşılığı 160.471,17 TL olduğu hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı tarafça, yapılan ödemeden sonra 47.971,17 TL kur farkı ortaya çıktığından bahisle 28/11/2017 tarihinde 7882 sayılı fatura ile kur farkına %18 oranında KDV uygulayarak 56.605,87 TL tutarındaki fatura düzenlenmiştir. Davalı tarafça söz konusu fatura kabul edilmeyerek iade edilmiştir....
GEREKÇE : Dava, kur farkı faturasının KDV'sinin tahsili istemli alacak, davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, kur farkı faturasının KDV'sinden davalının sorumlu olup olmadığı noktasındadır. Davacı tarafından davalıya endüstri makinası satıldığı, yapılan ödemelerden sonra 112.500,00 TL bakiye alacak kaldığı, bunun karşılığında 01/03/2017 tarihinde, 11/09/2017 vade tarihli 39.335,00 Euro bedelli bono tanzim edildiği, davalı tarafından yapılan ödemenin ödeme günündeki Türk Lirası karşılığı 160.471,17 TL olduğu hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı tarafça, yapılan ödemeden sonra 47.971,17 TL kur farkı ortaya çıktığından bahisle 28/11/2017 tarihinde 7882 sayılı fatura ile kur farkına %18 oranında KDV uygulayarak 56.605,87 TL tutarındaki fatura düzenlenmiştir. Davalı tarafça söz konusu fatura kabul edilmeyerek iade edilmiştir....
Öte yandan, aynı İBK kararında açıklandığı üzere; taraflar arasındaki yazılı sözleşmede vade farkı ödeneceği hususu kararlaştırılmış ise, bu kayıt sözleşmenin bir unsuru olarak kabul edildiğinden gönderilen vade farkı faturası sadece ihbar görevi ifa eder. Vade farkı alacağının doğumu yönünden faturaya itiraz edilmemesi hukuksal bir sonuç doğurmaz ve vade farkı istenebilir. Taraflar arasındaki yazılı sözleşme de vade farkının ödeneceği konusunda bir kayıt olmamasına rağmen gönderilen vade farkı faturasına itiraz edilmemesi, yazılı sözleşmenin asli unsurlarından olan semenin tek taraflı irade beyanı ile değiştirilmesi anlamına geldiğinden, bu durumun benimsenmesi söz konusu değildir. Dolayısıyla da vade farkı istenmez....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 11/06/2018 tarih 978587 numaralı 89.680,00 Euro, karşılığı 475.770,34TL tutarlı fatura muhteviyatı malları satın aldığını, fatura tutarı borç için; 7235 No'lu 18/08/2018 vade tarihli 121,500,00TL -7236 No'lu 15/09/2018 vade tarihli 121.500,00TL -7237 No'lu 13/10/2018 vade tarihli 121.500,00TL, 7238 No'lu 10/11/2018 vade tarihli 121.601,00TL olmak üzere toplam 486.101,00TL çek verildiğini, davacı tarafın bu vadeler için aylık %2 vade farkı talep ettiğini, 18/06/2018 tarih 978614 seri numaralı 13.772,30TL tutarlı fiyat farkı faturası düzenlediğini, bu faturanın ödendiğini, bu faturayla birlikte toplamda 499.873,30 TL ödendiğini, bu ödeme ile 11/06/2018 tarih 978587 numaralı fatura bedeli ile ödenen toplam tutar arasında 24.102,96TL fark olduğunu, bu farkın ise aylık %2'ye tekabül eden vade farkı ödemesinden ibaret olduğunu, davacı tarafın 18/09/2018 tarihli 978954 numaralı 3.374,36 TL tutarlı kur farkı faturası gönderdiğini, faturaya süresi...