Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

na alacaklarını 84.000,00-TL üzerinden temlik ettikleri de anlaşılmış, buna göre dava dolayısıyla elde edilen menfaat toplam 269.000,00-TL olarak kabul edilerek davacının ıslahı bulunmadığından davanın kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 31. maddesi uyarınca “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir“. Buna göre, mahkemece davanın niteliği hakkında belirsizlik olması halinde bu durumun öncelikle taraflara açıklatılması ve neticesine göre hüküm kurulması gerekmektedir. Dosya kapsamında; davacı tarafından talep edilen vekalet ücreti alacağının davalı ...’ın alacağını temlik etmesinden kaynaklanan vekalet ücreti alacağı mı, yoksa vekalet ücret sözleşmesinden kaynaklanan vekalet ücreti alacağı mı olduğu anlaşılamamaktadır....

    Davadaki istemin dayanağı 21.03.2000 günlü temlik işlemidir. Bir tanımlama yapmak gerekirse, alacağın temliki devreden eski alacaklıyla (yüklenici) devralan yeni alacaklı (davadaki üçüncü kişi) arasında Borçlar Kanununun 163. maddesi uyarınca yazılı olarak yapılması zorunlu ve borçlunun (arsa sahibinin) rızasını gerektirmeyen borçlandırıcı bir işlemdir. Bu işlemle yeni alacaklı eski alacaklı yüklenicinin yerine geçerek ifayı borçludan (arsa sahibinden) isteyebilir. Ne var ki, yeni alacaklının ifa talebine muhatap olan borçlu, ifayı hemen yerine getirmek zorunda değildir. Borçlar Kanununun 167. maddesine göre temlik işlemine vakıf olan borçlu (arsa sahibi) eğer temlik işlemi olmasaydı eski alacaklıya (yükleniciye) karşı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan ne gibi hakları varsa yeni alacaklıya (davacı üçüncü kişiye) karşı ileri sürebilir hale gelir....

      Temlik sözleşmesinde temlik eden bankanın ... şirketine kullandırılan kredilerden kaynaklanan alacaklarının, bu alacaklardan kaynaklanan tüm takip ve dava dosyalarındaki alacaklarının, bu alacakların tüm feri ve teminatları ile birlikte temlik alana devri kararlaştırılmıştır. Geçerli bulunan sözleşme gereği alacak hakkı artık temlik alana geçmiştir. Rehinli alacağın temlikinde, ipoteğin alacağa bağlı hak olmasının bir takım sonuçları bulunmaktadır. TMK'nın 891. maddesine göre, ipotekle teminat altına alınmış alacağın geçerli olarak temliki için tapu kütüğüne tescil söz konusu değildir. Rehinli alacağın temliki, TBK'nın alacağın temlikini düzenleyen 183 vd. hükümlerine tabidir. TBK'nın 189. maddesi gereği, alacağın temlik edilmesi ile alacağa bağlı olarak ipotek de yeni alacaklıya kendiliğinden geçer. TMK'nın 891. maddesi gereğince, ipotekle güvence altına alınmış alacağın devrinin geçerliliği, devrin tapuya tesciline de bağlı değildir....

        Hukuk Dairesinin 2021/4867 esas, 2022/3761 karar sayılı ilamı ile onandığını, -Muvafakat gerekmediği, sözleşme konusu alacak ve istihkak olmadığını, ilam konusu alacağın banka teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin yasaya uygun olmadığına dair olduğunu, Zonguldak İcra Hukuk Mahkemesi Hakimliğinin 2022/129 esas sayılı kararı ile temlik konusu alacak ilam konusu alacak olduğu ve temlik alacaklısı da külli halef olması nedeniyle temlikname konusu alacağın ilamlı takip yapılması gerektiğine dair konu yargı kararı ile de kesinleştiğini, davacının da kabulünde olduğunu, ihtilaf olduğunu, -İlam konusu alacak idare ile yüklenici arasında imzalanan sözleşmedeki isithkak alacağının olmadığını, yargılaması yapılan ve kesinleşen temlik konusu alacak teminat mektuplarının haksız ve yasaya aykırı şekilde nakde çevrilmesinden kaynaklı olduğunu, kararın konusu teminat mektuplar olduğunu, hakediş olduğunu, -Sözleşmeden bahsedilemeyeceği, sözleşmenin davacı idarece feshedildiği ortada olduğunu, davacı...

