Davacı kadın vekili 27.06.2023 tarihli dilekçesinde; 29.03.2023 tarihli bilirkişi raporunda ... köyü 511 parsel sayılı taşınmaz yönünden 645.726,315 TL, ... köyü 473 parsel sayılı taşınmaz yönünden 190.406,475 TL ve ... köyü 474 parsel sayılı taşınmaz yönünden de 252.495,545 TL katılma alacağının hesaplandığını belirterek toplam 1.088,628,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. 5....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava, kira sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır. Tarafların sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre, dava konusu uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklı alacak davası olup dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yüksek 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 08.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Şahısta olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının İHTİYATEN HACZİNE, 2) İ.İ.K 259/1 maddesi gereğince ve HMK 87....
Böylece hâlen iktisap edilmiş (kazanılmış) bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da; keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir. Alacağın hukukî muameleden, haksız fiilden, sebepsiz zenginleşmeden veya doğrudan doğruya kanundan doğmuş olmasının da bir önemi yoktur (Hukuk Genel Kurulunun 2/.03/2019 tarihli ve 2017/11-2630 E., 2019/328 K. sayılı kararı). Alacağın iradî devrinde (sözleşmeye dayanan devir); bu devrin geçerli olabilmesi için sözleşmenin taraflarının fiil ve tasarruf ehliyetinin bulunması, geçerli bir sözleşmenin olması, alacaklı ile üçüncü kişi arasında TBK’nın 184. maddesi gereğince yazılı devir sözleşmesinin yapılması, devredilen alacak hakkının mevcut olması ve devir engeli bulunmaması koşullarının gerçekleşmiş olması gereklidir....
Buna göre, ipotekli taşınmazın bölünmesi halinde ipotekten kaynaklı yükümlülüğün yeni parsellere, değerleri oranında geçeceği belirtilmiştir. Bununla birlikte uygulama ve öğretide yer alan tanımlamaya göre; bir tek alacak için birden fazla taşınmaz üzerinde, her biri alacağın tamamına teminat (güvence) teşkil etmek üzere rehin yükü taşınmazlar arasında paylaşılmadan kurulan rehine, toplu rehin (kollektif rehin - müşterek rehin, birlikte rehin =Gesaptpfand) denilmektedir (Köprülü, sınırlı haklar, İstanbul 1982-1983, 2.bası sh.291 vd.). Toplu rehinde amaç tek bir alacağın tamamını birden fazla taşınmaz ile teminat altına almaktır, dolayısıyla birden fazla taşınmaz üzerinde kurulu rehinler arasında hukuki bağlılık vardır ve bu bağ içerisinde alacaklının alacağını tahsil etmesi asıldır. Rehinli alacaklının teminatı ne denli fazla olursa olsun temelde alacağını ancak bir kere elde edebileceğinin de unutulmaması gerekir....
kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, Kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı Aşkaroğlu Madencilik'ten alınarak davacıya verilmesine, C-Davalı Balçınlar Madencilik'in % 3,15 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 466,55 TL ve yapılan masraflardan kaynaklı isteyebileceği alacağının 17,46 TL olduğu anlaşılmakla birlikte taleple bağlı kalınarak; Sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, Kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı Balçınlar Madencilik'ten alınarak davacıya verilmesine, D-Davalı Bağlık Madencilik'in % 0,68 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 94,24 TL ve yapılan masraflardan...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/225 KARAR NO : 2023/283 DAVA : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 17/09/2021 KARAR TARİHİ : 11/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı ... Şti.ile arsa sahibi davalı ... aralarında düzenledikleri Antalya ...Noterliği ... yevmiye nolu, ... tarihli ... Sözleşmesi ile ... ili, ... ilçesi, ... mah. ... ada ... parseldeki taşınmaz üzerine ...,...,...,... Blok olmak üzere ... adet blok inşa etme konusunda anlaştıklarını, sözleşme ile taahhüt ettiği işlerin %70’ini yapmış olmasına rağmen kendisine taahhüt edilen tapular verilmediğini ve hiçbir ödeme yapılmadığını, davalı arsa sahibi ...’in, ... Şti.’ne vermesi gereken ... bloktaki ... nolu daire, ... blokta bulunan ... ve ... nolu daireleri tapuda oğlu ... adına yaparak mal kaçırmış, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan annesi ...’nun 369 ada 24 parsel sayılı taşınmazı mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı oğluna satış yoluyla temlik ettiğini, bilahare davalı tarafından aynı dairenin 2010 yılında 3. kişiye satıldığını, mirasbırakanın ölümünden 3 yıl sonra durumu öğrendiğini, mirasbırakanın düşük bir bedelle ve mal kaçırma amacıyla taşınmazı davalıya devrettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 8.500 TL’nin tahsilini istemiş; davacı vekili keşifte, dava konusu yerin 369 ada 24 parsel sayılı taşınmazda bulunan 5 no’lu bağımsız bölüm olduğunu, mirasbırakanın bu taşınmazı 2005 yılında davalıya, davalının da bilahare dava dışı kişiye sattığını; 13.04.2012 tarihli duruşmada, davanın, muvazaalı olarak devri gerçekleşen taşınmazdaki saklı paydan kaynaklı alacak davası olduğunu beyan etmiştir....
Maddesinde; “ (1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları görürler” amir hükmüne yer verilmiştir. 5- Görüldüğü üzere, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’ndan (HUMK) farklı olarak bu düzenlemede miktar ayrımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi...
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı, satış vaadi borçlusu davalı tarafın sebepsiz zenginleştiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....