WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/423 Esas KARAR NO : 2023/431 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/12/2022 KARAR TARİHİ : 17/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle,davalı tarafça aleyhine İzmir ... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası ile 70.000,00 TL tutarlı bonoya dayanarak kambiyo senetlerine özgü yol ile takip başlatıldığını, davalıya yapmış olduğu eser sözleşmesinden kaynaklı bütün edimlerini yerine getirdiğini ve halen alacaklı olduğunu, teminat olarak verdiği 70.000,00 TL tutarlı bononun bedelsiz olduğunu bu nedenle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, bu sebeple icra takibinin eldeki dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasını talep etmiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Dava ilk olarak İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, mahkemece 07.01.2014 tarihinde dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde görevsizlik kararı verilerek Tüketici Mahkemesine gönderilmiştir....

      UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık simsarlık sözleşmesi kapsamında davacının alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK. m. 520/1'e göre simsarlık (tellallık) ; "Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir" tanımlanmıştır....

        Eşekmeydanı mevki 179 pafta 2191 ada 86 parselde yazılı taşınmazın satış vaadi sözleşmesini imzaladıklarını, sözleşmenin yalnızca müvekkili ile alıcı Salih Taş arasında imzalandığını, 26/02/2021 tarihli sözleşmenin başlığının "Taşınmaz (Gayrimenkul) Satış Vaadi Sözleşmesi" olduğunu, simsarlık sözleşmesi olmadığını, davacının taraflar arasında imzalanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesini bir şekilde ele geçirip müvekkillerinin iradesi ve bilgisi olmaksızın haricen imzaladığını, simsarlık sözleşmesinin 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 520....

        Davacının iflasına karar verilen banka olduğu, banka kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan davada, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 83/2. maddesi nazara alındığında diğer kanunlardaki görev kuralları bu Kanun kapsamına giren uyuşmazlıklarda uygulanmayacağı için, 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra (28.05.2014 tarihinden sonra açılan davalarda) tüketici sıfatına haiz davalılara karşı açılan ve eda davası (alacak) olan işbu itirazın iptali davasında görevli mahkeme aynı yasanın 73.maddesi uyarınca tüketici mahkemesi olduğu anlaşıldığından, davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

          Simsarlık özleşmesinde, davalının simsarlık ücret alacağının, asıl sözleşmenin (resmi satım sözleşmesinin) yapılıp yapmamasından bağımsız olarak ve simsarlık sözleşmesinin imzalanmasıyla doğduğu kabul edilmiştir. Davacı yanca delil olarak dayanılan ve mahkemece hükme esas alınan ve simsarlık sözleşmesiyle aynı tarihte düzenlendiği anlaşılan ikinci sözleşme, davacı ile satıcı arasında düzenlenmiş olup, davalı simsar bu sözleşmenin tarafı değildir. Sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince, alıcı ile satıcı arasında cayma bedeli verilmesine ilişkin olarak düzenlenen sözleşmedeki hükmün, sözleşmenin tarafı olmayan davalı simsar açısından bağlayıcı olduğu kabul edilemez. Sözleşmenin, hile sonucu davacının iradesinin bozularak imzalatıldığına dair iddia kanıtlanamamıştır. Sözleşme ile davalının verdiği simsarlık hizmetinin tapu devrine bağlanmadığı, aracılık hizmetinin sözleşmenin imzalanması ile yerine getirildiği ve davalının verdiği hizmet karşılığı ücrete hak kazandığı açıktır....

          Asliye Ticaret Mahkemesince ise , "... taraflar arasındaki uyuşmazlığın taraflar arasında düzenlenen ALICI KAPORA SÖZLEŞMESİ başlıklı belgeden kaynaklandığı ancak işbu belge içeriği incelendiğinde taraflar arasındaki sözleşmenin esasen 6098 Sayılı TBK'nın 520 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellallık) sözleşmesi niteliğinde olduğu, davacı tacir olmakla birlikte davalı gerçek kişi simsarın tacir olduğuna dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, böylece davanın har iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmediği, 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan davalar mutlak ticari davalar arasında da sayılmadığına göre simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan işbu uyuşmazlığın genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği ..."...

            Bu açıklamalar uyarınca somut olayda; davalıya ait otobüste seyahat ekmek üzere bilet alan davacı ile davalı şirket arasında taşıma sözleşmesinden kaynaklı hukuki ilişki bulunmaktadır. Davacıların bu sözleşme uyarınca tüketici (yolcu), davalının da mesleki ve ticari faaliyeti kapsamında hareket eden tüzelkişi kişi olduğu ve dava tarihi gözetildiğinde, davanın dayanağının tüketici işleminden (taşıma sözleşmesinden) kaynaklandığı sonucuna varılmaktadır....

              Bu açıklamalar uyarınca somut olayda; davalıya ait otobüste seyahat ekmek üzere bilet alan davacı ile davalı şirket arasında taşıma sözleşmesinden kaynaklı hukuki ilişki bulunmaktadır. Davacıların bu sözleşme uyarınca tüketici (yolcu), davalının da mesleki ve ticari faaliyeti kapsamında hareket eden tüzelkişi kişi olduğu ve dava tarihi gözetildiğinde, davanın dayanağının tüketici işleminden (taşıma sözleşmesinden) kaynaklandığı sonucuna varılmaktadır....

                Simsarlık sözleşmesi TBK m. 520/I'de; "Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir." şeklinde tanımlanmıştır. TBK madde 147/5 maddesine göre “ ticari simsarlık ücret alacağı dışında simsarlık sözleşmesinden doğan alacaklar” yönünden 5 yıllık zamanaşımı öngörülmüştür. Sözleşme tarihi 24/07/2013 tarihidir. Dava konusu sözleşme aslı üzerinde atılan imzaların altında el yazısı ile “ilk 20.000 TL nin davacıya ödendiği kalan 20.000 TL lik kısmında iş bittiğinde ödeneceği, eğer bu işlemler bitmez ise alınan kaporanın iade edileceği, noterde hepsinin tamamlandığında ödeneceği” belirtilmiş olup bu yazı altında tarafların mutabık kaldığına ilişkin imza yer almamış ise de davacı isticvabında sözleşme üzerine el yazısı ile yazılan yazıların sözleşme imzalandığında varlığını inkar etmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu