Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda hamil ya doğrudan temel borç ilişkisine dayanarak tahsil davası ya da TTK'nın 730/14. bendi yollamasıyla çeklerde de uygulama alanı bulan, aynı Yasa'nın 644. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme davası açmalıdır. Somut uyuşmazlıkta da davacı hamil, temel borç ilişkisine dayanmamış ve sebepsiz zenginleşme davası açmıştır. Konuyu özel olarak düzenleyen sözü edilen maddede, bu türden bir alacak davasında hangi tarihten itibaren temerrüt faizi talep edilebileceği hakkında açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte, davanın sebepsiz zenginleşme ilkelerine dayalı olduğu kuşkusuz bulunmaktadır. O halde, uyuşmazlığın çözümünde bu hukuki dayanağın ilkelerinden yararlanılması gerekir. Nitekim doktrinde de bu davada faizin genel hükümlere göre istenebileceği vurgulanmıştır....

    Davacının alacak temelli açmış olduğu davada her ne kadar hukuki niteleme hakime ait olsa da davacının sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda talebini ıslah ettiği bu haliyle kendinden önce gelen cirantaya müracaat hakkının bulunmadığı, bunun dışında aralarındaki temel ilişkiye dayalı olarak alacak davası açma hakkının bulunduğu fakat davacının bu talep ile açmış olduğu dava konusundan vazgeçerek sebepsiz zenginleşme talebi ile davasını ıslah ettiği bu haliyle davacının talebi ile mahkememizin bağlı olduğu dikkate alınarak davacının kendinden önce gelen lehtar cirantaya karşı sebepsiz zenginleşme talepli davasının reddine" karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Her ne kadar yerel mahkemenin gerekçeli kararında, dava; “Tapu İptali ve Tescil veya Borçlar Kanunun Genel Hükümlerine göre açılmış sebepsiz zenginleşme nedeniyle yapılan ödemenin tahsili “ olarak nitelendirilmiş ise de, dava dilekçesi içeriği ve ön inceleme duruşma tutanağında anlaşmazlık noktası “Tarafların anlaşamadıkları hususların Alacak davası olduğu..” şeklinde belirtilmiş olup, dava Borçlar Kanunun Genel Hükümlerine göre açılmış sebepsiz zenginleşme nedeniyle yapılan ödemenin tahsili istemine ilişkindir....

      TTK' nın 644. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanarak alacak davası açabileceğine, davalının sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlayamamış olması nedeniyle mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 10.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, birleştirilen dava ise sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: esas davanın açılmamış sayılmasına birleşen davada karar verilmesine yer olmadığına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı ile davalı (birleşen dosya davacısı) vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, birleştirilen dava ise sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı alacak istemlerine ilişkindir....

          Böylece; birşeyin sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğini bildiği halde onu alan bir üçüncü kişiye karşı sebepsiz iktisap davası ileri sürülemez. Sözleşme ilişkisinin bulunduğu dava dışı .... ile davacı arasındaki ilişki yerine sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı davanın açılmasının mümkün olmayacağı açıktır. Hemen belirtelim ki, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Davacının .... ile yaptığı sözleşmeye göre kendisine tahsis olunan taşınmaz üzerindeki işlemi için davalı yönünden zenginleşme için uygun bir nedensellik bağı oluşmadığı gibi, zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı bulunduğu ve bu işlemin .... ile davalı arasında sözleşmeye dayalı bir işlemle oluştuğu belirlenmektedir. Bu bağlamda, bir kişinin başkasının zararına zenginleşmesi adaletle bağdaşmaz....

            Somut olayda davalının haksız fiil teşkil edecek bir eylemi bulunmadığı gibi, uğranılan bir kamu zararı da bulunmamaktadır Somut olayda hatalı intibak ve hatalı terfi gibi şart tasarrufun yanlış yapılmasının bulunup bulunmadığı veya herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan hatalı ödemenin, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde istenip istenemeyeceğinin değerlendirmesi ilgili daireye ait olup, dairemizin görev alanı dışındadır. Bu halde Sebepsiz zenginleşme, BK.nun 61- 66.maddeleri (TBK.nun 72- 82.maddeleri) gereğince, bir kimsenin malvarlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....

            Somut olayda davalının haksız fiil teşkil edecek bir eylemi bulunmadığı gibi,uğranılan bir kamu zararı da bulunmamaktadır Somut olayda hatalı intibak ve hatalı terfi gibi şart tasarrufun yanlış yapılmasının bulunup bulunmadığı veya herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan hatalı ödemenin, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde istenip istenemeyeceğinin değerlendirmesi ilgili daireye ait olup,dairemizin görev alanı dışındadır Bu halde Sebepsiz zenginleşme, BK.nun 61- 66.maddeleri (TBK.nun 72- 82.maddeleri) gereğince, bir kimsenin malvarlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. 2. 02.02.1991 tarihli ve 1990/1 E., 1991/1 K. sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında da vurgulandığı üzere, iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir....

              İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır....

                UYAP Entegrasyonu