Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Sebepsiz Zenginleşme” başlıklı 732.maddesinin dördüncü fıkrası aynen: “Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir” şeklindedir. Sebepsiz zenginleşme talebinde bulunulabilmesi için, hamilin müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkmış olması gerekir. Zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır. Zararın varlığının kabulü için, hamile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olması yeterlidir (Bozgeyik, H.: Kambiyo Senetlerinde Sebepsiz Zenginleşme, Cilt:VII, Atatürk Üniv. Huk. Fak. Dergisi Haziran-2003, s.589 vd.)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedeninden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 13.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Her ne kadar yerel mahkemenin gerekçeli kararında, dava; “Tapu İptali ve Tescil veya Borçlar Kanunun Genel Hükümlerine göre açılmış sebepsiz zenginleşme nedeniyle yapılan ödemenin tahsili “ olarak nitelendirilmiş ise de, dava dilekçesi içeriği ve ön inceleme duruşma tutanağında anlaşmazlık noktası “Tarafların anlaşamadıkları hususların Alacak davası olduğu..” şeklinde belirtilmiş olup, dava Borçlar Kanunun Genel Hükümlerine göre açılmış sebepsiz zenginleşme nedeniyle yapılan ödemenin tahsili istemine ilişkindir....

        Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Görev konusu, kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemelerce, yargılamanın her aşamasında re'sen ele alınması gereken bir husustur. İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanunla kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5510 sayılı Kanunun 101 inci maddesi, bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceğini kurala bağlamıştır. Somut olayda, mahkemenin görevini belirlerken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığına bakmak gerekir. Uyuşmazlık, sigortalının gaipliğinden sonra eşi tarafından çekilen aylığının tahsil işleminden kaynaklanmaktadır. Davanın, somut olayın özelliğine göre, sebepsiz zenginleşme ya da haksız fiilden kaynaklandığı kabul edilebilir....

          Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Görev konusu, kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemelerce, yargılamanın her aşamasında re'sen ele alınması gereken bir husustur. İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanunla kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5510 sayılı Kanunun 101'inci maddesi, bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceğini kurala bağlamıştır. Somut olayda, mahkemenin görevini belirlerken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığına bakmak gerekir. Uyuşmazlık, murisin vefatından sonra çekilen aylığının tahsilinden kaynaklanmaktadır. Davanın, somut olayın özelliğine göre, sebepsiz zenginleşme ya da haksız fiilden kaynaklandığı kabul edilebilir....

            Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Görev konusu, kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemelerce, yargılamanın her aşamasında re'sen ele alınması gereken bir husustur. İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanunla kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5510 sayılı Kanunun 101 inci maddesi, bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceğini kurala bağlamıştır. Somut olayda, mahkemenin görevini belirlerken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığına bakmak gerekir. Uyuşmazlık, murisin vefatından sonra çekilen aylığının tahsilinden kaynaklanmaktadır. Davanın, somut olayın özelliğine göre, sebepsiz zenginleşme ya da haksız fiilden kaynaklandığı kabul edilebilir....

              Mal varlığı henüz zenginleşene verilmeden, davalının sebepsiz iktisabından ve bunun doğal sonucu olarak geri almaya ilişkin dava hakkından bahsedilemez. Dava hakkının doğmadığı hallerde ise zamanaşımının uygulanması düşünülemez. Bu bağlamda, sebepsiz zenginleşme olgusunun ve zamanaşımı def’i yönünden de iade borcunun muaccel olduğu anın dolayısıyla sebepsiz zenginleşme anının tespiti önemlidir. Uyuşmazlık ise; dava konusu alacak nedeniyle davalı T3' nun taşınır ve taşınmaz malları ile 3. şahıslardaki alacak ve haklarından haczi kabil olan tüm malları üzerine ihtiyati haciz konulmasına ilişkin mahkeme ara kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İcra İflas Kanunu'nun (İİK) 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yerinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir....

              Sebepsiz zenginleşmenin amacı ve özellikleri haksız fiilden çok başkadır.Sebepsiz zenginleşme nedeniyle temerrüt faizi yürümesi için, borçlunun yani haksız mal edinenin ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur.O halde, somut olayda, davalı için keşide olunan bir ihtarname bulunup bulunmadığı araştırılmalı, Borçlar Kanununun 101.maddesi anlamında davalının temerrüdü yoksa dava tarihinden itibaren davalının temerrüde düştüğü kabul edilmek suretiyle faiz yönünden karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi, doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Dava, haksız fiilden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece de sebebsiz zenginleşme incelemesi yapılmamıştır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) KARAR Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 9.2.2012 günlü ve 2012/1 sayılı kararı ile arada sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan davalara ilişkin hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi 1.3.2012 tarihinden itibaren Yargıtay 3.Hukuk Dairesine verilmiş olmasına, mahkemece de, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme olarak nitelendirilip, bu yönde hüküm kurulmuş olmasına göre, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu