Ayrıca, 2 m2 miktarındaki bir hissenin trampa edilmesi taraflara menfaat sağlamaz. Taşınmaz satılıp parası alınabilecekken, bu çeşit bir trampa yoluna gidilmesi hayatın olağan akışına uygun düşmez. Davalı ... trampa yolu ile pay edindikten sonra taşınmazda diğer bir kısım payları da satın alarak, sonuçta 298/2935 payın sahibi olmuştur. Gerçekte satış olan işlemin sırf diğer paydaşların önalım haklarını kullanmalarının engellenilmesi için trampa olarak gösterilmesi halinde kanunun dolanılması söz konusu olur ki, bu hususu kanun korumaz. Öyle ise, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere, davalı ... tarafından, taşınmazda trampa yolu ile pay edinimi muvazaalı olup, gerçekte satış işlemi ile pay edindiği ve davacı yan yönünden önalım hakkının var olduğu kabul edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 26. maddesi uyarınca yapılan trampa sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasının husumetten reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 28/02/2019 gün ve 2018/9256 Esas - 2019/3423 Karar sayılı ilama karşı davacı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: -K A R A R- Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay kararında yazılı gerekçelere göre; karar düzeltme isteği HUMK'nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından REDDİNE, peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, H.U.M.K’nun 442. maddesi göz önünde bulundurularak takdiren 450,00-TL. para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydedilmesine, 23/01/2020...
"İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... aralarındaki Trampa sözleşmesinden kaynaklanan davasına dair Kadınhanı Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30/06/2022 tarihli ve 2021/288 E - 2022/125 K sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 10/10/2022 tarihli ve 2022/5993 E - 2022/7487 K sayılı karara karşı, davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve mahkemece yapılan nitelendirme, trampa sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....
Blok, 18 numaralı işyerinin isabet ettiğini, taraflarca bu iki işyerinin trampa edilmesine karar verildiğini ve trampa konusunda ... 2....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; taraflar arasında harici olarak yapılan trampa ve satış sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "İspat yükü" başlıklı 6 ncı maddesi. 2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "İspat yükü" başlıklı 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası. 1. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20 nci maddesinin d bendi. 3. Değerlendirme 1. İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. 2. Araç mülkiyetinin devri 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20 nci maddesinin (d) bendine göre resmi şekil şartına bağlanmıştır. Araç mülkiyetinin devrini gerçekleştiren her türlü sözleşmenin (bağış, trampa, satış) resmi şekilde yapılması geçerlilik şeklidir. 3....
Bu durumda davaya konu trampa işleminde trampaya konu payların değerlerinde fahiş farklılık bulunmadığı gibi davalı tanığının beyanının da yapılan işlemin trampa değil satış olduğunu kabule yeterli olmadığı, tanığın, taşınmazı öncelikle trampa ile davalı şirkete devrettiğini daha sonra nakit ihtiyacı sebebiyle trampa yolu ile aldığı taşınmazı 3. bir kişiye para karşılığı sattığını beyan ettiği, öte yandan tarafları, konusu farklı olan ve başkaca deliller değerlendirilerek karar verilen davanın eldeki dosyada delil olarak kabulünün de mümkün olmadığı, mahkemece verilen kararda davalının birden fazla kez aynı şekilde trampa yolu ile taşınmaz hisselerini devralmaya çalıştığı belirtilmiş ise de davalının davaya konu paydan başkaca trampa veya satış şeklinde taşınmazda edindiği pay bulunmadığı, tüm dosya kapsamına göre, önalım hakkının kullanılabilmesi için payın satış yoluyla devredilmiş olması; payın trampa yoluyla devredilmediğini, mülkiyeti nakil işleminin muvazaalı olarak yapıldığını ise...
tarihinde yapılan işlemin trampa olduğunun kabulü gerekeceği, ilk işlem trampa olduğuna göre davalı ...'...
Somut olayda; davalı taraf, davacının da paydaşı olduğu parsellerden 08.12.2014 tarihli resmi senede göre trampa ile bir kısım hisse almıştır. Davacı taraf, trampa işleminin muvazaalı yapıldığını iddia etmiştir. Mahkemece her ne kadar trampa işleminde muvazaa olduğu kabul edilmişse de, trampa edilen taşınmazlar arasında nispetsizlik bulunmadığı bilirkişi hesaplamalarından sabit olup, muvazaaya ilişkin davacı tarafça bildirilen delil de bulunmamaktadır. Trampa konusu dava dışı taşınmazın, trampa işleminden sonra kısa süre içinde birden fazla kez satışa konu olarak el değiştirmiş olması tek başına işlemde muvazaaya delil olamaz. Nitekim bu satışların davalının bilgisi ve isteği ile yapıldığına dair de kanıt sunulmamıştır. O halde, 08.12.2014 tarihli trampa işleminin gerçekte satış olduğuna dair ispat yapılamadığından davalının taşınmazda trampa ile edindiği hissesine yönelik önalım hakkına dayalı davanın kabulü şeklindeki mahkeme kararı doğru olmamıştır. 4....
Hukukça nitelendirmek gerekirse tarafların yaptıkları işlem düzenlenmesi Borçlar Kanununun 232'de yapılan bir trampa işlemidir. Trampadan maksat bir malın başka bir malla değiştirilmesidir. Dava konusu taşınmazlar tapuda kayıtlı oldukları için trampa akdinin biçim koşuluna uyularak resmi şekilde yapılması zorunludur. Davada biçim koşuluna uyularak yapılmış bir trampa sözleşmesi bulunmadığından, dayanılan sulh sözleşmesi de mahkeme dışında yapıldığından mahkeme önünde yapılanlar gibi ilam niteliği olmadığından mülkiyetin nakline ilişkin eldeki davanın dinlenme olanağı yoktur. Mahkemece açıklanan tüm bu yönler gözönünde tutularak istemin hüküm altına alınması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının reddi ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın yatırana iadesine, 21.6.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....