          Bir bakıma denilebilir ki, temlik işleminin öğrenildiği ana kadar temlik sözleşmesinin dışında olan ve işlemin tarafı olmayan arsa sahibi temlik işleminden haberdar olunca temlik işleminin tarafı olur ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan haklarını ona karşı (üçüncü kişiye) ileri sürer hale gelir ve ifa isteğini reddedebilir. Örneğin, karşılıklı borç yükleyen eser sözleşmesinden kaynaklanan borç kısmen veya tamamen yüklenici tarafından yerine getirilmeden yüklenici şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmiş ve üçüncü kişi ifa istemişse arsa sahibi yüklenicinin öncelikli borcunun varlığını bildirerek temlik yoluyla kazanılan borcunu ifadan kaçınabilir. Eldeki davada; tescile konu yapının takmamlandığı, davacı ile davalı arsa sahibi Vedat arasındaki uyuşmazlığın 15.05.1997 tarihli arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen ve yapılacak binada oluşan artıştan kaynaklanan alacağa ilişkindir....

            Ltd Şti ile davalı ...A.Ş arasında düzenlenen temlik sözleşmesinin 18/01/2013 tarihli olduğu, karşı davacı bankanın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının temlik sözleşmesinden önce doğduğu,İİK. nun 277.maddesi uyarınca iptale tabi tasarruf olduğu, temlik alan ...Şti ile temlik eden ...A.Ş'nin aynı iş kolunda çalıştıkları, davacı ... ile davalı ... arasında akdedilen satış sözleşmesi kapsamında düzenlenen 07/01/2013 tarihli ... ve 18/01/2013 tarihli ... numaralı faturalardan kaynaklanan toplam 1.033.631,04 TL'lik alacağı bulunduğu, davacı ...'ın ... ödeme güçlüğü içerisine düşmesi nedeniyle alacağını ... tahsil edemediğini, bu nedenle dava dışı ...A.Ş'den olan alacağı temlik aldığını dava dilekçesinde beyan ettiği, tarafların aynı iş kolunda çalışmaları, aralarında geçmişe dayalı ticari ilişki bulunması ve dava dilekçesindeki beyanı dikkate alındığında,davalı temlik eden ......

              A.Ş. nezdinde henüz vadesi gelmemiş, mutlak ödenmesi de hukuken garanti edilmeyen Kar ve Zarar Katılım bakiyesi temlik alındığını, müvekkili şirketin işbu temlik sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğini, takip alacaklısına hiçbir borcu bulunmadığını, davacı yanın işbu davayı haksız ve kötüniyetli olarak açması sebebiyle inkar tazminatı isteminin reddi gerektiğini savunarak davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/234 Esas, 2015/27 Karar ve 22.01.2015 tarihli kararı ile; görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. İstanbul 1....

                Dosya kapsamından, taraflar arasında 20.03.2009 tarihinde, alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesinin düzenlendiği, sözleşmede taraflardan davalı şirketin temlik alan muhatabın davacı olduğu ,sözleşmenin konusunun, muhatap ile hesabı temlik alan arasındaki temlik şartlarının belirlenmesi ilişkin olduğu, 4. maddesinde özel hükümlerin düzenlendiği, 4.1 maddede muhatabın Tasfiye Halindeki İhlas Finans Kurumu AŞ'den kar ve zarar katılım akdi, cari hesaplar ve hesapların eklerinde bulunan 19.336,00 USD bütün hakları ile birlikte temlik alana temlik ettiğinin belirtildiği, 4.3 maddede, temlik alanın muhatabın kendisine temlik ettiği tutarı hangi tarihlerde ödeyeceği hususunun belirtildiği, sıralamada 25.01.2020 tarihi ve karşılığında 322,00 USD olmak üzere 25.12.2014 tarihi ve 338,00 USD miktara yer verildiği, 4.6 maddede temlik alanın 6 taksiti ödeyememesi halinde temlik edenin seçimlik haklardan dilediğini kullanacağı seçimlik hakların, tahsil edemediği kadar temlik tutarının eski...

                Bilirkişi tarafından faiz alacak miktarı 359.791,20 TL olarak hesaplanmıştır. Yapılan yargılama sonucunda toplanan delillerden dava dışı ... ile yine dava dışı...Elektrik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında değişik tarihlerde genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı davalının toplam 169.600,00 TL (169.600.000.000 TLeski ) limitle sözleşmelere kefil olduğu, ... A.Ş.'nin alacağının devir, temlik ve birleşme kararları ile davacı şirkette bulunduğu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacakların ödenmediği gerekçesiyle hesabın kat edildiği borçlulara ihtarnamelerin gönderildiği akabinde icra takibinin başlatıldığı davacının genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan 359.791,20 TL alacağının bulunduğu, bu alacağın ödemesinden davalının genel kredi sözleşmesine müteselsil kefaletinden dolayı sorumlu olduğu kanaatine varılmakla davacının davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2020 NUMARASI : 2019/313 ESAS, 2020/454 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) KARAR : 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

                  UYAP Entegrasyonu