nun 1/8 payını daha önce trampa yolu ile alması nedeniyle taşınmazda paydaş olduğunu ve bu nedenle kendisine karşı şufa hakkının kullanılamayacağını" bildirdiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, tapu sicil müdürlüğünce mahkemeye gönderilen 13.1.1999 tarihli tapu kaydında Arap Yaşar Yakut'un üzerinde 3 pay olduğu, dolayısıyla şufa hakkına konu satışlar dışında bir payın daha bulunulduğu görülmektedir. Mustafa Ç........'nin diğer mirasçıları 25.6.1999 tarihli dilekçe ile davaya dahil olma talebinde bulunmuşlar, bu şekilde tüm mirasçıların vekili olan avukat 1.7.1999 tarihli celseye katılmıştır. Açıklanan şekilde trampa aktinden haberdar olmalarına rağmen davacılar, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 658.maddesinde açıklanan 1 aylık süre geçtikten sonra 24.2.2000 tarihinde Satıa T....... tarafından Arap Yaşar Yakut'a yapılan trampa nedeni ile şufa hakkı davası açmışlardır....
nun 1/8 payını daha önce trampa yolu ile alması nedeniyle taşınmazda paydaş olduğunu ve bu nedenle kendisine karşı şufa hakkının kullanılamayacağını" bildirdiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, tapu sicil müdürlüğünce mahkemeye gönderilen 13.1.1999 tarihli tapu kaydında Arap Yaşar Yakut'un üzerinde 3 pay olduğu, dolayısıyla şufa hakkına konu satışlar dışında bir payın daha bulunulduğu görülmektedir. Mustafa Ç........'nin diğer mirasçıları 25.6.1999 tarihli dilekçe ile davaya dahil olma talebinde bulunmuşlar, bu şekilde tüm mirasçıların vekili olan avukat 1.7.1999 tarihli celseye katılmıştır. Açıklanan şekilde trampa aktinden haberdar olmalarına rağmen davacılar, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 658.maddesinde açıklanan 1 aylık süre geçtikten sonra 24.2.2000 tarihinde Satıa T....... tarafından Arap Yaşar Yakut'a yapılan trampa nedeni ile şufa hakkı davası açmışlardır....
Davalılar, davacının trampa yapılmadan önce tapu kaydındaki yolsuz tescil şerhini bildiğini, trampa edilen taşınmazlar dışında herhangi bir ödeme yapmadığını, Hazine tarafından davacı aleyhine açılan iptal tescil davasının kendilerine ihbar edilmediğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece ‘…Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen yasal düzenlenemeler ve saptanan olgular karşısında sicilin dayanağını (illetini-hukuki sebebini) teşkil eden trampa (mal değişim) sözleşmesinin önceki kesinleşen kararla iptal edildiği gözetilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne verilmiştir....
Olayımıza gelince; müdahil ...’in önalım hakkına konu payın ilişkin bulunduğu ... parselde 1/12 payını, davalının ... parseldeki 1/4 payı ile 10/02/2010 tarihinde trampa etmesi üzerine davacı önalım hakkının tanınmasını istemiştir. Satış dışındaki temliklerde önalım hakkının kullanılması mümkün değildir. Davacı da tapuda trampa şeklinde yapılan temlikin aslında muvazaalı olduğunu iddia ederek gerçekte satış yapıldığı iddiasında bulunmuştur. Tapudaki işlemin tarafı olmayan davacının bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Bu konuda dinlenen davacı tanığı tapuda yapılan işlemin niteliği konusunda bir açıklamada bulunmamış olup görgüye dayalı bilgisi bulunmamaktadır. Trampaya konu edilen taşınmazlar arasındaki değer farkı tek başına tapuda trampa olarak yapılan temlikin aslında satış olduğunu göstermeye yeterli değildir....
