Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari dava nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. 6102 sayılı yeni TTK 11.maddesine göre ticari işletme tanımı yapılmış olup, ticari işletme ile esnaf arasındaki sınır Bakanlar Kurulunca çıkartılacak kararnamede gösterilir hükümleri bulunduğundan, 21/07/2007 tarih 26589 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf, sanatkar ve tacir sanayici ayrımı belirlenmiştir. Bu belirlemeye göre VUK 177.maddesinde belirtilen hadlerden 1. ve 3. bendindeki konularda faaliyette bulunanların yarısını, 2.bendindeki faaliyetlerde bulunanların tamamı dikkate alınarak bu rakamları aşanlar Tacir olarak kabul edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Manavgat 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 12.04.2006 gün, 2007/628-5263 sayılı, 14.Hukuk Dairesinin 10.05.2007 gün, 2007/5732-5334 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, hasılat kirası hükümlerine tabi ticari işletme kiralanmasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 14.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 14.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 12.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      DAVA : Ticari Vedia Sözleşmesinden Kaynaklanan DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : KARARIN MAHİYETİ : BİRLEŞTİRME Mahkememizde görülmekte olan Ticari Vedia Sözleşmesinden Kaynaklanan davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle;06.06.2017 tarihli işletme hakkının kiralanması sözleşmesi akabinde müvekkili ve davalı arasına kurulan yazılı olmayan vedia sözleşmesi ile müvekkiline verilen; trafikten men edilip alıkonan, yasak yer ve hallerde park eden araçların çekilmesi ve muhafaza altına alınması hizmetinin sunulmasından ve otopark işletme yetkisinden doğan 296 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliği kapsamında belirsiz alacak davası açtıklarını bu sebeple davaya konu (trafikten men edilen veya edilmesi gereken, trafik kazalarında hareket kabiliyetlerini kaybeden ya da sürücüsüne teslim edilemeyen araçlar ile sahipsiz/plakasız her türlü aracın ve gene sahipleri tarafından...

        Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK'nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hâle getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir, yani işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez. Dava mutlak ticari davalardan olmamakla birlikte, işbu davanın bir nispi ticari dava olup olmadığının incelenmesine geçilmiş, mahkememizce davacı için tacir araştırması yapılmıştır. Vergi dairesi ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün müzekkere cevaplarından davalı .....’ın gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı, davalının 2017 yılında ticari faaliyetine son verdiği, uyuşmazlık konusu ödemenin yapıldığı tarihte ise işletme defteri tuttuğu anlaşılmıştır....

          Bu haliyle dava konusu işletmeticari işletme” niteliğinde olup, ortakları da tacir sıfatına haizdir. Bu durumda, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunan uyuşmazlık, TTK'nın 4/1. maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde olduğundan ihtilafın, asliye ticaret mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek asıl alacağa yönelik itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı şirketin düzenlediği toplam 14.193,25 TL bedelli 8 adet faturanın davalının işletme defterinde kayıtlı olduğu, işletme defterinin borç alacak ilişkisini belirtecek kayıt olmadığı ancak işletme defterinde kayıtlı olan 8 adet fatura yönünden davalının ödediğini ispat yükü altında bulunduğu, davalının ödemeyi ispatlayamadığı, bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır. Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalar olup, iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi ve iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı TTK, 6762 sayılı TTK'dan farklı olarak mutlak ticari davalar (kanundan dolayı ticari dava sayılanlar) haricindeki ticari davaları "ticari iş" kriterine göre değil de "ticari işletme" kriterine göre belirlemiştir. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır....

                Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/1026 E, -2015/1765 K) TTK 11. maddesinde ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletme şeklinde tanımlanmıştır....

                  Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK'da yeterli görülmüştür. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir....

                    Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK'da yeterli görülmüştür. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu