Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dava, kambiyo vasfını taşımayan belgeye dayanarak sebepsiz zenginleşme istemine dayalı olarak açılmış alacak davası mahiyetinde olduğundan dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 30.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    HUKUK DAİRESİ Dava; Türk Borçlar Kanunu'nun 77-82. maddelerinden genel olarak düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olmayıp, uyuşmazlık İmar Kanunundan ( imar kanununa dayalı olarak verilen tapu tahsis belgesinden) kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine 27/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, her ne kadar kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle açılmış ise de, sonrasında ıslahla sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davasına dönüştürülmüş olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 20.01.2017 tarih, 2017/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 22.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin borçlar hukukunun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre her zaman istenmesi mümkündür. Sebepsiz zenginleşmede zamanaşımı başlangıcı Türk Borçlar Kanunun 82. maddesi uyarınca, verme ya da ödeme tarihi değil, zarar görenin verdiğini geri almaya hakkı olduğunu öğrendiği tarihtir. Resmi kuruluşlarda bu zamanaşımı başlangıcı, dava açmaya yetkili makamın öğrenme tarihidir.Somut olayda, hatalı yersiz ödeme iddiasıyla açılmış bir alacak davası söz konusudur. Davacı idare alacağını isterse idari taleple dava açmadan davalıdan isteyebileceği gibi bu yola başvurmadan da her zaman Borçlar Kanunu gereği sebepsiz zenginleşme kurallarına dayanarak hukuk mahkemelerinde dava edebilir....

          Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dava konusu uyuşmazlık; davacının banka hesabından davalının banka hesabına gönderilen bir miktar paranın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

            Sebepsiz zenginleşme kurumunun amacı, haksız değer kaymalarının önlenmesi olup, tam bir eski hale getirme özelliği taşımaktadır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene "ya da" borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Yasal düzenleme ve dosya içeriğine göre, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına, kamu düzenine aykırı bir hususun tespit edilememiş olmasına, Trabzon 2....

            Anılan sebeplerle; kararın eksik incelemeye dayalı verildiği, hukuki nitelendirmenin mahkeme hakimine ait olduğu, arabuluculuk başvurusunda alacak talebinin dayanağı ortadan kalkan mahkeme kararına ilişkin yapılmış icra takibine dayalı ödemenin istenmesine ilişkin olduğu, görüşme sırasında talebin istirdat ya da sebepsiz zenginleşme olarak dile getirilmesinin mahkemeyi bağlamayacağı, önemli olanın alacak talebinin neye dayalı olduğunun belirlenmesi gerektiği, davanın istirdat davası mı yoksa sebepsiz zenginleşme davası mı olduğunu belirleme yetkisinin yerel mahkemeye ait olduğu, yine buna göre zamanaşımı ya da hak düşürücü sürenin mahkemece belirleneceği, bu usule uyulmaksızın sırf arabuluculuk belgesinde istirdat davası olarak yazıldığı gerekçesiyle değerlendirme yapılmasının yerinde olmadığı anlaşılmakla; kararın kaldırılarak eksik delillerin ikmalinden sonra varılacak sonuca göre yeniden bir karar verilmesi amacıyla dosyanın mahkemesine iadesine dair karar verilmiştir....

            Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Yapılan bu açıklamalara göre zenginleşmenin; dava konusu taşınmazın, davacı tarafından davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur. Somut olayda ise; taşınmazda zilyet olduğunu açıklayan davacı, zilyetliğinin sona erdiğini ileri sürmediği gibi bu yönde bir delilde sunmamıştır....

              Mahkemece; davanın kabulüne, 7.024 TL’nin davalının dava öncesi temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- TBK'nun 77-82 (BK'nun 61-66) maddelerinde yer alan sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....

                Mahkemece, yer bedeline ilişkin istem yönünden açılan davanın HMK’nun 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı alacak davasının ise konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş; karar davacı vekili ile davalı (birleştirilen davanın davacısı) idare vekilince temyiz edilmiştir. H.U.M.K.nun 432. maddesine göre verilecek nihai kararlara karşı tebliğden itibaren l5 gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, asıl davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir....

                  UYAP Entegrasyonu