Mahkemece, davacı yanca davalıya satılan 23.056,63 TL bedelli araç karşılığında davalıya ait ... plakalı aracın trampa da kullanılmış olup halen bu aracın davacı uhdesinde bulunduğu, davalı savunmasına göre bu araç 5.250,00 TL olarak sayılmış ise de davacı yanın trampa bedeline dair delil sunamadığı bu aracın davacıya teslimi sonrasında üzerine hacizler konulduğu, davalının aracın kendisine teslimi karşılığında davacıya trampa bedelini ödemeyi kabul etmesi ve davacı yanında davalının bu tutar üzerinde borcu bulunduğunu kanıtlayamaması da gözetilerek davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının kısmen iptaliyle takibin 5.250,00 TL asıl alacak tutarı üzerinden iptaliyle takibin devamına, davalı yanca davacıya verilen trampaya konu ... plakalı kamyonetin davacı tarafından davalıya teslimine, koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı şirket temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir....
Olayımıza gelince; önalım hakkına konu payın ilişkin bulunduğu arsa vasıflı parselin paydaşlarından Z… … Ö… …'in taşınmazdaki 16.000 TL değerindeki payını davalıya ait Çankaya Mühye Köyü 896 No'lu parselde bulunan 16.000 TL değerindeki 211 / 869250 payı ile 26.11.2009 tarihinde trampa etmesi üzerine davacı iki yıllık hak düşürücü süre içinde önalım hakkının tanınmasını istemiştir. Satış dışındaki temliklerde önalım hakkının kullanılması mümkün değildir. Davacı da tapuda trampa şeklinde yapılan temlikin aslında muvazaalı olduğunu iddia ederek muvazaa iddiasında bulunmuştur. Tapudaki işlemin tarafı olmayan davacının bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Bu konuda tanık deliline de dayanmış ise de 28.9.2010 tarihli oturumda göstermiş olduğu tek tanığı H… … S… …'un dinlenmesinden vazgeçmiştir....
muvazaalı bir trampa işlemi ile davalıların öncelikle dava konusu taşınmazda pay sahibi olmaları sağlandığı, davalılar muvazaalı trampa işlemi ile dava konusu taşınmazda paydaş olduktan yaklaşık 2 ay sonra 05.04.2017 tarihinde, yasal önalım hakkına konu olan payları devraldığını, Hatun ÖZER'in, muvazaalı trampa işlemi ile devraldığı Gesi Mahallesi 439 ada 2 nolu parselde yer alan 41 nolu bağımsız bölümü, yasal önalım hakkını konu olan hisselerin devrindne 7 gün sonra 12.04.2017 tarihinde Ahmet İNCE’ye devrettiğini, iddialarının haklı olup olmadığının tespiti açısından, davalıların önceden paydaş olmasını sağlayan trampa işleminin, muvazaalı olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini, bu sebeple muvazaa iddiasının ayrı bir davanın konusu olmadığı, bizatihi asıl bu davanın konusu olduğu, bundan dolayı da iddianın genişletilmesi durumu da bulunmadığını, muvazaa işleminin yargı organlarınca resen dikkate alınması gerektiğini, eksik inceleme dolayısıyla trampa yolu ile davalılara devredilen...
Mahkemece, davacının taşınmaz kaydındaki yolsuz tescil şerhini bilerek trampa sözleşmesini gerçekleştirdiği, aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasını trampa sözleşmesinin tarafı olan davalılara ihbar etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 4366 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki A blok 1, 2, 3, B blok 1, 2, 3, 4, 5, 6, ve 7 nolu bağımsız bölümlerin davacı, 1440 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise 1/2’şer pay ile davalılar adına kayıtlı iken 27.09.2005 tarihinde trampa edildiği, trampa tarihi itibariyle davacının temellük ettiği 1440 ada 2 parsel sayılı taşınmaz beyanlar hanesinde yolsuz tescil şerhinin bulunduğu, dava dışı Hazinenin 1440 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak davacı ... aleyhine tapu iptali ve tescil isteği ile açtığı davanın ... 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 26. maddesi uyarınca yapılan trampa sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – 1)Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 244, 248 ve 262 parsel sayılı taşınmazlarla, aynı yerde bulunan ... şarki mahallesi 36, 96 parsel sayılı taşınmazların ve ... ili, ... ilçesi ... mahallesi 5 parselden ifrazlı 37 parselin tüm maliklerini gösterecek şekilde son tapu kayıtları ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtildikten, 2)......
Hukuk Dairesi Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca yapılan trampa sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın usulden reddine ilişkin verilen karara karşı, davacı vekilince yapılan istinaf başvurusunun Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nce HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....