Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı Hazinenin malik olduğu ve davacının zilyetliğinde bulunan taşınmazın ihale yolu ile davalıya satılması nedeniyle taşınmaz üzerinde davacıya ait bulunan muhdesatların bedellerinin tahsili ve sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 12.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek gerilen dava konusu İ.İ.K./165 ada maden sahasında kalan iki parça taşınmazın A)... mevkiinde kain ve doğusu ...kadim yolu, batısı dere ve ötesi... B)...mevkiinde kain ve doğusu..., kuzeyi kuru dere ve ötesi ..., güneyi ... tarlası ile çevrili 98.220 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tescil harici olup olmadığı varsa tapu kayıtlarından tedavülleri ile birlikte gönderilmesi ayrıca tarafların murisi ile davalı arasında imzalanan rödavans sözleşmesinin de eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ....

      -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre; Elatmanın önlenmesi, karşı dava harici satış sebebi ile ödenen bedelin tahsili ile taşınmaz için yapılan masrafların tazmini isteğine ilişkin olup, elatma isteğinin kabulüne, karşı dava yönünden alacak ve tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiş, karar harici satın almadan kaynaklanan alacak ve tazminat davasının davacısı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.03.2001 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkının terkini, müdahalenin men'i ve alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 14.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının maliki bulunduğu 905 ada 117 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalılara ait 905 ada 116 ve 118 parsel sayılı taşınmazlar yararına tesis edilen geçit irtifakının terkini ile davalıların müdahalesinin men’ini ve geçit bedeli olarak 170.000.000 TL alacak istemine ilişkindir. Davalılar, yargılamaya katılmamış, cevap da vermemişlerdir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, 1/5 arsa paylı 1 numaralı taşınmazını davalıya 165.000,00 TL'ye sattığını, ancak vergi dairesine olan borcu nedeniyle taşınmaz üzerinde haciz bulunduğundan devredemediğini, haczin kaldırılması için vergi dairesine gittiklerinde burada görevli şahsın borca ilişkin olarak başka bir taşınmaza haciz konulması halinde kendi sattığı taşınmazdaki haczin kalkabileceğini belirttiğini, bunun üzerine davalının akrabası olan Gülfiye Uysal'ın maliki olduğu taşınmaz üzerine haciz konulduğunu ve bu şekilde sattığı taşınmaz üzerindeki haczin kalktığını, buna göre davalının taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması...

            Mahkemece; “Davacı vekili muhdesatın aidiyetinin tespitini mahkememizden ve 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/269 Esas sayılı dosyasından ayrı ayrı istemiş ve 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nce taşınmaz üzerindeki muhtesatların davacıya ait olduğu belirlenip bedeline hükmedildiği için mahkememizde açılan bu davanın kesin hüküm nedeniyle reddedilmesi gerekmiştir, davacı öte yandan diğer davalılar ... ve ...'in muhdesatlar nedeniyle ihale ile yapılan satış sırasında kendisi aleyhine sebepsiz zenginleştiklerini belirterek mahkememizden sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak muhdesatları için alacak davası açıp 5.000 TL talep etmişse de davacının muhdesatları için ...'den ve Hazineden isteyebileceği alacak miktarının 5519,06 TL olduğu, bu miktarın 4486,27 TL sinden hazinenin, 1032,79 TL sinden ...'...

              Şirketinden olan alacağının 18.563.598,47 TL asıl alacak ve 54.252,284,70 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 72.815.883,17 TL olduğu, bu alacağın teminatı olarak alınmış olan (45.900.000 + 45.900.000) = 91.800.000,00 TL bedelli limit ipoteği mevcut olduğundan, en çok bu tutara kadar olan alacak için rüçhanlı kayıt talebinin mümkün bulunduğu, 210 nolu kayıtla 16.111.727.55 TL, 211 nolu bu dava konusu kayıtla ise 29.788.272.45 TL olmak üzere toplam 45.900.000,00 TL'lik kısmının kabul edilerek kayda alındığı, 91.800.000,00 TL'lik ipotek limitinin 45.900.000,00 TL'lik daha boşluğu bulunduğu, bu nedenle, kabul edilerek masaya kaydı yapılan 29.788.272.45 TL'ye ilaveten 8.232.460.41 TL.'nin daha rüçhanlı alacak olarak masaya kaydı gerektiği belirtilmiştir. Taşınmaz rehninin bir çeşidi olan ipotek, Türk Medeni Kanununun (TMK) 881 ilâ 897’nci maddeleri arasında düzenlenmiştir....

                Kanundan dolayısıyla kaynaklanan rehin haklarının neler olduğu TMK. m.893’de “satıştan doğan alacağı için satılan taşınmaz üzerinde satıcının, elbirliği ortaklığına giren taşınmazlarda paylaşmadan doğan alacakları için birlikte mirasçı olanlar veya diğer elbirliği ortaklarının, bir taşınmaz üzerinde yapılan yapı veya diğer işlerde malzeme vererek veya vermeden emek sarf ettikleri için malzeme ve emek karşılığı olarak malik veya yükleniciden alacaklı olan alt yüklenici veya zanaatkarların” rehin hakları olarak belirtilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davacının dayandığı 13.08.1985 tarihli rehin hakkı yukarıda sözü edilen Türk Medeni Kanununun 893.maddesinde belirtilen satıştan doğan alacak için, satılan taşınmaz üzerindeki satıcının hakkı sebebiyle tesis edilmiştir. Belirtildiği üzere bu tür rehin hakkı kanundan kaynaklanan ipotek hakkıdır. Nitekim taraflar sözleşmede satış bedelinin ne olduğunu belirlemiş, ipoteğin süresi de “fekki bildirilinceye kadar” şeklinde kararlaştırılmıştır....

                  Bu durumda mahkemece davalılar ... ile ... arasında yapılan taşınmaz devrine ilişkin tasarrufun iptaline ve Davacının Ankara 32. İcra Müdürlüğünün 2014/1434 ve 2014/3826 sayılı dosyalarındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere iptali ile dava konusu taşınmaz üzerinde haciz yetkisi verilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değil re'sen bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                    Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Mahkemece yanlış değerlendirme sonucu, alacağın nizalı olduğu gerekçesiyle bu istemin reddedilmiş olması bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK. nun 438/7. maddesi gereğidir....

                      UYAP Entegrasyonu