Karayolları Trafik Kanunun 56/1/a bendine aykırı davrandığını ve asli kusurlu olduğunu, müvekkil sigorta şirketi tarafından 175.000,00 TL tazminat ödendiğini, sonrasında şirkete 82.250,00 TL ve 26.800,00 TL ödendiğini kalan bakiyenin 65.950,00 TL olduğunu ve bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, ... 'in asli kusurlu olup rücu işlemleri araç sürücüsünden alınacağını, ... vefat ettiği için mirasçılarından bu tutarın rücu edilmesini ve itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. GEREKÇE Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan alacağın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun, 3 Temmuz 1944 tarih ve 5746 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 22.3.1944 tarih ve 37 E. - 9 K. sayılı kararında halefiyet "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, sigorta hukukundan kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. Davacılar, murislerinin davalı bankadan kredi kullandığını, diğer davalı şirket tarafından da sigorta yapıldığını, murisin ölümü üzerine kredinin sigorta poliçesinden ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, eldeki davayı açmışlardır. Tüketici Kredisi Sözleşmesine ilişkin bir uyuşmazlık yoktur....
'in vefat ettiğini, ölenin hak sahiplerine poliçe gereği olarak tazminat ödendiğini ve davalıya rücu hakkının bulunduğunu ileri sürerek, alacağın rücuen tahsili için davalı aleyhine 24.838,00.TL. asıl alacak üzerinden yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı/işleten şirketin olayda kasta yakın ağır bir kusurunun olmaması nedeniyle, davacının rücu hakkı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, konut sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının sigortalısının davalının kiraya vereni olduğu, aralarında kira sözleşmesi bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, davacı sigorta şirketi ile davalı arasında herhangi bir sigorta ilişkisinin bulunmadığı, davanın haksız fiilden kaynaklı rücuan tazminat davası olduğu, doğrudan doğruya kira sözleşmesinden kaynaklı bir alacak davası olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda; uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK'nın 1472 (6762 sayılı TTK'nın 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuan tahsili isteminden ibarettir....
K A R A R Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.İstanbul Anadolu 26. İş Mahkemesince, "...davacı sigorta şirketi tarafından açılan rücu davasının işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan bir dava olarak nitelenemeyeceği, davanın her iki tarafının da şirket oluşu ve uyuşmazlığın sigorta poliçesi ile teminat altına alınan tedavi giderlerinin tazmininden kaynaklanması hususları hep birlikte değerlendirildiğinde İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, "Dava dışı ... 26.05.2015 tarihinde davalı nezdinde sigortalı olarak çalışan işçi sıfatına haiz iken rücuya dayanak iş kazası meydana gelmiştir....
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücu istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Esas...Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Ancak, davacının talebi davalının düzenlediği Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta poliçesinden kaynaklanmakta olup aralarındaki uyuşmazlık sigorta hukukundan kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Zorunlu trafik sigorta şirketi ehliyetsiz araç kullanılması sebebine dayanarak kendi sigortalısına onun veya sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında rücu edebilir. Ancak bunun için Zorunlu trafik sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesine dayalı olarak yapılmış bir ödeme olması gerekmektedir....
Mahkemece, halefiyete dayalı rücu davası ticari dava niteliğinde bulunduğundan, dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve dosyanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TTK.'nun 1301. (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1472/1) maddesi uyarınca, alacağın hasar sorumlusundan rücuen tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun ... Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigortapoliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticarî dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2021 NUMARASI : DAVANIN KONUSU : Tazminat (Kasko rücu) KARAR TARİHİ : 09/04/2021 GEREKÇELİ KARAR YAZILMA TARİHİ : 12/04/2021 KARAR 6100 sayılı HMK.nın 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonunda, davanın kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle Hakimler ve Savcılar Kurulunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümüne ilişkin 25/06/2020 tarihli ve 564 sayılı kararının 21. Hukuk Dairesinin görevini belirleyen bölümün 8. bendi uyarınca istinaf başvurusunu inceleme görevi anılan daireye ait bulunduğundan dosyanın 21. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesi gerekmiştir....