Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/39 Esas KARAR NO : 2022/26 DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 15/01/2022 KARAR TARİHİ : 19/01/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Dosya incelemesinde; Davalı Firmanın davacı banka ile imzalamış olduğu Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi sözleşmelerinden kaynaklanan 63.903, 18 TL borç ile genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmelerinden kaynaklanan henüz yasal yükümlülük tutarı ödenmemiş açık çeklerden kaynaklanan 17.355,00 TL riskin depo edilmesi talebini 06/07/2021 tarihinde konkordato komserliğine bildirdiğini ancak davalı firmanın sadece 42.039,559 TL borç bulunduğunu belirterek 21.863,59 TL alacak ile 17.355,00 TL riskin depo edilmesi yönündeki talebinin çekişmeli hale geldiğini alacağın konkordato kapsamına dahil edilerek...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/115 Esas KARAR NO : 2023/30 DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 10/02/2022 KARAR TARİHİ : 23/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı ile aralarında bir acentelik sözleşmesi olduğunu ve davalının sözleşmeden kaynaklı borçlarını ödemediğini öne sürmüştür. Davalı süresi içerisinde davaya cevap vermemiştir. Arabuluculuk şartının yerine getirildiği görülmüştür. Bilirkişiden asıl ve ek rapor alınarak talep edilen tazminat hesaplanmıştır. Antalya ... İş Mahkemesinin ... esas sayılı dosyası dosya içerisine alınmıştır. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Eldeki davada davacı acentelik sözleşmesine dayalı alacak isteminde bulunmuştur. Bilindiği üzere dava şartları davanın görülmesine engel olan ve yargılamanın her aşamasında gözetilebilen hususlardandır....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/234 Esas KARAR NO : 2022/727 DAVA: Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 05/04/2021 KARAR TARİHİ: 04/11/2022 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın, 28/06/2022 tarihinde işlemden kaldırıldığı, işlemden kaldırma tarihinden itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşıldığından; Dosya incelendi. HÜKÜM: 1-Davanın H.M.K.'nun 150. maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, 2-Başlangıçta peşin olarak alınan 170,78-TL harcın, alınması gerekli olan 80,70-TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı Harçlar Kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan ‭90,08‬-TL harcın davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya 5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5....

        Taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, davacı yüklenici ile davalı arsa sahipleri arasında düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin.......Esas sayılı dosyasından verilen kararla feshedildiğini, sözleşmeye konu taşınmazın %50’sinin davacı yüklenici tarafından inşa edilmiş olduğunu ve davalıların sebepsiz zenginleştiğini öne sürerek 150.000,00 TL tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili davanın zamanaşımına uğradığını ayrıca taşınmazın ekonomik değeri bulunmadığını öne sürerek reddini savunmuştur....

          Somut olayda, davacı ...’nın dava dilekçesinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak talebinde bulunduğu, ayrıca miras hakkından kaynaklı alacak talebi bulunmadığı, mahkemece davacının ayrıca mirastan kaynaklı alacağının da tespit edilip miktarla bağlı kalınarak alacağın tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, davacı kadının sadece belirlenen 412.500,00 TL katılma alacağının olduğunun tespiti ile taleple bağlı kalınarak 378.000,00 TL alacağın tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde talep aşılarak ayrıca miras hakkından kaynaklı alacak miktarının da tespit edilip alacağa hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki bu yanlışlığın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından ve ayrıca sonuç itibarıyla hükmedilen alacak miktarı doğru olduğundan, gerekçenin düzeltilmek suretiyle hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

            Dava Asliye Hukuk Mahkemesince "vekaletten kaynaklı alacak" olarak nitelendirilerek belirtilen şekilde karar verilmiştir. Davanın dava dilekçesinde ki ileri sürülüş biçimine göre ; Hakimler-Savcılar Kurulu'nun 02.06.2021 tarih ve 431 sayılı kararı gereğince ilk derece mahkemelerinden bu tür davalarda verilecek kararlara ilişkin istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13 Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle; 1- )İstinaf kanun yoluna başvuru incelemesi dairemizin görevinde bulunmadığından dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2016/509 ESAS 2018/44 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) KARAR : Didim(yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 18/01/2018 tarih 2016/509 Esas 2018/44 Karar sayılı ilamına karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi ; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Didim İlçesi, Yağlıkuyu Mevkii, 282 ada, 11 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki tripleks binaya iyi niyetli yapmış olduğu binanın değerini arttıran zaruri ve faydalı masraflar nedeniyle 67.000 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap ve karşı dava dilekçesinde, davacının, boşanma kararının kesinleşme tarihinden sonra da davalıya ait konutta oturması nedeniyle 35.000 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline, asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Mahkemece, toplanan delillere göre, davacı ile davalı şirket arasında iki adet dükkanın satımı konusunda 07.07.2011 tarihinde iki adet “Akkoza Evleri 2B Dükkan Satım Sözleşmesi” yapıldığı, bu sözleşmeler harici adi gayrimenkul satım sözleşmeleri olduğundan, kanuni zorunlu şekil şartlarını haiz olmadığı, adi şekilde yapılmış ve geçersiz olan taşınmaz satış sözleşmelerine bağlı olarak kararlaştırılan cezai şarta ilişkin hükümler de geçersiz sayılacağından davacının şekle aykırı sözleşmeden kaynaklı kira kaybı ve cezai şart alacaklarına ilişkin olarak her iki alacak talebinin de yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Mahkemece, 6502 sayılı kanunun 3/k maddesi uyarınca davalının tüketici konumunda olduğu, davacının ise aynı kanunun 3/ı-i maddesi uyarınca satıcı ve sağlayıcı konumunda olduğu, dava konusu tellallık sözleşmesinin 6502 sayılı kanunun 3/L maddesi kapsamında bulunduğu, dava konusu sözleşmenin matbu ve tek taraflı olarak düzenlendiği, davacı lehine hükümler bulunduğu, sözleşmenin aslı incelendiğinde yazı puntolarının küçük ve silik olduğu, bu haliyle taraflar arasındaki sözleşmenin 6502 sayılı kanun kapsamında geçersiz olduğu ve davalı yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı, davacının masraf yaptığına ilişkin her hangi bir belge sunmamış olduğu anlaşıldığından davanın reddine davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 520. maddesinde tanımı yapılan simsarlık sözleşmesinden kaynaklı alacak isteğine ilişkindir....

                Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, dava konusu finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklı davalıların... tutarında borçlarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, alacak likit olduğundan kabul edilen toplam miktar üzerinden %40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibinin dayanağı olan ipotek.. bedelli limit ipoteğidir. Limit ipoteği, ipotek limiti miktarınca sorumluluk doğurmaktadır. Somut olayda alacak miktarı toplam.. olarak belirlenmiş olduğundan ipotek limitini aşacak şekilde itirazın iptaline ve ferilere hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu